Natalie Portman 2011 Oscar Ödül Töreni Kıyafetleri
Güncel,Haber,Dizi,Fragman,Resim,Magazin,Sağlık,Müzik gibi Konuların Paylaşıldıgı Web Günlüğüdür.
28 Şubat 2011 Pazartesi
28 Şubat Yetenek Sizsiniz 4.Yarı Final Yarışmacıları İsimleri
28 Şubat Yetenek Sizsiniz 4.Yarı Final Yarışmacıları İsimleri
Yarışmayı şimdi izliyorum yazacam kimler finale kaldı :)
DÜn akşamki 4. yarı finalde finale kalan Yarışmacılar Serken yenice - Pascal ve The mp5 Oldu.
Yarışmayı şimdi izliyorum yazacam kimler finale kaldı :)
DÜn akşamki 4. yarı finalde finale kalan Yarışmacılar Serken yenice - Pascal ve The mp5 Oldu.
28 Şubat Kararları - 28 Şubat sonrası gelişmeler
28 Şubat kararları [düzenle]
28 Şubat'ta yapılan MGK toplantısı 9 saat sürdü. MGK laikliğin Türkiye'de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu sert bir şekilde vurguladı.[8] 28 Şubat 1997'deki MGK kararları hükümete bildirildi. Kararda, laiklik için yasaların uygulanması istendi, tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEB'e devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli, Kuran kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri derneklere verilmemeli, Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniliyordu.
28 Şubat sonrası gelişmeler [düzenle]
* 4 Mart'ta Başbakan Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söyledi ve imzalamadi[8]
* 13 Mart'ta Başbakan Necmettin Erbakan, MGK kararlarını imzalamak zorunda kalmış ve daha sonra bu kararları imzalamadığını sadece ön yazıyı imzaladığını iddia etmiştir.
* 21 Mayıs'ta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ‘‘Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini’’ söyleyerek, RP'nin kapatılması için dava açtı.[8]
* 3 Haziran'da Susurluk Davası 7 ay aradan sonra DGM'de başladı.[8]
* 7 Haziran'da Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu.[8]
* 10 Haziran'da Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığı'na çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi.[kaynak belirtilmeli]
* 18 Haziran'da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çiller'e devretmek olduğunu belirtti.[8]
* 19 Haziran'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çiller'e vermeyip, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdi.[8]
* 30 Haziran'da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk'la birlikte ANASOL-D hükümetini kurdu
28 Şubat'ta yapılan MGK toplantısı 9 saat sürdü. MGK laikliğin Türkiye'de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu sert bir şekilde vurguladı.[8] 28 Şubat 1997'deki MGK kararları hükümete bildirildi. Kararda, laiklik için yasaların uygulanması istendi, tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEB'e devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli, Kuran kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri derneklere verilmemeli, Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniliyordu.
28 Şubat sonrası gelişmeler [düzenle]
* 4 Mart'ta Başbakan Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söyledi ve imzalamadi[8]
* 13 Mart'ta Başbakan Necmettin Erbakan, MGK kararlarını imzalamak zorunda kalmış ve daha sonra bu kararları imzalamadığını sadece ön yazıyı imzaladığını iddia etmiştir.
* 21 Mayıs'ta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ‘‘Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini’’ söyleyerek, RP'nin kapatılması için dava açtı.[8]
* 3 Haziran'da Susurluk Davası 7 ay aradan sonra DGM'de başladı.[8]
* 7 Haziran'da Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu.[8]
* 10 Haziran'da Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığı'na çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi.[kaynak belirtilmeli]
* 18 Haziran'da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çiller'e devretmek olduğunu belirtti.[8]
* 19 Haziran'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çiller'e vermeyip, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdi.[8]
* 30 Haziran'da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk'la birlikte ANASOL-D hükümetini kurdu
28 Şubat 1997 de ne Oldu - 28 Şubat Süreci Yaşananlar ve Necmettin Erbakan
28 Şubat 1997 de ne Oldu - 28 Şubat Süreci Yaşananlar ve Necmettin Erbakan
28 Şubat süreci, 28 Şubat 1997'de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve irticaya karşı olduğu iddia edilen, ordu ve bürokrasi merkezli[1] süreç. Türkiye siyasi tarihine geçen kararlar ve kimilerince bir dönüm noktası olan bu kararların uygulanması sırasında Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda yaşanan değişimlere neden olan bir süreçtir. Yaşananlar, çeşitli kaynaklar tarafından post-modern darbe olarak adlandırılmıştır.
