Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de mesafeli yaklaştığı Başkanlık sistemini açıkça savundu. Erdoğan, Kırgısıztan gezisi öncesi konuya ilişkin sorulara şu yanıtı verdi:
Benim düşünceme saygı
“Liderler tektir zaten, bunun yanında liderliği paylaştığı ikinci bir kişi olmaz. Ama ‘takım ruhu’ denilen bir olay vardır, ‘takım oyunu’ denilen bir olay vardır, ‘kolektif aklı oluşturmak’ denilen bir olay vardır. Ben, Başkanlık sistemiyle alakalı, ülkemde halk bu kavramları tartışmalıdır, bilmelidir ve şahsen Başkanlık sisteminin daha faydalı neticeler doğuracağına inanıyorum. Bu benim kanaatim. Sayın Bahçeli başka türlü düşünebilir, bir başkası başka türlü düşünebilir. Onların düşüncesine de benim saygım var, ama lütfen benim düşüncemdir, benim düşünceme de saygıları olsun”
Bütün dünyada var
Erdoğan, “dünyada uygulanmayan bir şeyi” ortaya koymadığını ifade ederken şöyle devam etti:
“Başkanlık sistemi var, yarı Başkanlık sistemi var. Niye rahatsız oluyoruz bunlardan? ABD’si, Fransa’sı ortada... Almanya’da da bakıyorsunuz şansölye var, bu tür sistemler var, cumhurbaşkanlığı makamları var, güçlendirilmiş... Ama bazı yerlerde bakıyorsunuz sadece temsili... Bunlar da var. Bunların tartışılmasından kimsenin gücenmeye bence hakkı yok. Bırakalım tartışılsın, kimse de bundan da rahatsız olmasın.”
Erdoğan, “Başkanlık sistemiyle ilgili bir takvim var mı” sorusuna ise, “Hayır böyle bir şeyi ben söylemedim. Benden bugüne kadar böyle bir şey duydunuz mu?” diye yanıt verdi. Erdoğan, aynı gazetecinin, “Halk isterse” sözleri üzerine de “Halk istediği zaman zaten egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyeceksin ve o yola gireceksin” dedi.
Başkanlık için ne demişti?
21 Nisan 2003: Siyasetteki tek arzum başkanlık ya da yarı başkanlık modeli. Bunun ideali de Amerika’da uygulanan sistem.
5 Ocak 2005: Başkanlık sisteminin tartışılması Türkiye için yararlı olabilir ama bu bizim şu anda gündemimizde yok.
15 Şubat 2006: Başkanlık sistemini ben de istiyorum ama şartlar şu anda müsait değil.
18 Nisan 2010: Sistemin rahat çalışması konusunda bu olaya (başkanlık sistemi) sıcak bakıyorum. Çok daha seri neticeler alması noktasında...
10 Eylül 2010: Bir önyargımız yok. Nihayetinde bununla ilgili gerekirse halk oylamasına gidilir, ama şu anda illa bu olmazsa olmazımız değil.
25 Eylül 2010: Ben bu konuyu tartışılsın diye açtım. Bunun tartışılmasının siyasilere de, halkımıza da katacağı çok şey var.
27 Ocak 2011: Bence demokratik parlamenter sistem içinde halk tartışmalı, tartışılmalı. Milletin tartışmasından kaçmak, çekinmek demokratlığa terstir.
Gençliği alkolik yapmak istiyorlar
Bir heykel tartışmasını, alkolle ilgili bir düzenlemeyi dahi rejim meselesine taşıyanların, sokak sokak direniş çağrısı karşısında derin bir suskunluğa gömülmelerini milletimin hakemliğine bırakıyorum. Umarım CHP bir an önce hukuka ve demokrasiye saygı göstermesini öğrenir. Bakınız şimdi ne söyleniyor: ‘Alkollü hareket engellenemez’. Bir siyasetçi buna önderlik eder mi, buna sahip çıkar mı? İşte gençleri sokağa dökerek, ne yapıyorlar şimdi? ‘Taksim’den meydana alkollü hareket engellenemez’. Biz bu ülkeyi bu tür anlayışlara teslim edemeyi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazıya Yorum yapın ( Anonim veya Ad Url yi Seçin)