Güncel,Haber,Dizi,Fragman,Resim,Magazin,Sağlık,Müzik gibi Konuların Paylaşıldıgı Web Günlüğüdür.
17 Ağustos 2010 Salı
Kılıç Günü -Kılıç Günü Dizi Oyuncuları - Kılıç Günü Dizisi
Kılıç Günü , Kılıç Günü Dizisi , Kılıç Günü Dizi Oyuncuları ,Kılıç Günü kadrosu,Kılıç Günü atv,Kılıç Günü dizi osman sınav,Kılıç Günü ne zaman başlayacak,Kılıç Günü konusu nedir,Kılıç Günü dizisi hikayesi,Kılıç Günü o gün ilk taşı günahsız olanınız atsın,o gün ilk taşı günahsız olanınız atsın ne demek,
Oyuncular;
Tansel Eker
Yurdaer Okur
Meteoman
Teoman KumbaracıBaşı
Adsız Karaduman
Melike Güner
Levent Tamer
Ertan Saban
Ali Atay
Leyla Bilginel
Serdar Yeğin
Nur Erkul
Yurdaer Okur - Yurdaer Okur Biyografi - Yurdaer Okur Kimdir
Yurdaer Okur , Yurdaer Okur Kimdir , Yurdaer Okur Biyografi, Yurdaer Okur hayatı, Yurdaer Okur oynadığı diziler
Bafra Süper Lisesi'ni bitirdikten sonra Akdeniz Üniversitesi Turizm İşletmeciliği bölümüne girdi. 3 sene bu okulda okuduktan sonra işletmenin ona göre olmadığını anladı ve 1994 senesinde Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro bölümünü kazandı. Daha sonra M.S.Ü Devlet Konservatuar'ında yüksek lisans yaptı.
1999'da Genco Erkal ile tanışan Okur, Yalınayak Sokrates'te oynadı. Ardından İstanbul Devlet Tiyatrosu'na girdi ve 'Leenane'in Güzellik Kraliçesi', 'Ben Ruhi Bey Nasılım', Benerci Kendini Niçin Öldürdü'de rol aldı. Kadrolu olarak 2002 de Diyarbakır Devlet Tiyatrosu'na giren Yurdaer Okur, orada 'Hortlak', 'Dünyanın Ortasında Bir Yer', 'Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz'da oynadı.meteoman.net Çocuk oyunu yönetti. Diyarbakırlı gençlere drama dersleri verdi.Tiyatro dışında sinema ile de ilgilenen Okur 2002'de Sır Çocukları'nda küçük bir rol aldı. 2004 yılında Fransa-Türkiye ortak yapımı olan Estelle Gérard'ın 'chemins d'O/Güneşin Doğuşu filminde rol aldı. Kısa metraj bir film olan Chemins d'O, Fransa, Hollanda, Japonya'da festivallere katıldı. Sinema oyunculuğunu bu filmde keşfeden ve çok seven Yurdaer Okur 2006'da korku-gerilim türündeki Gen filminde oynadı. Bunların yanı sıra bir çok reklam ve televizyon dizisinde yer aldı.
2010 Boş Kalan Kontenjanlar Lys Boş Kontenjanlar Hangi Bölümler
2010 Ösym , Lys Boş Kontenjanlar , Boş Kalan Kontenjanlar,Boş Kalan Bölümleri
ÖSYM 2010 ek yerleştirme boş kontenjanlar! LYS 2010 Boş kalan kontenjanlar için yeni yerleştirme. 88 bin olan boş kontenjan sayısı bu yıl 110 bine çıkarken 1467 lise birincisi bir bölüme yerleşemedi.
ÖSYM 2010 Ek yerleştirme geliyor
Boş kalan kontenjanlar için yeni yerleştirme
Geçen yıl 88 bin olan boş kontenjan sayısı bu yıl 110 bine çıkarken 1467 lise birincisi bir bölüme yerleşemedi.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), üniversiteye giriş sonuçlarını açıkladı. Tercih yapan iki adaydan biri bir bölüme yerleşti.
