31 Temmuz 2010 Cumartesi

Aktüel Dergisi Ezel ve Polat Büyük Buluşma

Yeni Sezonda Ezel'le Birlikte Kurtlar Vadisi De Atv Ekranlarında… Peki, Ezel Ve Polat Alemdar Toplum İçin Ne İfade Ediyor Ve Neden Seviliyorlar?

Türkiye'de izleyicinin ilgisini çekebilmek, hatta daha da ileri geçip kendine has, milyonları aşan bir hayran kitlesi edinebilmek öyle magazinel tartışmalarda bahsedildiği kadar kolay değil. Bunu başarabilmenin bir formülü yok, hele televizyonda böyle bir "iş" ortaya koymanın yahut bu gibi bir başarı elde etmenin hiçbir şekilde garantisi yok. Zira televizyon izleyicisi için, herhangi bir dizinin kendisini ne kadar ilgilendirdiği, kendisinin ekranda ne derece temsil edildiği ile alakalı biraz da
Yakın dönemde iki dizi bunu başarıyor. Biri Kurtlar Vadisi, diğeri ise Ezel. Her ikisinin de reyting listesindeki konumu malum. Ancak asıl mesele sadece aldıkları rekor reyting rakamları değil. Mesele, her ikisinin de kemik bir hayran kitlesi oluşturmuş, neredeyse fanatik bir izleyici kitlesine hitap etmiş olmaları. Mesele, her ikisinin de hayranlarını bağımlı hâle getirmeleri, aynı zamanda da hayranlarına bağımlı olmaları, karşılıklı bir alışverişle ilerliyor olmalarıKarşılıklı gönül alışverişiyle
Sadakat meselesi
Çok izlenen başka dizilerde olmayan ve her iki diziyi de gerçek birer fenomen hâline getiren özellik, hayranlarının yadsınamaz sadakati. Bu sadakatin sebepleri çeşitli. Bunların en önemlisiyse, malum dizilerin daha evvelden ekranda temsil edilmediğini düşününen izleyici kitlesine ulaşması, izleyicisini ciddiye alması, izleyicisinden katılım beklemesi
Her ikisi de alternatif bir adalet sunuyor
Beğenelim ya da beğenmeyelim, Yeşilçam'ın geçmişte bir nevi toplumsal vicdan oluşturduğu kesin. Yaşamındaki adaletsizlikleri, tatmin edilmeyen adalet duygusunu, ama kişisel, ama toplumsal adalet için olsun, içinde biriktirdiği her türlü haksızlığı dile getiren, sonra da bu haksızlığı düzelten kahramanları vardı Türk izleyicisinin. Geçmişte bu isimler Cüneyt Arkın'dı, Yılmaz Güney'di, Ayhan Işık, Sadri Alışık'tı, Hülya Koçyiğit yahut Fatma Girik'ti
Gündelik hayatın kendisine adalet vaat etmediğini düşünen izleyici çareyi perdedeki ağabeylerinde, ablalarında buluyordu. Hayatındaki yanlışların da bir gün düzeleceğini umuyordu onlardan feyz alarak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazıya Yorum yapın ( Anonim veya Ad Url yi Seçin)