22 Aralık 2010 Çarşamba

İnternet ve Yardımlaşma Yazıları - İnternet ve Yardımlaşma Konulu Yazılar

İnternet ve Yardımlaşma Yazıları - İnternet ve Yardımlaşma Konulu Yazılar

yardımlaşma konulu atasözü lazım


Yardımlaşma ve Yardımlaşmanın Önemi
a)Yardımlaşmanın Önemi:
Genellikle ifâde edildiği gibi İslâmiyet bir yardımlaşma dinidir İslâmiyetten önce de sonra da hiç bir din ve fikir sistemi onun kadar bu konuya eğilmemiş yardım anlayışını ve bu anlayışın uygulanışını bu kadar geniş boyutlara ulaştıramamıştır
Kur’an-ı Kerim’den öğrendiğimiz bu gerçeği, hayatımızın her anında görüyoruz Geçmişte olduğu gibi, şimdi de hayatı paylaşan insanlar, aynı düzeyde değillerdir, örneğin zayıfı, güçlüsü, fakiri, zengini,erkeği, kadını gibi Böyle insan toplulukları beraber doğup, beraber ölürler Bu beraberlik “hayat”ın kaynağını oluşturuyor
Ancak bu farklı insanlar, yaşadıkları süre içinde birbirlerine ihtiyaç duyarlar Zenginler bile fakirlere ihtiyaç duyar Hiç bir zengin benim kimseye ihtiyacım yoktur diyemez O insan servetini çalıştırdığı insanların gücü ile kazanır Zira kimi çalıştırıyorsa ona muhtaç demektir
İnsanların birbirlerine muhtaç olmaları, aralarındaki yardımlaşmaları zorunluluğunu ortaya çıkarırYardımlaşma toplum halinde yaşamanın sonucudur
Cenâb-ı Hakk: “İyilikte ve kötülükten sakınmakta birbirinizle yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın” buyuruyor Zekat vermenin, güzel söz söylemenin, ve daha pek çok şeyin, iyi olarak kabul edersek, yardımlaşmanın sınırını sonsuz olduğunu anlarız
Yardımlaşmanın konusunun içinde, maldan sevgiye kadar herşey verilebilir Verme işi bazan zekat fitre gibi mecburi olduğu halde, bazan tamamen isteğe bağlıdır Bu vermenin sınırı yokturBu yardımın dışında, müslümanlar birbirlerine sevgi ile bağlanmak zorundadırlar
b) Yardımın İnsanların ve Toplumların Yaşamlarındaki yaptığı değişiklikler:
1- Yardımla yoksullar korunmuş olur Onlara yapılan maddi yardımlar, onların hırsızlık gibi kötü yollara sürüklenmesini engeller
2- Yardım yapanla yapılan arasında sevgi ve ülfet doğaryardımla topluma kazandırılan insanlar kin, hased, düşmanlık gibi kötü huylardan kurtulur, kimsenin malında gözü olmaz
3- Hz Muhammed, müslümanlara yardım edilenin değil, yardım eden kişi olmalarını bildirmiştirSıkıntı zamanında müslümanlardan yardım, anlayış ve sevgi görenler, sıkıntılarını atlatınca, alan değil veren kişiler olmaya çalışacaktır
4- Zekât, sadaka ve diğer maddî yardımlar, müslümanların güçlü olmalarında, birlik ve beraberlik içinde bulunmalarında en büyük etkendir Yardımlaşma, zenginle fakir, tokla aç arasındaki uçurumu kapatır ve sevgi, saygı bağı kurar
5-Yardımlaşmanın yaygın olduğu toplumlarda dostluk duyguları güçlü olur Fakirlik ve bununla gelen dilencilik ortadan kalkar
c)Yardımlaşma Çeşitleri:
1-Maddî Yardım:
Yerde ve gökte ne varsa hepsi Allah’ındırFakat, Cenâb-ı Hakk, yerde ve gökte bulunan bütün varlıklar, yüce katından bir lütuf ve bağışlama olarak, insanların hizmetine vermiştir Varlığın sahibi olan Allah Teâla, bunu, kullarından dilediğine verip dilediğinden alacağını açıklamıştırAncak kendilerine mal ve mülk verdiği kişilere, malları ile ilgili bazı sorumluluklar yüklemiş ve görevler vermiştir Bu sorumluluk ve görevler, Allah’ın bir emaneti olan mallardan bir kısmının başkalarına verilmesidir Cenâb-ı Hakk, iman ve namazdan sonra, malın başkalarına verilmesini emretmiştir Buna “infak etmek” denir İnfakın üç çeşit kısmı vardır(Farz, vacip ve mendup) Farz olan zekât, vacip olan fitredir