İKİ ADAYDAN BİRİ YERLEŞTİ: Tercih hakkı olan 1 milyon 542 bin 583 adaydan 1 milyon 104 bin 763'ü tercih formu gönderdi. 671 bin 804 kontenjandan 561 bin 3'üne yerleştirme yapıldı. Tercih yapan 1 milyon 104 bin 763 adaydan yaklaşık yarısı yerleşmiş oldu. Adayların 327 bin 869'u lisans, 233 bin 134'ü ön lisans programına girdi. Açıköğretimde ise lisans programlarına 97 bin 782, ön lisans programlarına 104 bin 731 kişi yerleşti.
BOŞ KONTENJANLAR: Üniversitelerde 110 bin 801 kontenjan boş kaldı. Devlet üniversitelerinin lisans programlarında 11 bin 547, ön lisans programlarında 57 bin 646; vakıf üniversitelerinin lisans programlarında 9 bin 75, ön lisans programlarında 18 bin 395; KKTC'deki üniversitelerin lisans programlarında 11 bin 563, ön lisans programlarında 1559; yurtdışındaki üniversitelerin lisans programlarında 914, ön lisans programlarında 102 kontenjan boş kaldı.
LYS'de en çok açık bulunan bölümler
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, LYS tercihlerini değerlendirdi. Bu yıl puanların yükseldiğini söyleyen Yarımağan en çok açık bulunan bölümleri söyledi.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) yerleştirme sonuçlarına göre üniversitelerin taban puanlarının genellikle yükseldiğini, bunun da bu yıl uygulanmaya başlanan yeni sınav sisteminden kaynaklandığını belirterek, ''Bu sene daha isabetli, daha doğru seçim yapıldı.
Bu sene üniversitelere daha bilgili, o program için daha uygun, o programın gerektirdiği altyapıya daha sahip adayları gönderdik'' dedi.
Yarımağan, bu yıldan itibaren uygulanmaya başlayan iki aşamalı yeni sınav sistemine göre yapılan üniversitelere yerleştirme sonuçlarını Anadolu Ajansı'na değerlendirdi.
Yeni sistemle yapılan sınavın sonuçlarının olumlu olduğunu düşündüğünü dile getiren Yarımağan, şunları kaydetti:
''Bunu tabii zaman daha çok gösterecek. Taban puanlar genellikle yükseldi. Adaylar daha bilgili gidiyorlar üniversiteye. Geçen yıla göre bu yıl aynı programa girenler daha çok soru çözerek, daha bilgili giriyorlar.
Puanlar biraz o yüzden yükseldi çünkü tek sınav yerine birden çok sınav yapınca, herkesin kendine göre ağırlığı olunca, adaylar bütün derslere çalışma ihtiyacı duydu.
Bu sene daha isabetli, daha doğru seçim yapıldı ama tabii ne kadar daha iyi, bunu zaman gösterecek. Bence üniversiteler bunu zaman içinde, eğitimleri sırasında görecekler.
Mesela ben bir öğretim üyesi olarak, 1998'den 1999'a geçişte iki sınav arasındaki farkı farketmiştim. 1998'de biliyorsunuz sadece genel yeteneğe göre sınav yapılıyordu, lise müfredatına göre sınav yapılmıyordu ve gelen öğrencilerin yetersiz olduğu hissediliyordu.
1999'dan sonra gelen öğrencilerin daha iyi, daha yeterli, daha bilgili olduklarını bir öğretim üyesi olarak hissetmiştim. Bence, şimdi bu seneki değişikliğin üniversitelerdeki etkisi görülecektir.
Benim görüşüm, göstergeler de o yönde, bu sene üniversitelere daha bilgili ve o program için daha uygun, o programın gerektirdiği altyapıya daha sahip adayları gönderdik.
Mesela mühendislik programları ile tıp programlarına gidecek öğrencilerin seçimi daha isabetli oldu, çünkü aynı puan türüne göre değil, farklı puan türüne göre bu bölümlere öğrenci aldık.
Birisinde MF3 puanını, diğerinde MF4 puanını kullandık. MF3 puanı yüksek olanların tıpta, sağlık bilimlerinde başarılı olma şansları daha yüksek. Her programa gidenin o program için gerekli olan altyapı derslerindeki başarısı daha yüksek.