Arka plan [düzenle]
12 Eylül Darbesi sonucu ortaya çıkan siyasetin etkisi ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla, 1980 ve 1990'larda sağ partiler giderek güçlenmiş ve bunun sonucu olarak Refah Partisi 1995 Genel Seçimlerinde birinci parti olmuştur.[3] 1996 yılında, seçimlerin ardından kurulan DYP-ANAP koalisyon hükümeti, Refah Partisi'nin güven oylaması hakkında hukuksal inceleme yapılması için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru haklı görülerek güven oylaması geçersiz sayıldığından dağılmıştır. Bunun üzerine TBMM'de birinci parti durumunda olan Refah Partisi ile ikinci parti olan DYP arasında kurulan 54. Hükümet (Refahyol hükümeti), 8 Temmuz 1996'da TBMM'de yapılan oylamada güvenoyu almayı başarmıştır.[4]
28 Şubat ortamı [düzenle]
RP-DYP Koalisyonu kurulmasının ardından bu dönemde yaşanan bazı olayların, 28 Şubat sürecini tetiklediği ve hızlandırdığı iddia edilmektedir. Bu olaylar;
* 2 Ekim-7 Ekim 1996 tarihleri arasında Başbakan Necmettin Erbakan sırasıyla Mısır, Libya, Nijerya'yı ziyaret etti. Libya'da, Kaddafi'nin bir çadırda Erbakan ile yaptığı görüşmede sarfettiği sözler muhalefet ve basın tarafından ağır bir şekilde eleştirildi.[5]
* 3 Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen bir trafik kazasında mafya, siyasetçi, polis ilişkileri açığa çıktı. Başbakan Erbakan 'fasa fiso' dedi, Adalet Bakanı Şevket Kazan ise, aydınlık için bir dakika karanlık toplumsal eylemi için "Mumsöndü oynuyorlar" dedi.[6]
* Kayseri'nin Refah Partili Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, 10 Kasım 1996 tarihli Refah Partisi İl Divan Toplantısındaki konuşmasında, Türkiye'de henüz gerçek demokrasinin olmadığını, hâkim güçlerin herkesi kendi görüşleri doğrultusunda hareket etmeye zorladığını söyledi. Karatepe konuşmasında şunları söylemişti:[7]
“ Süslü püslü göründüğüme bakıp da laik olduğumu sakın sanmayın. Resmi görevim nedeniyle bugün bir törene katıldım. Belki başbakanın, bakanların, milletvekillerinin bazı mecburiyetleri vardır. Ancak, sizin hiçbir mecburiyetiniz yok. Refah Partili olarak yeryüzünde tek başıma da kalsam, bu zulüm düzeni değişmelidir. İnsanları köle gibi gören, çağdışı bu düzen mutlaka değişmelidir. Ey Müslümanlar sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, nefreti ve bu inancı eksik etmeyin. Bu bizim boynumuzun borcudur. ”
Karatepe bu konuşması nedeniyle 1 yıl hapis ve 420.000 lira ağır para cezasına mahkûm edildi.
* Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, 11 Ocak 1997 Cumartesi günü, Başbakanlık Konutunda tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği verdi.[8]
* Yüksek rütbeli subaylar 22 Ocak 1997 tarihinde Gölcük'te toplanarak irticanın iktidarda olduğunu tartıştılar.[9]
* 30 Ocak 1997'de Sincan belediyesi Kudüs gecesi düzenledi. Belediye başkanı Bekir Yıldız, İran büyükelçisinin misafir olduğu gecede sahneye konulan cihad oyunu basında tepki oluşturdu. Star muhabiri Işın Gürel saldırıya maruz kaldı. Bekir Yıldız tutuklandı, mahkûm edildi. [10]
* 5 Şubat'ta Sincan'da askerler 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı.[8]
* 5 Şubat'ta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erbakan'a birkaç mektup gönderdi.
* Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya 'irtica, PKK'dan daha tehlikeli' dedi.[11]
* 11 Şubat'ta Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü Ankara'da yapıldı.[8]
28 Şubat kararları [düzenle]
28 Şubat'ta yapılan MGK toplantısı 9 saat sürdü. MGK laikliğin Türkiye'de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu sert bir şekilde vurguladı.[8] 28 Şubat 1997'deki MGK kararları hükümete bildirildi. Kararda, laiklik için yasaların uygulanması istendi, tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEB'e devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli, Kuran kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri derneklere verilmemeli, Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniliyordu.
28 Şubat sonrası gelişmeler [düzenle]
* 4 Mart'ta Başbakan Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söyledi ve imzalamadi[8]
* 13 Mart'ta Başbakan Necmettin Erbakan, MGK kararlarını imzalamak zorunda kalmış ve daha sonra bu kararları imzalamadığını sadece ön yazıyı imzaladığını iddia etmiştir.
* 21 Mayıs'ta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ‘‘Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini’’ söyleyerek, RP'nin kapatılması için dava açtı.[8]
* 3 Haziran'da Susurluk Davası 7 ay aradan sonra DGM'de başladı.[8]
* 7 Haziran'da Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu.[8]
* 10 Haziran'da Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığı'na çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi.[kaynak belirtilmeli]
* 18 Haziran'da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çiller'e devretmek olduğunu belirtti.[8]
* 19 Haziran'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çiller'e vermeyip, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdi.[8]
* 30 Haziran'da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk'la birlikte ANASOL-D hükümetini kurdu.[8]
Sonuçlar [düzenle]
Eski Genel Kurmay Başkanlarından Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu "28 şubat bin yıl sürecek"[12] demiş olsa da Türkiye'nin toplumsal ve siyasi ortamındaki büyük çaplı değişimler daha güçlü çıktı; yaklaşık 5 yıl sonra kararların hedefindeki siyasi oluşumun bünyesinden çıkan Recep Tayyip Erdoğan ve partisi hükümet oldu. 2000'li yıllarda, özellikle siyasi islamcı ve liberal medya tarafından boy hedefi haline getirildi.