Dünyada kalacak olan malımızın, Allah’ın emrine göre kullanılması ve harcanması önemli bir iştir Bu harcama, âhirete uzanan geçide sağlam bir köPage Rankingü kurmamızı sağlar
Hayır ve iyilik, mal, el ve dille yapılır Yapılacak bütün iyiliklere “sadaka” denir
Mal ile yapılacak iyilik ve yardımın başında zekât gelir Zekât, insanların ihtiyaçlarından fazla olan mallardan başkalarına vermeleridir ve mecbûri bir yardım şeklidirBunun dışında, sadaka ile başkalarına yardım etmemiz gerekir
İnsan yakınlık derecesine göre başkalarına yardım etmelidir (Çocuğu annesi-babası, kardeşi, yakın akrabaları, yakın ve uzak komşuları, içinde yaşadığı toplumun diğer bireyleri) Ancak maddî olarak yardım edilecek kişilerin gerçekten yoksul olmaları gerekir
Fakat insan gönül zenginliğinin yerine, elinde olanın daha fazlazını ister, gözünü hırs bürür Bunun yerine Allah’ın bize nimet olarak verdiği malların hayır yolunda, bize emrettiği şekilde harcanması olumlu bir davranıştırYalnız insan istediği malı değil, mallarından sevdiklerini yoksullara vermek zorundadır, böylece Allah’ın rızasını kazanır
Mal ile yapılacak yardımlardan biri de “karz-ı hasen”dirBu yardım, faiz veya benzeri menfaat beklemeden ödünç para verilerek yapılır
Herkesin yararlanabileceği çeşme, köPage Rankingü, cami, hastane, okul, yol gibi kurumlar yaptırmak da mal ile yapılan yardımlar arasındadırBu tür hayır eserlerine sadaka-i câriye denir ve bu kişiler öldükten sonra da, o yerler hala işliyorsa sevabı çok olur
Sosyal ve ekonomik bakımdan malla yapılacak en önemli yardımlardan biri de zenginlerin mallarını yatırıma aktarmalarıdır ve çalışmak isteyenlere iş ve geçim imkanı hazırlamalarıdır
1-Mânevî Yardım:
Allah’ın ve Resûlünün bizden yapılmasını istediği, akıl ve vicdanın hoş gördüğü bir şeyi yapmak iyiliktir Kötülükten sakınmak, başkalarına kötülük yapmamak da iyiliktir Bu tür iyilikler de “sadaka”dırİyilikte yardımlaşmak kadar kötülükten alıkoymaya çalışmak da müslümanların dinî-ahlâkî görevleri arasındadır Kötülük gören kişi, kötülük ister küçük ister büyük olsun, ona engel olmalıdır Eğer bu görev yapılırsa, kötülük azalır, toplum huzur bulur
d)Yardım Yapılırken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
1- Yardım Allah rızası için yapılır Allah rızası gözetilmeden yapılan iyilikte riyâ ve gösteriş, yada çıkar düşüncesi vardır
2- Yardım yapılacağı sırada gerçekten yoksul olan kişiler aranmalıdır Ancak hayâ sahibi yoksullar, yoksulluklarını belli etmez Yardım yapacakların, bunlar gibilerini bulup, haysiyetlerini bozmadan yardım etmelidirler
3- Kötü, işe yaramaz mallar yardım olarak başkalarına verilmez
4- Yapılan yardım hiç bir zaman başa kakılmamalıdır, aksi takdirde yapılan yardımın sevabı olmaz
5- Yoksulun halinden anlamalı ve ona iyi davranmalıdır
6- Hiç bir yardım küçük görülmemelidir
7- İyilik ve yardımda bulunacak kişi bunu zamanında yapmalıdır Zamanında yapılmayan yardım, ihtiyacı karşılamaktan uzaklaşır
8- Yardım yapılırken gizliliğe önem verilmelidir Ancak zekat gibi farz olan ibadetlerde açıklık esastır
e)Başkalarından Yardım Bekleyenlerin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar:
1- İhtiyaçtan fazlası istenmemelidir
2- Yapılan yardımı azımsamadan kabul etmek gerekir
3- Yardım kerîm olandan istenir, yardım etmek istemeyenden veya imkanı olmayandan yardım istenmez
4- İyilik ve yardım yapana nankörlük değil, teşekkür etmeliyiz