Çünkü daha çok soru çözerek gidiyorlar bu sene, soru sayıları da farklı. Geçen sene 10 soru sorduk fizikten, bu sene 30 soru sorduk...''
BOŞ KONTENJANLAR NEDEN YÜKSELDİ?
Bu yıl boş kontenjanların sayısının, 88 bin 571'den 110 bin 801'e yükseldiğinin anımsatılması üzerine Yarımağan, bu yıl üniversitelerin kontenjanlarının geçen yıla göre artırıldığına işaret ederek, ''Üniversitelerin kontenjanlarının artırılmasına paralel olarak boş kontenjanlar da yükseldi'' diye konuştu.
Boş kontenjanlar incelendiğinde adaylar için tercihte üç konunun önem taşıdığının görüldüğünü vurgulayan Yarımağan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Meslek yüksekokullarında boş çok. Daha sonra Kıbrıs'taki üniversiteler olmak üzere vakıf üniversitelerinde de boş çok.
Demek ki adayların tercihini birincisi ücret belirliyor, bir de programın hangi alanda ve nerede olduğu.
Yani programın nerede olduğu ve hangi program olduğu, ücretli olup olmadığı, bu üç faktör tercihleri belirliyor.
Devlet üniversitelerinin lisans programlarında da boşluklar var. Buralarda belirli programlar boş kalıyor çünkü istihdam konusu ön plana çıkıyor.
Benim dikkatimi çeken en çok boş programlar fen fakültelerindeki fizik bölümleri. Ayrıca ikinci öğretim programlarında, yani akşam eğitim yapan programlarda da çok boş var.
Birinci öğretimden daha çok ikinci öğretimde çok boş var.''
Boş kontenjanlara ek yerleştirme yapılacağına işaret eden Yarımağan, ek yerleştirme başvurularının üniversitelere kayıtlar tamamlandıktan sonra, Eylül sonu Ekim başı gibi başlayacağını belirtti.
Yarımağan, ek yerleştirmeler sırasında boş kalan 110 bin 801 kontenjanın yanı sıra, kayıtlardan sonra boş kalacak kontenjanlara da yerleştirme yapılacağını anlattı.
EK YERLEŞTİRME İÇİN UYARI
Ek yerleştirme için başvuracaklara önemli bir uyarıda bulunan Yarımağan, şunları söyledi:
''Merkezi yerleştirmede kontenjanı boş kalan programların minimum puanları yok. Minimum puanları olmadığı için ek yerleştirmede bu programları herkes isteyebilir.
Mesela bir programın 50 kişilik kontenjanı varsa burada 1 kişilik boş yer bile kalsa minimum puanı oluşmuyor. Böylece ek yerleştirmede burayı herkes tercih edebiliyor.
Ek yerleştirmede minimum puan kontenjanı dolan programlarda oluyor.
Eğer bir programın kontenjanı 50 ise biz oraya 50 kişiyi yerleştirmişsek ve oraya 1 kişi kayıt yaptırmadıysa, o 1 kişilik kontenjan için ek yerleştirmede tercih yapabilmek için o programa son yerleşen adaydan daha yüksek puana sahip olmak lazım.
Ama 50 kişilik kontenjanı olan bir programa kontenjan dolmadıysa onun minimum puanı yoktur, ek yerleştirmede herkes orayı isteyebilir.
Dolayısıyla ek yerleştirmede minimum puanı olmayacak çok sayıda program olacak. Özellikle vakıf üniversitelerinde.
Ek yerleştirme ciddi bir şanstır, yerleşmeyenler için. Oralarda isterlerse yerleşebilecekleri programlar bulabilirler.''
'İKİNCİ EK YERLEŞTİRMEYE GEREK YOK'
Ek yerleştirmelerde boş kontenjanların dolmaması halinde ikinci bir yerleştirme yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine Yarımağan, şöyle konuştu:
''Ona gerek yok. Gerek olacağını sanmıyorum çünkü aday birinci yerleştirmede istemeyip ikinci yerleştirmede isteyecek gibi bir durumun söz konusu olacağını sanmıyorum.