28 Şubat süreci, 28 Şubat 1997'de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve irticaya karşı olduğu iddia edilen, ordu ve bürokrasi merkezli[1] süreç. Türkiye siyasi tarihine geçen kararlar ve kimilerince bir dönüm noktası olan bu kararların uygulanması sırasında Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda yaşanan değişimlere neden olan bir süreçtir. Yaşananlar, çeşitli kaynaklar tarafından post-modern darbe olarak adlandırılmıştır.
Arka plan [düzenle]
12 Eylül Darbesi sonucu ortaya çıkan siyasetin etkisi ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla, 1980 ve 1990'larda sağ partiler giderek güçlenmiş ve bunun sonucu olarak Refah Partisi 1995 Genel Seçimlerinde birinci parti olmuştur.[3] 1996 yılında, seçimlerin ardından kurulan DYP-ANAP koalisyon hükümeti, Refah Partisi'nin güven oylaması hakkında hukuksal inceleme yapılması için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru haklı görülerek güven oylaması geçersiz sayıldığından dağılmıştır. Bunun üzerine TBMM'de birinci parti durumunda olan Refah Partisi ile ikinci parti olan DYP arasında kurulan 54. Hükümet (Refahyol hükümeti), 8 Temmuz 1996'da TBMM'de yapılan oylamada güvenoyu almayı başarmıştır.[4]
28 Şubat ortamı [düzenle]
RP-DYP Koalisyonu kurulmasının ardından bu dönemde yaşanan bazı olayların, 28 Şubat sürecini tetiklediği ve hızlandırdığı iddia edilmektedir. Bu olaylar;
* 2 Ekim-7 Ekim 1996 tarihleri arasında Başbakan Necmettin Erbakan sırasıyla Mısır, Libya, Nijerya'yı ziyaret etti. Libya'da, Kaddafi'nin bir çadırda Erbakan ile yaptığı görüşmede sarfettiği sözler muhalefet ve basın tarafından ağır bir şekilde eleştirildi.[5]
* 3 Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen bir trafik kazasında mafya, siyasetçi, polis ilişkileri açığa çıktı. Başbakan Erbakan 'fasa fiso' dedi, Adalet Bakanı Şevket Kazan ise, aydınlık için bir dakika karanlık toplumsal eylemi için "Mumsöndü oynuyorlar" dedi.[6]
* Kayseri'nin Refah Partili Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, 10 Kasım 1996 tarihli Refah Partisi İl Divan Toplantısındaki konuşmasında, Türkiye'de henüz gerçek demokrasinin olmadığını, hâkim güçlerin herkesi kendi görüşleri doğrultusunda hareket etmeye zorladığını söyledi. Karatepe konuşmasında şunları söylemişti:[7]
“ Süslü püslü göründüğüme bakıp da laik olduğumu sakın sanmayın. Resmi görevim nedeniyle bugün bir törene katıldım. Belki başbakanın, bakanların, milletvekillerinin bazı mecburiyetleri vardır. Ancak, sizin hiçbir mecburiyetiniz yok. Refah Partili olarak yeryüzünde tek başıma da kalsam, bu zulüm düzeni değişmelidir. İnsanları köle gibi gören, çağdışı bu düzen mutlaka değişmelidir. Ey Müslümanlar sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, nefreti ve bu inancı eksik etmeyin. Bu bizim boynumuzun borcudur. ”
Karatepe bu konuşması nedeniyle 1 yıl hapis ve 420.000 lira ağır para cezasına mahkûm edildi.
* Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, 11 Ocak 1997 Cumartesi günü, Başbakanlık Konutunda tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği verdi.[8]
* Yüksek rütbeli subaylar 22 Ocak 1997 tarihinde Gölcük'te toplanarak irticanın iktidarda olduğunu tartıştılar.[9]
* 30 Ocak 1997'de Sincan belediyesi Kudüs gecesi düzenledi. Belediye başkanı Bekir Yıldız, İran büyükelçisinin misafir olduğu gecede sahneye konulan cihad oyunu basında tepki oluşturdu. Star muhabiri Işın Gürel saldırıya maruz kaldı. Bekir Yıldız tutuklandı, mahkûm edildi. [10]
* 5 Şubat'ta Sincan'da askerler 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı.[8]
* 5 Şubat'ta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erbakan'a birkaç mektup gönderdi.
* Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya 'irtica, PKK'dan daha tehlikeli' dedi.[11]
* 11 Şubat'ta Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü Ankara'da yapıldı.[8]
28 Şubat kararları [düzenle]
28 Şubat'ta yapılan MGK toplantısı 9 saat sürdü. MGK laikliğin Türkiye'de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu sert bir şekilde vurguladı.[8] 28 Şubat 1997'deki MGK kararları hükümete bildirildi. Kararda, laiklik için yasaların uygulanması istendi, tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEB'e devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli, Kuran kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri derneklere verilmemeli, Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniliyordu.
28 Şubat sonrası gelişmeler [düzenle]
* 4 Mart'ta Başbakan Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söyledi ve imzalamadi[8]
* 13 Mart'ta Başbakan Necmettin Erbakan, MGK kararlarını imzalamak zorunda kalmış ve daha sonra bu kararları imzalamadığını sadece ön yazıyı imzaladığını iddia etmiştir.
* 21 Mayıs'ta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ‘‘Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini’’ söyleyerek, RP'nin kapatılması için dava açtı.[8]
* 3 Haziran'da Susurluk Davası 7 ay aradan sonra DGM'de başladı.[8]
* 7 Haziran'da Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu.[8]
* 10 Haziran'da Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığı'na çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi.[kaynak belirtilmeli]
* 18 Haziran'da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çiller'e devretmek olduğunu belirtti.[8]
* 19 Haziran'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çiller'e vermeyip, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdi.[8]
* 30 Haziran'da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk'la birlikte ANASOL-D hükümetini kurdu.[8]
Sonuçlar [düzenle]
Eski Genel Kurmay Başkanlarından Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu "28 şubat bin yıl sürecek"[12] demiş olsa da Türkiye'nin toplumsal ve siyasi ortamındaki büyük çaplı değişimler daha güçlü çıktı; yaklaşık 5 yıl sonra kararların hedefindeki siyasi oluşumun bünyesinden çıkan Recep Tayyip Erdoğan ve partisi hükümet oldu. 2000'li yıllarda, özellikle siyasi islamcı ve liberal medya tarafından boy hedefi haline getirildi.
Necmettin Erbakan Gulu Gulu Dansı - Erbakan ın Unutulmaz Sözleri
Necmettin Erbakan Gulu Gulu Dansı - Erbakan ın Unutulmaz Sözleri
Erbakan'ın unutulmayan sözleri (günün detayları)
Erbakan'ın unutulmayan sözleri (günün detayları)
Necmettin Erbakan Cenaze Töreni Canlı İzle
Necmettin Erbakan Cenaze Töreni Canlı İzle
2011 Türkiyenin En Zenginleri Listesi 1.Mehmet Emin Karamehmet
2011 Türkiyenin En Zenginleri Listesi 1.Mehmet Emin Karamehmet
Forbes 100’ün toplam serveti, 104 milyar dolara yükseldi. Aynı rakam geçen yıl 87 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.
Forbes Türkiye, "En Zengin 100 Türk" listesini açıkladı.
Mehmet Emin Karamehmet, 4 milyar dolarlık servetiyle "en zengin Türk" oldu. Karamehmet’in 2010 serveti 2,9 milyar dolar seviyesindeydi.
İkinci sırayı 1,7 milyar dolarlık serveti 3 milyar dolara çıkan Semahat Arsel ve geçen senenin birincisi Hüsnü Özyeğin paylaştı.
Onları 1,6 milyar dolarlık serveti 2,9 milyar dolara yükselen Rahmi Koç izledi.
Bu yıl “Forbes 100” listesinin neredeyse üçe biri dolar milyarderlerinden oluşuyor. 11 yeni ismin eklenmesiyle dolar milyarderinin sayısı 39’a yükseldi. Listedeki isimlerin tamamının toplam serveti ise 104 milyar dolar. Aynı rakam geçen yıl 87 milyar dolardı.
Türkiye’nin en zengini Mehmet Emin Karamehmet. Geçen yıl 2,9 milyar dolarlık servetiyle Hüsnü Özyeğin’den ardından ikinci sırada yer alan Karamehmet’in bu yıl ki serveti 4 milyar dolar.
Bu yıl servetini artırarak yeni milyarder olan 11 kişiden üçü Koç Ailesi’nden -Mustafa, Ömer ve Ali Koç… Sabancı Ailesi’nden Serra Sabancı ve Çiğdem Sabancı Bilen ile Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi’nin sahibi Suat Günsel de milyarderler ligine geri dönüş yaptı. Limak’ın sahipleri Nihat Özdemir ve Sezai Bacaksız ile Hema’nın sahibi Mehmet Hattat ise geçen yıl milyoner olarak yer buldukları listede bu yıl milyarderler olarak yer alıyorlar.