Öğrenmek ile ilgili kompozisyon - öğrenmekle ilgili kompozisyon

Öğrenmek ile ilgili kompozisyon - öğrenmekle ilgili kompozisyon

Öğrenme Hakkında Kompozisyon
Günümüzde eğitim sistemi anlatmaya dayalı bir öğretim yapısına sahiptir, o yüzdendir ki öğrenilen bilgiler kısa sürede hafızada kalmakta ve böylece gelecekte bize lazım olduğunda hafızadan çağrılması zor olacaktır veya bazen hiç çağrılmayacaktır Hafızadan çağrılacaktır diyorum çünkü her öğrenilen bilgi beynimizde bir klasörde depolanır gerekli olduğunda o klasörden alınarak aktif duruma getirilir Fakat ezberci sistem bunun önüne geçmektedir

Peki bu sıkıntılı durum karşısında ne yapılabilir, yapılabilecekler çok basit aslında Görerek öğrenme metodu uygulanmalıdır, bugün Finlandiye bu sistemi kullanmaktadır, ilkokula yeni başlayan öğrenciler ormanda öğretmenleri eşliğinde masallar anlatılarak oyun oynatılarak okul hayatına hazırlanıyorlar Çünkü biliyorlar ki, temeli sağlam olan bir yapının ayakta kalması uzun yıllar sürer ve yıkılmaları çok zordur, ancak temel sağlam olmaz ise bu binanın yıkılması an meselesidir Sağ beyin üzerine kurulu, hayalperest bir eğitim sistemi her zaman faydalı olacaktır Ülkemizde Köy Enstitüleri Cumhuriyetin çiçeği burnunda zamanlarda bu yöntemi çok iyi uyguluyordu, öğrenciler hem sanat öğrenip meteoman hem kendi okullarını inşa ediyor bunun yanında da eğitim alıyorlardı Fakir Baykurt gibi bir edebiyatçımız Köy Enstütülerinden mezun olmuştur Üzülerek söylüyoruz ki, bu gibi dünyada eşi benzeri olmayan bu sistemde kapatılmıştır

Yukarıda görüleceği üzere, eğitim yalnızca ezber mantığına dayandığında başarı ütopya olarak kalacaktır Lakin bunun tam tersi görerek, uygulayarak, pratik yaparak verilen eğitim başarının kapılarını sonuna kadar açacaktır

Su kirliliği Nasıl Önlenebilir - su kirliliğinin önüne geçebilmek için alınacak tedbirler