Bazı adaylar var mesela, sadece tıp istiyor ve yerleşemiyor. Mesela ek yerleştirmede tıplarda boş kontenjan pek yok ama aday 'tıp bölümüne puanım yetmedi eczacılıkta boş yer var, isteyebilir miyim' diye düşünüp fikir değiştirip orayı tercih ederse yerleşme şansları yüksek olur.''
Sınavsız geçiş dahil, tercih yapma hakkı bulunan 1 milyon 542 bin 583 adaydan 1 milyon 104 bin 763'ünün tercih gönderdiğinin anımsatılması üzerine Yarımağan, ''Bu, her sene böyledir.
140 puanı geçen herkes tercih yapma hakkına sahiptir. Zaten adayların bir kısmı lisans programlarına girmeyi amaçlıyor.
Onlar 180 puanı bulamayınca tercih yapmıyor veya 180'i geçse bile puanını yeterli bulmuyor ve tercih yapmak yerine gelecek seneyi beklemeyi tercih ediyor.
Tercih yapma hakkı olanların genelde yüzde 70'i tercih yapıyor. Bu oran bu sene de tuttu'' dedi.
Yarımağan, üniversitelerin geçen sene oluşan taban puanlarının bu yıl yeni sisteme benzetim çalışmasına göre oluşturulan puanlarda ''isabet sağlanıp sağlanmadığının'' sorulması üzerine Yarımağan, ''Son yerleşen adayın başarı sırası geçen seneki ile bu sene kılavuzda verdiğimizin arasında çıktı ama bazı programlar daha da geriye, bazı programlar da daha da ileriye gitti'' diye konuştu.
ÖSYM 2010 ek yerleştirme boş kontenjanlar! LYS 2010 Boş kalan kontenjanlar için yeni yerleştirme. 88 bin olan boş kontenjan sayısı bu yıl 110 bine çıkarken 1467 lise birincisi bir bölüme yerleşemedi.
ÖSYM 2010 Ek yerleştirme geliyor
Boş kalan kontenjanlar için yeni yerleştirme
Geçen yıl 88 bin olan boş kontenjan sayısı bu yıl 110 bine çıkarken 1467 lise birincisi bir bölüme yerleşemedi.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), üniversiteye giriş sonuçlarını açıkladı. Tercih yapan iki adaydan biri bir bölüme yerleşti.
İKİ ADAYDAN BİRİ YERLEŞTİ: Tercih hakkı olan 1 milyon 542 bin 583 adaydan 1 milyon 104 bin 763'ü tercih formu gönderdi. 671 bin 804 kontenjandan 561 bin 3'üne yerleştirme yapıldı. Tercih yapan 1 milyon 104 bin 763 adaydan yaklaşık yarısı yerleşmiş oldu. Adayların 327 bin 869'u lisans, 233 bin 134'ü ön lisans programına girdi. Açıköğretimde ise lisans programlarına 97 bin 782, ön lisans programlarına 104 bin 731 kişi yerleşti.
BOŞ KONTENJANLAR: Üniversitelerde 110 bin 801 kontenjan boş kaldı. Devlet üniversitelerinin lisans programlarında 11 bin 547, ön lisans programlarında 57 bin 646; vakıf üniversitelerinin lisans programlarında 9 bin 75, ön lisans programlarında 18 bin 395; KKTC'deki üniversitelerin lisans programlarında 11 bin 563, ön lisans programlarında 1559; yurtdışındaki üniversitelerin lisans programlarında 914, ön lisans programlarında 102 kontenjan boş kaldı.
LYS'de en çok açık bulunan bölümler
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, LYS tercihlerini değerlendirdi. Bu yıl puanların yükseldiğini söyleyen Yarımağan en çok açık bulunan bölümleri söyledi.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) yerleştirme sonuçlarına göre üniversitelerin taban puanlarının genellikle yükseldiğini, bunun da bu yıl uygulanmaya başlanan yeni sınav sisteminden kaynaklandığını belirterek, ''Bu sene daha isabetli, daha doğru seçim yapıldı.