En Zengin İlk 10
İSİM ŞİRKETİ 2011 SERVETİ 2010 SERVETİ
(Milyar dolar) (Milyar dolar)
M. E. Karamehmet Çukurova Holding 4.0 2.9
Semahat Arsel Koç Holding 3.0 1.7
Hüsnü Özyeğin Fiba Holding 3.0 3.0
Rahmi Koç Koç Holding 2.9 1.6
Murat Ülker Yıldız Holding 2.8 2.1
Ferit Şahenk Doğuş Holding 2.7 2.1
Şarık Tara Enka İnşaat 2.7 2.6
Filiz Şahenk Doğuş Holding 2.5 2.0
Suna Kıraç Koç Holding 2.5 1.4
Ali Ağaoğlu Ağaoğlu İnşaat 2.1 2.0
AÇIKLAMA: Ferit Şahenk ve Şarık Tara aynı servet rakamı ile altıncılığı paylaşıyor. Ancak Filiz Şahenk Türkiye’nin en zengin sekizinci kişisi olduğu için 7’nci değil 8’inci sırada yer alıyor.
FORBES 100 içerisinde kendisine ilk kez yer bulan ve listeye doğrudan doğruya milyarder olarak giren iki isim var: Genel Enerji’nin CEO’su ve kurucusu Mehmet Sepil ile Kazancı Holding’in sahibi Ali Metin Kazancı.
Karamehmet ve Sepil’in Kuzey Irak’ta altı petrol sahasına sahip olan şirketi Genel Enerji, petrol ihracatına başladı. Analistlerin 3.3 milyar dolarla 4.6 milyar dolar arasında bir değere sahip olduğunu düşündüğü Genel Enerji de Sepil’in yüzde 30 hissesi bulunuyor.
Ali Metin Kazancı da 1 milyar 400 milyon dolarlık servetiyle Türkiye’nin 14’üncü zengini. Servetinin en büyük kaynağı ise Mayıs 2010’da İMKB’de işlem görmeye başlayan ve Kazancı Holding’in sahip olduğu elektrik santrallerini de bünyesinde barındıran Aksa Enerji Üretim şirketi.
Listenin yeni yüzlerinden biri de Yalçın Ayaslı. Türkiye’de Bora Jet, Nişantaşı’ndaki Armaggan mağazası ve gurme ürünler üretip satan “Nar” gibi yatırımları bulunan Ayaslı, Boston merkezli Hittite Corporation’ın kurucusu. NasdaQ’a kote şirketin piyasa değeri 2 milyar dolar (17 Şubat tarihi itibariyle). Ayaslı, Forbes 100’ün teknoloji zengini tek ismi.
Forbes 100’ün Toplam Serveti: 104 milyar dolar. Aynı rakam geçen yıl 87 milyar dolardı. Forbes 100’ün toplam serveti bir önceki yıla göre yüzde 19,5 artış var.
Milyarderler: Listenin milyarderleri son üç yıldır artıyor. Bu yıl FORBES 100’de 39 dolar milyarderi Türk var. Geçen yıl bu sayı 28’di. 2009’da yayınlanan listede ise 13 dolar milyarderi bulunuyordu.
Forbes 100’ün Ortalama Serveti: Tam bir milyar dolar. Geçen yıl aynı rakam 801 milyon dolardı. En zengin Türk Mehmet Emin Karamehmet’in serveti 4 milyar dolar. Ayşe Verda Gülçelik, Ahmet Yahya Kiğılı, Ali Gülçelik, Aziz Torun ve Mehmet Torun 425’şer milyon dolarlık servetleriyle 100’üncü sırayı paylaşıyor.
Forbes 100’deki Kadın Sayısı: 105 kişiden oluşan listede yer bulan 23 kadından sekizi dolar milyarderi.
İlk 10’nun Toplam Serveti: 28.2 milyar dolar. Bir önceki yıla göre artış 6.2 milyar dolar
İlk 50’nin toplam Serveti: 74 milyar dolar. Bir önceki yıla göre artış 14 milyar dolar.
Ortalama Yaşları: 59. FORBES 100’deki en genç isimle en yaşlısı arasında tam 60 yaş fark var. 26 yaşındaki İpek Kıraç’ın toplam serveti 550 milyon dolar. Selçuk Ecza’nın kurucusu 86 yaşındaki Ahmet Keleşoğlu’nun ise 715 milyon dolar.
Zengin Çiftler: FORBES 100’de yer alan en zengin çift Suna ve İnan Kıraç. Toplam servetleri 2 milyar 975 milyon dolar. Eş olarak en zenginler arasında yer alan diğer isimler ise şunlar: Sema Işıl - Aydın Doğan, Ahsen - Orhan Özokur, Vuslat Doğan - Ali Sabancı.
Kendi Zenginliğini Yaratanlar: FORBES 100’de kendi işini kurarak servetini yaratanların sayısı 51. Bugünün dolar milyonerleri arasında ilk işi memurluk, aşçı yamaklığı, bakkallık ve manifaturacılık olanlar var.
Burçları: FORBES 100’de en çok oğlak burcundan isim var. Listede 15 Oğlak; 12 Balık; 11 Koç yer alıyor. Koçların toplam serveti diğer tüm burçlardan daha fazla: 14,2 milyar dolar.
Forbes 100’ün toplam serveti, 104 milyar dolara yükseldi. Aynı rakam geçen yıl 87 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.