Su kirliliği ve nedenleri
Değerli okurlarım, bu hafta sizlerle birlikte bir diğer önemli çevre sorunu olan "su kirliliği" konusu üzerindeki bilgilerimizi paylaşacağız.
Yaşamımızda çok önemli bir yeri olan ve yeryüzünün büyük bir bölümünü oluşturan "su"yun çeşitli nedenlerle kirlendiği bilinmektedir.
Yeryüzündeki su kaynaklarının zamanla azalması, dünya nüfusunun giderek artmasına bağlı olarak su tüketiminin artması ve daha da önemlisi suların ve su kaynaklarının çeşitli nedenlerle kirlenmesi yaşamımızı giderek zorlaştırmaktadır.
Yeryüzündeki sular, güneşin sağladığı enerji ile birlikte sürekli bir döngü içinde bulunurlar. İnsanoğlu, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için, suyu bu doğal döngüden alır ve kullandıktan sonra tekrar aynı döngüye geri verir. Bu doğal süreç sırasında suya karışan her türlü zararlı madde suyun fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini değiştirerek "su kirliliği"ne sebep olur.
Su kirliliğine neden olan unsurları genel olarak dört ana başlık altında toplamak mümkündür: Bunlar sırasıyla,
Nüfus artışı
Kentleşme
Sanayileşme
Tarımsal mücadele ilaçları ve kimyasal gübreler.
Yukarıda belirtilen dört ana başlık içerisinde yer alan endüstriyel ve kentleşmenin önemi tartışılmazdır. Endüstri kuruluş atıklarının arıtılmadan akarsulara verilmesi veya bu atıkların toprağa gömülmesi sonucu bu atıklar yağmur sularına karışarak yeraltı sularının kirlenmesine sebep olabilmektedir.
Enerji santralleri, çelik, kağıt ve araba fabrikaları gibi büyük endüstriyel kuruluşlar, çevreye zararlı maddeler açığa çıkaran önemli kuruluşların başında gelmektedirler. Özellikle büyük şehirlerde kurulan sanayi fabrikalarının sıvı ve katı atıklarının da su kirliliğine neden oldukları bilinmektedir. Ayrıca, sanayileşmenin gelişmesi ile şehirlere göç olayı daha da hızlanmış, bunun sonucunda da hızlı ve düzensiz şehirleşme ortaya çıkmıştır. Şehirlerdeki nüfus artışı ve buna bağlı olarak kentleşmenin yarattığı atıkların artış göstermesi, tarımsal mücadele ilaçlarının ve kimyasal gübrelerin bilinçsizce ve kontrolsüz kullanımı da göz önüne alındığında "su kirliliğine" etki eden unsurların önemi ortaya çıkmaktadır.
Su kirliliğinin önemli bir başka nedeni olan evsel atıklarda bulunan "sert (biyolojik parçalanmaya dayanıklı) deterjan" kalıntılarının doğal su kaynaklarının kirletilmesinde önemli payı olduğu bilinmektedir. Deniz ve göl kenarı gibi ortamlara yakın kurulan büyük şehirlerde evsel atıkların fazlalığı göz önüne alınırsa, kirlenmenin buralarda önemli boyutlarda yaşandığı açıkça görülebilir.
Su kirliliğini oluşturan diğer etmenlerin başında lağım suları, petrol atıkları ve nükleer atıklar, kimyasal kirleticiler ve tarımda verimi artırma amacıyla kullanılan doğal ve yapay maddeler, tarım ilaçları ve radyoaktif atıklar yer almaktadır. Bu atıklar arıtılmadan su ortamlarına boşaltıldıklarında ya da bu atıklarla kirlenen topraklardan sulara taşındıkları zaman su kirliliğine neden olurlar.
Özellikle tarımsal alanlarda üretimi artırmak amacıyla kullanılan kimyasal gübreler, böceklerle savaşmakta kullanılan bir takım kimyasal zehirler yağmur suları ile toprak altına geçerek yeraltı sularının kirlenmesine sebep olabilmektedirler.

Şevket Rado kimdir - Şevket Rado hayatı ve eserleri

şevket rado kimdir hayatı ve eserleri

Şevket Rado (1913-1988)
Şiir ve hikâye ile yazın hayatına girmiş; fıkra ve sohbetleriyle tanınmıştır. Şevket Hıfzı imzasıyla Varlık dergi*sinde yayımlanmış şiirlerini yıllar sonra şairliğinin tarih*çesini ve şiirleri üzerine yazılmış eleştirileri de ekleye*rek "Şiirler" kitabında toplamıştır. Sohbetleri, genellik*le, gençlere doğru yolu gösteren, onlarda yaşama se*vinci uyandıran, hayat yollarında karşılaşacakları güç*lükleri iyimser bir görüşle yorumlayan bir özellik taşır. Dili oldukça sadedir. Açık, rahat bir dil örgüsü vardır. Sohbet, deneme, radyo konuşmaları, gezi notları, fıkra türünde ürün vermiştir.

