Kanal 1 Kelime Oyunu Yarışması Sunucusu Hakkında
'Kelime Oyunu'nun sunucusu İhsan Varol, bazı yarışmacıların çekimlerden sonra sevgili olduklarını söyledi: Stüdyodaki koltuklar döndüğü için yarışmacılar birbirlerinin dizini tutuyor. Aralarında elektriklenme oluyor. Bir ara 'İzdivaç'ın sunucusu Esra Erol'a rakiptim!
İhsan Varol, Kanal 1'de yayınlanan ve kısa sürede geniş bir izleyici kitlesine sahip olan 'Kelime Oyunu' adlı yarışmanın sunucusu... Yıllarca kamera arkasında çalıştıktan sonra, tesadüf eseri kendisini ekran önünde bulduğunu söyleyen Varol, programda sorduğu soruları da kendisi hazırlıyor. Varol, artık tüm gününün soru hazırlayarak geçtiğini anlatıyor.
Çocukluğunuzdan beri kelimelerle aranız iyi midir?
Özel bir çalışmam, çabam yoktu ama çocukluğumdan beri hep yazarak para kazanmak istedim. Ama pek olmadı bu.
Niye, yeteneğiniz mi yoktu?
Biliyorsunuz ülkemizin şartlarını... Uğraşmama rağmen hayatımı idame ettiremedim onunla. Hep hobi olarak kaldı. Ama son dört senedir programlarda editörlük, metin yazarlığı yapıyordum.
Yarışmanın formatı kime ait?
Danimarka'dan gelme bir format. Ama bizim yaptığımız şekliyle kullanılmıyorlardı. Orijinal format biraz daha sert bir format. Biz biraz daha samimi hale getirdik.
YAPIŞMAZ DEDİK YAPIŞTI
Peki kamera arkasında çalışırken, önüne geçişiniz nasıl oldu?
Tamamen şans oldu. Benden yalnızca soruları yazmamı istediler. Sonra çekim çalışmaları yapılırken, 'Bir gün gel, soruların işleyişini gör' diye aradılar. O sırada daha o sırada sunucu bulunmamıştı. Stüdyoda deneme çekimi yaptık ve ben soruları bildiğim için sunucuyu, diğer ekip arkadaşlarım da yarışmacıları oynadı. Sonra kaseti kanal yöneticilerine götürmüşler. Onlar da "Sunucu bu olsun" demiş. Önce şaka yapıyorlar zannettim. Kriz var ya, onun tam ortasındaydık, ucuz sunucu arayışıydı herhalde. Öyle başladık, "Yapışır mı elimize?" dedik, yapıştı.
Ekran önünde olmak ve tanınmak nasıl bir duygu?
Korkunç. Ben hâlâ izleyemiyorum kendimi. Bazen eşim 'Gel birlikte izleyelim' diyor, ben izlerken 'çişim geldi' bahanesiyle falan kaçıyorum. Hatta ilk izlediğimde, "Bir daha gitmeyeceğim" dedim. Kardeşimle eşim konuşup beni zar zor ikna ettiler.
Yarışmak için kaç kişi sırada?
Çok kişi! Sanırım 20 binin üstünde.
Yarışma çok ilgi görmeye başladı. Siz de fark etmişsinizdir herhalde...
Sokakta insanlar beni tanımaya başladıkları zaman fark ettim. Bir gün otobüste karşımda bir çift oturuyordu. Kadın kocasına beni gösterdi. Beyi inanmadı. Tartışmasınlar diye hemen atladım, 'Evet 'Kelime Oyunu'ndaki sunucu benim' dedim. Biraz fazla samimi mi söyledim ne yaptıysam, adam "Ne kandırıyorsun karımı" diye azarladı beni.
KOLTUKLAR SORUNLU
Transfer teklifi aldınız mı?
Alınmış ama ben ilgilenmedim. Ben yalnızca sorularımı yazıyorum, sunuma hazırlanıyorum. Biz aramızda 'koltukları değiştirsek mi, değiştirmesek mi' diye konuşuyoruz. Koltuklar biraz sorunlu, dönüyorlar. O da fenomen oldu aslında... Koltuk döndüğü için, yarışmacılar birbirlerinin dizlerinden tutuyorlar. Hafif bir elektriklenmeyle çıkışta konuşmaya başlıyorlar. O koltuklar sayesinde yarışma sonrası sevgili olanlar oldu. Esra Erol'a rakiptim bir aralar. (Gülüyor)
En iyi eleştirmeniniz anneniz bildiğim kadarıyla, yanılıyor muyum?
Annem, yengem, eşim Ayşe en büyük eleştirmenlerim. Kardeşimi pek dikkate almıyorum. Ama bizimkiler çok acımasızlar. Çok kötü dalga geçiyorlar.
Not defteriyle geziyorum
Soruları hazırlamak için günde ne kadar mesai harcıyorsunuz?
Programa ilk başladığımızda bir bölümü yazmam dört saatimi alıyordu. Şimdi bir gün yetmiyor bazen. Yani şu aralar çok kötü durumdayım. 200 programı geçtik. Sormadığım soru kalmadı. Program Türk Dil Kurumu'ndan ödül aldı, bir yanlışlık yaparsak çok ayıp olacak diye kendimi de fazla genişletemiyorum.
Beslendiğiniz kaynaklar var mı?
En büyüğü Türk Dil Kurumu... Onun dışında ne bulursam besleniyorum. Sahaflardan eski, Osmanlıca- Türkçe sözlüklerden alıyorum. Eski bulmaca sözlükleri, gazeteler, ne bulursam yığdım eve.
GÖZLERİM MOSMOR
İnsanların konuşmalarından fark etmeden, cımbızla kelime seçme gibi bir durumunuz var mı?
Evet, cebimde hep not defteri var. Birisi bir şey söylediği zaman hemen not ediyorum. Bazen günde üç, dört saat uykuyla çekime girdiğim oluyor. Makyözler nefret ediyor benden, çünkü mosmor oluyor gözlerimin altı. Babam rahmetli oldu. Eğer oğlunun gözüne mascara, kapatıcı falan sürüldüğünü bilseydi herhalde ters dönerdi olduğu yerde
AYIPTIR! EVLİ BARKLI ADAMIM
Yarışmacılara yardım ediyorsunuz diye kızanlar var.
Kazanma ihtimali olmayan kişiye yardım ediyorum. İnternette 'Dekolteli bayanlara yardım ediyor' falan gibi şeyler yazıldı, sinirim bozuldu. Ayıptır, evli barklı adamım, dekolteli bayanla ne işim olur!
Sizde biraz şom ağızlılık da var. Kime 'rekor kıracaksın' deseniz güm diye gidiyor...
Ne söylesem mutlaka olur. İyi bir şey söylediğim zaman da nazar değme durumu oluyor. Kocakarı gibi tık tık vurmalarım, inşallahlarım, maşallahlarım hiç bitmez.
alıntı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazıya Yorum yapın ( Anonim veya Ad Url yi Seçin)