Forbes Türkiye, "En Zengin 100 Türk" listesini açıkladı.
Mehmet Emin Karamehmet, 4 milyar dolarlık servetiyle "en zengin Türk" oldu. Karamehmet’in 2010 serveti 2,9 milyar dolar seviyesindeydi.
İkinci sırayı 1,7 milyar dolarlık serveti 3 milyar dolara çıkan Semahat Arsel ve geçen senenin birincisi Hüsnü Özyeğin paylaştı.
Onları 1,6 milyar dolarlık serveti 2,9 milyar dolara yükselen Rahmi Koç izledi.
Bu yıl “Forbes 100” listesinin neredeyse üçe biri dolar milyarderlerinden oluşuyor. 11 yeni ismin eklenmesiyle dolar milyarderinin sayısı 39’a yükseldi. Listedeki isimlerin tamamının toplam serveti ise 104 milyar dolar. Aynı rakam geçen yıl 87 milyar dolardı.
Türkiye’nin en zengini Mehmet Emin Karamehmet. Geçen yıl 2,9 milyar dolarlık servetiyle Hüsnü Özyeğin’den ardından ikinci sırada yer alan Karamehmet’in bu yıl ki serveti 4 milyar dolar.
Bu yıl servetini artırarak yeni milyarder olan 11 kişiden üçü Koç Ailesi’nden -Mustafa, Ömer ve Ali Koç… Sabancı Ailesi’nden Serra Sabancı ve Çiğdem Sabancı Bilen ile Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi’nin sahibi Suat Günsel de milyarderler ligine geri dönüş yaptı. Limak’ın sahipleri Nihat Özdemir ve Sezai Bacaksız ile Hema’nın sahibi Mehmet Hattat ise geçen yıl milyoner olarak yer buldukları listede bu yıl milyarderler olarak yer alıyorlar.
En Zengin İlk 10
İSİM ŞİRKETİ 2011 SERVETİ 2010 SERVETİ
(Milyar dolar) (Milyar dolar)
M. E. Karamehmet Çukurova Holding 4.0 2.9
Semahat Arsel Koç Holding 3.0 1.7
Hüsnü Özyeğin Fiba Holding 3.0 3.0
Rahmi Koç Koç Holding 2.9 1.6
Murat Ülker Yıldız Holding 2.8 2.1
Ferit Şahenk Doğuş Holding 2.7 2.1
Şarık Tara Enka İnşaat 2.7 2.6
Filiz Şahenk Doğuş Holding 2.5 2.0
Suna Kıraç Koç Holding 2.5 1.4
Ali Ağaoğlu Ağaoğlu İnşaat 2.1 2.0
AÇIKLAMA: Ferit Şahenk ve Şarık Tara aynı servet rakamı ile altıncılığı paylaşıyor. Ancak Filiz Şahenk Türkiye’nin en zengin sekizinci kişisi olduğu için 7’nci değil 8’inci sırada yer alıyor.
FORBES 100 içerisinde kendisine ilk kez yer bulan ve listeye doğrudan doğruya milyarder olarak giren iki isim var: Genel Enerji’nin CEO’su ve kurucusu Mehmet Sepil ile Kazancı Holding’in sahibi Ali Metin Kazancı.
Karamehmet ve Sepil’in Kuzey Irak’ta altı petrol sahasına sahip olan şirketi Genel Enerji, petrol ihracatına başladı. Analistlerin 3.3 milyar dolarla 4.6 milyar dolar arasında bir değere sahip olduğunu düşündüğü Genel Enerji de Sepil’in yüzde 30 hissesi bulunuyor.
Ali Metin Kazancı da 1 milyar 400 milyon dolarlık servetiyle Türkiye’nin 14’üncü zengini. Servetinin en büyük kaynağı ise Mayıs 2010’da İMKB’de işlem görmeye başlayan ve Kazancı Holding’in sahip olduğu elektrik santrallerini de bünyesinde barındıran Aksa Enerji Üretim şirketi.
Listenin yeni yüzlerinden biri de Yalçın Ayaslı. Türkiye’de Bora Jet, Nişantaşı’ndaki Armaggan mağazası ve gurme ürünler üretip satan “Nar” gibi yatırımları bulunan Ayaslı, Boston merkezli Hittite Corporation’ın kurucusu. NasdaQ’a kote şirketin piyasa değeri 2 milyar dolar (17 Şubat tarihi itibariyle). Ayaslı, Forbes 100’ün teknoloji zengini tek ismi.
Forbes 100’ün Toplam Serveti: 104 milyar dolar. Aynı rakam geçen yıl 87 milyar dolardı. Forbes 100’ün toplam serveti bir önceki yıla göre yüzde 19,5 artış var.
Milyarderler: Listenin milyarderleri son üç yıldır artıyor. Bu yıl FORBES 100’de 39 dolar milyarderi Türk var. Geçen yıl bu sayı 28’di. 2009’da yayınlanan listede ise 13 dolar milyarderi bulunuyordu.