Eserleri:
Şiir:
Şiirler

Deneme-Sohbet:
Eşref Saat, Ümit Dünyası, Hayat Böyledir, Aile Sohbet*leri

Gezi:
50. Yılında Sovyet Rusya

doğal varlık nedir doğal varlık ne demek doğal varlıklar

doğal varlık nedir doğal varlık ne demek doğal varlıklar

Bilgiler eklenecek

Gürültü kirliliğinin Sebepleri Nelerdir gürültü kirliliğinin Nedenleri

Gürültü

İnsanlar üzerinde olumsuz etki yapan ve hoşa gitmeyen seslere gürültü denir. Özellikle büyük kentlerimizde gürültü yoğunlukları oldukça yüksek seviyede olup, Dünya Sağlık Örgütü'nce belirlenen ölçülerin üzerindedir.

Gürültü Kirliliği

Kent gürültüsünü artıran sebeplerin başında trafiğin yoğun olması, sürücülerin yersiz ve zamansız klakson çalmaları ve belediye hudutları içerisinde bulunan endüstri bölgelerinden çıkan gürültüler gelmektedir. Meskenlerde ise televizyon ve müzik aletlerinden çıkan yüksek sesler, zamansız yapılan bakım ve onarımlar ile bazı işyerlerinden kaynaklanan gürültüler insanların işitme sağlığını ve algılamasını olumsuz yönde etkilemekte, fizyolojik ve psikolojik dengesini bozmakta, iş verimini azaltmaktadır.


Gürültünün insan üzerindeki etkilerini 4'e ayırabiliriz:

1.Fiziksel Etkileri:
Geçici veya sürekli işitme bozuklukları.

2.Fizyolojik Etkileri:
Kan basıncının artması, dolaşım bozuklukları, solunumda hızlanma, kalp atışlarında yavaşlama, ani refleks.

3.Psikolojik Etkileri:
Davranış bozuklukları, aşırı sinirlilik ve stres.

4.Performans Etkileri:
İş veriminin düşmesi, konsantrasyon bozukluğu, hareketlerin yavaşlaması.

Gürültüye maruz kalma süresi ve gürültünün şiddeti, insana vereceği zararı etkiler. Endüstri alanında yapılan araştırmalar göstermiştir ki; işyeri gürültüsü azaltıldığında işin zorluğu da azalmakta, verim yükselmekte ve iş kazaları azalmaktadır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre; meslek hastalıklarının %10'u, gürültü sonucu meydana gelen işitme kaybı olarak tespit edilmiştir. Meslek hastalıklarının pek çoğu tedavi edilebildiği halde, işitme kaybının tedavisi yapılamamaktadır.

Gürültüyü Azaltmak İçin Alınabilecek Tedbirler:

* Hava alanlarının, endüstri ve sanayi bölgelerinin yerleşim bölgelerinden uzak yerlerde kurulması,
* Motorlu taşıtların gereksiz korna çalmalarının önlenmesi,
* Kamuoyuna açık olan yerler ile yerleşim alanlarında elektronik olarak sesi yükseltilen müzik aletlerinin çevreyi rahatsız edecek seviyede olmasının önlenmesi,
* İşyerlerinde çalışanların maruz kalacağı gürültü seviyesinin en aza (Gürültü Kontrol Yönetmeliğinde belirtilen sınırlara) indirilmesi,
* Yerleşim yerlerinde ve binaların içinde gürültü rahatsızlığını önlemek için yeni inşa edilen yapılarda ses yalıtımı sağlanması,
* Radyo, televizyon ve müzik aletlerinin evlerde rahatsızlık verecek seviyede seslerinin yükseltilmemesi gerekmektedir.

28 Aralık Öyle bir geçer Zamanki Fragmanı 15.bölüm Fragmanı İzle

28 Aralık Öyle bir geçer Zamanki Fragmanı 15.bölüm Fragmanı İzle

Yeni Fragman henüz yayınlanmadı