Bu sene üniversitelere daha bilgili, o program için daha uygun, o programın gerektirdiği altyapıya daha sahip adayları gönderdik'' dedi.
Yarımağan, bu yıldan itibaren uygulanmaya başlayan iki aşamalı yeni sınav sistemine göre yapılan üniversitelere yerleştirme sonuçlarını Anadolu Ajansı'na değerlendirdi.
Yeni sistemle yapılan sınavın sonuçlarının olumlu olduğunu düşündüğünü dile getiren Yarımağan, şunları kaydetti:
''Bunu tabii zaman daha çok gösterecek. Taban puanlar genellikle yükseldi. Adaylar daha bilgili gidiyorlar üniversiteye. Geçen yıla göre bu yıl aynı programa girenler daha çok soru çözerek, daha bilgili giriyorlar.
Puanlar biraz o yüzden yükseldi çünkü tek sınav yerine birden çok sınav yapınca, herkesin kendine göre ağırlığı olunca, adaylar bütün derslere çalışma ihtiyacı duydu.
Bu sene daha isabetli, daha doğru seçim yapıldı ama tabii ne kadar daha iyi, bunu zaman gösterecek. Bence üniversiteler bunu zaman içinde, eğitimleri sırasında görecekler.
Mesela ben bir öğretim üyesi olarak, 1998'den 1999'a geçişte iki sınav arasındaki farkı farketmiştim. 1998'de biliyorsunuz sadece genel yeteneğe göre sınav yapılıyordu, lise müfredatına göre sınav yapılmıyordu ve gelen öğrencilerin yetersiz olduğu hissediliyordu.
1999'dan sonra gelen öğrencilerin daha iyi, daha yeterli, daha bilgili olduklarını bir öğretim üyesi olarak hissetmiştim. Bence, şimdi bu seneki değişikliğin üniversitelerdeki etkisi görülecektir.
Benim görüşüm, göstergeler de o yönde, bu sene üniversitelere daha bilgili ve o program için daha uygun, o programın gerektirdiği altyapıya daha sahip adayları gönderdik.
Mesela mühendislik programları ile tıp programlarına gidecek öğrencilerin seçimi daha isabetli oldu, çünkü aynı puan türüne göre değil, farklı puan türüne göre bu bölümlere öğrenci aldık.
Birisinde MF3 puanını, diğerinde MF4 puanını kullandık. MF3 puanı yüksek olanların tıpta, sağlık bilimlerinde başarılı olma şansları daha yüksek. Her programa gidenin o program için gerekli olan altyapı derslerindeki başarısı daha yüksek.
Çünkü daha çok soru çözerek gidiyorlar bu sene, soru sayıları da farklı. Geçen sene 10 soru sorduk fizikten, bu sene 30 soru sorduk...''
BOŞ KONTENJANLAR NEDEN YÜKSELDİ?
Bu yıl boş kontenjanların sayısının, 88 bin 571'den 110 bin 801'e yükseldiğinin anımsatılması üzerine Yarımağan, bu yıl üniversitelerin kontenjanlarının geçen yıla göre artırıldığına işaret ederek, ''Üniversitelerin kontenjanlarının artırılmasına paralel olarak boş kontenjanlar da yükseldi'' diye konuştu.
Boş kontenjanlar incelendiğinde adaylar için tercihte üç konunun önem taşıdığının görüldüğünü vurgulayan Yarımağan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Meslek yüksekokullarında boş çok. Daha sonra Kıbrıs'taki üniversiteler olmak üzere vakıf üniversitelerinde de boş çok.
Demek ki adayların tercihini birincisi ücret belirliyor, bir de programın hangi alanda ve nerede olduğu.
Yani programın nerede olduğu ve hangi program olduğu, ücretli olup olmadığı, bu üç faktör tercihleri belirliyor.
Devlet üniversitelerinin lisans programlarında da boşluklar var. Buralarda belirli programlar boş kalıyor çünkü istihdam konusu ön plana çıkıyor.
Benim dikkatimi çeken en çok boş programlar fen fakültelerindeki fizik bölümleri. Ayrıca ikinci öğretim programlarında, yani akşam eğitim yapan programlarda da çok boş var.