Forbes 100’ün Ortalama Serveti: Tam bir milyar dolar. Geçen yıl aynı rakam 801 milyon dolardı. En zengin Türk Mehmet Emin Karamehmet’in serveti 4 milyar dolar. Ayşe Verda Gülçelik, Ahmet Yahya Kiğılı, Ali Gülçelik, Aziz Torun ve Mehmet Torun 425’şer milyon dolarlık servetleriyle 100’üncü sırayı paylaşıyor.
Forbes 100’deki Kadın Sayısı: 105 kişiden oluşan listede yer bulan 23 kadından sekizi dolar milyarderi.
İlk 10’nun Toplam Serveti: 28.2 milyar dolar. Bir önceki yıla göre artış 6.2 milyar dolar
İlk 50’nin toplam Serveti: 74 milyar dolar. Bir önceki yıla göre artış 14 milyar dolar.
Ortalama Yaşları: 59. FORBES 100’deki en genç isimle en yaşlısı arasında tam 60 yaş fark var. 26 yaşındaki İpek Kıraç’ın toplam serveti 550 milyon dolar. Selçuk Ecza’nın kurucusu 86 yaşındaki Ahmet Keleşoğlu’nun ise 715 milyon dolar.
Zengin Çiftler: FORBES 100’de yer alan en zengin çift Suna ve İnan Kıraç. Toplam servetleri 2 milyar 975 milyon dolar. Eş olarak en zenginler arasında yer alan diğer isimler ise şunlar: Sema Işıl - Aydın Doğan, Ahsen - Orhan Özokur, Vuslat Doğan - Ali Sabancı.
Kendi Zenginliğini Yaratanlar: FORBES 100’de kendi işini kurarak servetini yaratanların sayısı 51. Bugünün dolar milyonerleri arasında ilk işi memurluk, aşçı yamaklığı, bakkallık ve manifaturacılık olanlar var.
Burçları: FORBES 100’de en çok oğlak burcundan isim var. Listede 15 Oğlak; 12 Balık; 11 Koç yer alıyor. Koçların toplam serveti diğer tüm burçlardan daha fazla: 14,2 milyar dolar.
Siyasilerin ve Ünlülerin Necmettin Erbakan ın Ölümü Hakkında Yorumları
Siyasilerin Ünlülerin Necmettin Erbakan ın Ölümü Hakkında Yorumları
Vefat eden eski Başbakan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın yarın defnedileceği Merkezefendi Mezarlığı’nda hazırlıklara başlandı.İstanbul Büyükşehir Belediyesince Merkezefendi Mezarlığı’nda yaklaşık 70 kişilik ekip tarafından temizlik, bakım ve ağaç budama çalışması yürütülüyor.Merkezefendi Mezarlığı’nın girişinde yer alan Erbakan ailesinin kabristanı da yine görevlilerce temizleniyor.Mezarlığın giriş bölümünde yer alan ve kararan duvarlar, 20 kişilik ekip tarafından basınçlı havayla kum püskürtülerek beyazlatılıyor.50 kişilik bir grup da mezarlığın içindeki çöpleri, budanan ağaç dallarını topluyor.İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri ayrıca Eski Kozlu, Silivrikapı, Tahirefendi, Dedeler, Yeni Kozlu mezarlıklarında da bakım ve temizlik çalışması yapıyor.Bu mezarlıkların bulunduğu 10. Yıl Caddesi de yarın yapılacak cenaze töreni için hazırlanıyor.
Fethullah Gülen'den Erbakan için başsağlığı ilanı
09:55 | 28 Şubat 2011
Sağlık sorunları nedeniyle ABD’de yaşayan M. Fethullah Gülen, Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın vefatı nedeniyle taziye mesajını bir başsağlığı ilanı ile verdi.
M. Fethullah Gülen’nin Zaman gazetesinde yayımlanan taziye ilanında, Erbakan’ın vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve şöyle dedi:
"En kritik dönemlerde, milletimize gerek başbakan yardımcısı gerekse başbakan olarak hizmet imkanı bulmuş, Türk siyasi tarihine farklı bir üslup ve yaklaşım biçimi getirmiş, yıllar boyu yaptığı çalışmalarla pek çok insana ilham kaynağı olmuş Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Necmettin Erbakan’ın vefatını derin bir teessürle öğrenmiş bulunuyorum.
Gurbette olmam hasebiyle cenazeye iştirak edememekten ayrıca mahzunum. Merhuma Cenab-ı Erhamü’r-rahimin’den rahmet ve mağfiret diler, milletimize, Saadet Partisi camiasına ve yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ederim."(ANKA)
Vefat eden eski Başbakan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın yarın defnedileceği Merkezefendi Mezarlığı’nda hazırlıklara başlandı.İstanbul Büyükşehir Belediyesince Merkezefendi Mezarlığı’nda yaklaşık 70 kişilik ekip tarafından temizlik, bakım ve ağaç budama çalışması yürütülüyor.Merkezefendi Mezarlığı’nın girişinde yer alan Erbakan ailesinin kabristanı da yine görevlilerce temizleniyor.Mezarlığın giriş bölümünde yer alan ve kararan duvarlar, 20 kişilik ekip tarafından basınçlı havayla kum püskürtülerek beyazlatılıyor.50 kişilik bir grup da mezarlığın içindeki çöpleri, budanan ağaç dallarını topluyor.İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri ayrıca Eski Kozlu, Silivrikapı, Tahirefendi, Dedeler, Yeni Kozlu mezarlıklarında da bakım ve temizlik çalışması yapıyor.Bu mezarlıkların bulunduğu 10. Yıl Caddesi de yarın yapılacak cenaze töreni için hazırlanıyor.
Fethullah Gülen'den Erbakan için başsağlığı ilanı
09:55 | 28 Şubat 2011
Sağlık sorunları nedeniyle ABD’de yaşayan M. Fethullah Gülen, Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın vefatı nedeniyle taziye mesajını bir başsağlığı ilanı ile verdi.
M. Fethullah Gülen’nin Zaman gazetesinde yayımlanan taziye ilanında, Erbakan’ın vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve şöyle dedi:
"En kritik dönemlerde, milletimize gerek başbakan yardımcısı gerekse başbakan olarak hizmet imkanı bulmuş, Türk siyasi tarihine farklı bir üslup ve yaklaşım biçimi getirmiş, yıllar boyu yaptığı çalışmalarla pek çok insana ilham kaynağı olmuş Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Necmettin Erbakan’ın vefatını derin bir teessürle öğrenmiş bulunuyorum.
Gurbette olmam hasebiyle cenazeye iştirak edememekten ayrıca mahzunum. Merhuma Cenab-ı Erhamü’r-rahimin’den rahmet ve mağfiret diler, milletimize, Saadet Partisi camiasına ve yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ederim."(ANKA)
Oscar ödülleri sonuçları 2011 -Oscar Ödülleri Sahiplerini Buldu
Oscar ödülleri sonuçları 2011,Oscar ödülleri sonuçları ,Oscar 2011,
2011 Oscar ödül töreni sonuçlarını ilerleyen saatlerde bildiricez ...
sonuçları görmek için bu başlıklara girmeniz yeterli olacaktır....
Sinema ve film dünyasının büyük günü geldi, çattı. Oscar heyecanı 27 Şubat Pazar gecesi tüm sinema dünyası ve film endüstrisinin nefeslerini kesecek. 2011 Oscar Ödülleri Amerika'nın Los Angeles kentinde dağıtılıyor.
Sinema dünyasında ödüllerin ödülleri olarak bilinen ve yapılan ve dağıtılan tüm diğer sinema ödüllerinin en büyüğü Oscar'lar 27 Şubat Pazar gecesi saat 01:00 itibariyle sahiplerini buluyor. Altın Küre (Golden Globe) ve Bafta gibi ödüllerden sonra sıra şimdi Oscar'larda. 2011 Oscar ödülleri için yine her zamanki gibi yoğun bir rekabet var.
Ancak, sinema dünyasında geçtiğimiz sezon boyunca çok da iyi filmler üretildiğini söylemek zor. Oscar adayları ilginç filmler içermekle birlikte, böyle şapka çıkartacak, son derece güzel dedirtecek filmlerden yoksun gözüküyor. 2011 Oscar adayları arasında King's Speech (Zoraki Kral) 12 dalda, Social Network (Sosyal Ağ) ve Inception filmleri 8'er dalda en çok aday gösterilen filmler oldu.
2011 Oscar ödül töreni sonuçlarını ilerleyen saatlerde bildiricez ...
sonuçları görmek için bu başlıklara girmeniz yeterli olacaktır....
Sinema ve film dünyasının büyük günü geldi, çattı. Oscar heyecanı 27 Şubat Pazar gecesi tüm sinema dünyası ve film endüstrisinin nefeslerini kesecek. 2011 Oscar Ödülleri Amerika'nın Los Angeles kentinde dağıtılıyor.
Sinema dünyasında ödüllerin ödülleri olarak bilinen ve yapılan ve dağıtılan tüm diğer sinema ödüllerinin en büyüğü Oscar'lar 27 Şubat Pazar gecesi saat 01:00 itibariyle sahiplerini buluyor. Altın Küre (Golden Globe) ve Bafta gibi ödüllerden sonra sıra şimdi Oscar'larda. 2011 Oscar ödülleri için yine her zamanki gibi yoğun bir rekabet var.
Ancak, sinema dünyasında geçtiğimiz sezon boyunca çok da iyi filmler üretildiğini söylemek zor. Oscar adayları ilginç filmler içermekle birlikte, böyle şapka çıkartacak, son derece güzel dedirtecek filmlerden yoksun gözüküyor. 2011 Oscar adayları arasında King's Speech (Zoraki Kral) 12 dalda, Social Network (Sosyal Ağ) ve Inception filmleri 8'er dalda en çok aday gösterilen filmler oldu.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)