Birinci öğretimden daha çok ikinci öğretimde çok boş var.''
Boş kontenjanlara ek yerleştirme yapılacağına işaret eden Yarımağan, ek yerleştirme başvurularının üniversitelere kayıtlar tamamlandıktan sonra, Eylül sonu Ekim başı gibi başlayacağını belirtti.
Yarımağan, ek yerleştirmeler sırasında boş kalan 110 bin 801 kontenjanın yanı sıra, kayıtlardan sonra boş kalacak kontenjanlara da yerleştirme yapılacağını anlattı.
EK YERLEŞTİRME İÇİN UYARI
Ek yerleştirme için başvuracaklara önemli bir uyarıda bulunan Yarımağan, şunları söyledi:
''Merkezi yerleştirmede kontenjanı boş kalan programların minimum puanları yok. Minimum puanları olmadığı için ek yerleştirmede bu programları herkes isteyebilir.
Mesela bir programın 50 kişilik kontenjanı varsa burada 1 kişilik boş yer bile kalsa minimum puanı oluşmuyor. Böylece ek yerleştirmede burayı herkes tercih edebiliyor.
Ek yerleştirmede minimum puan kontenjanı dolan programlarda oluyor.
Eğer bir programın kontenjanı 50 ise biz oraya 50 kişiyi yerleştirmişsek ve oraya 1 kişi kayıt yaptırmadıysa, o 1 kişilik kontenjan için ek yerleştirmede tercih yapabilmek için o programa son yerleşen adaydan daha yüksek puana sahip olmak lazım.
Ama 50 kişilik kontenjanı olan bir programa kontenjan dolmadıysa onun minimum puanı yoktur, ek yerleştirmede herkes orayı isteyebilir.
Dolayısıyla ek yerleştirmede minimum puanı olmayacak çok sayıda program olacak. Özellikle vakıf üniversitelerinde.
Ek yerleştirme ciddi bir şanstır, yerleşmeyenler için. Oralarda isterlerse yerleşebilecekleri programlar bulabilirler.''
'İKİNCİ EK YERLEŞTİRMEYE GEREK YOK'
Ek yerleştirmelerde boş kontenjanların dolmaması halinde ikinci bir yerleştirme yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine Yarımağan, şöyle konuştu:
''Ona gerek yok. Gerek olacağını sanmıyorum çünkü aday birinci yerleştirmede istemeyip ikinci yerleştirmede isteyecek gibi bir durumun söz konusu olacağını sanmıyorum.
Bazı adaylar var mesela, sadece tıp istiyor ve yerleşemiyor. Mesela ek yerleştirmede tıplarda boş kontenjan pek yok ama aday 'tıp bölümüne puanım yetmedi eczacılıkta boş yer var, isteyebilir miyim' diye düşünüp fikir değiştirip orayı tercih ederse yerleşme şansları yüksek olur.''
Sınavsız geçiş dahil, tercih yapma hakkı bulunan 1 milyon 542 bin 583 adaydan 1 milyon 104 bin 763'ünün tercih gönderdiğinin anımsatılması üzerine Yarımağan, ''Bu, her sene böyledir.
140 puanı geçen herkes tercih yapma hakkına sahiptir. Zaten adayların bir kısmı lisans programlarına girmeyi amaçlıyor.
Onlar 180 puanı bulamayınca tercih yapmıyor veya 180'i geçse bile puanını yeterli bulmuyor ve tercih yapmak yerine gelecek seneyi beklemeyi tercih ediyor.
Tercih yapma hakkı olanların genelde yüzde 70'i tercih yapıyor. Bu oran bu sene de tuttu'' dedi.
Yarımağan, üniversitelerin geçen sene oluşan taban puanlarının bu yıl yeni sisteme benzetim çalışmasına göre oluşturulan puanlarda ''isabet sağlanıp sağlanmadığının'' sorulması üzerine Yarımağan, ''Son yerleşen adayın başarı sırası geçen seneki ile bu sene kılavuzda verdiğimizin arasında çıktı ama bazı programlar daha da geriye, bazı programlar da daha da ileriye gitti'' diye konuştu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)