Yavuz Seçkin, Yavuz Seçkin Mehmetli Ali Birand ,Yavuz Seçkin brand Taklidi ,İzle, Yavuz Seçkin Taklitleri
Güncel,Haber,Dizi,Fragman,Resim,Magazin,Sağlık,Müzik gibi Konuların Paylaşıldıgı Web Günlüğüdür.
28 Ekim 2010 Perşembe
Aile Doktoru Öğren Aile Doktorunuzu Ögrenin Aile Doktoru Tc İle Sorgula
oAile Dokturu Öğren Aile Doktorunuzu Ögrenin Aile Doktoru Tc İle Sorgula
Kasım'da başlayacak uygulama için vatandaşların aile hekimleri belirlendi.
İstanbul pazartesi gününden itibaren "Aile Hekimliği" uygulamasına geçiyor. 1 Kasım'da başlayacak uygulama için vatandaşların aile hekimleri belirlendi. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nün internet sitesinden herkes aile hekimini öğrenebilecek.
Vatandaşlar, hizmet almak istediği herhangi bir hekime başvurabilir. Herhangi bir yerden belge veya dilekçe almasına gerek olmadığı gibi bu işlemler de tamamen ücretsiz.
Başka bir şehirde yaşayan ama İstanbul'da eğitim gören öğrenciler ve sosyal güvencesi olmayan vatandaşlar da bulundukları bölgelerde ‘aile hekimliği’ uygulamasından faydalanabilecekler.
Eğer sitede aile hekiminiz belirtilmemişse, listedeki hekimlerden birini seçerek kayıt olabilirsiniz.
AİLE HEKİMİNİZİ ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN
Kasım'da başlayacak uygulama için vatandaşların aile hekimleri belirlendi.
İstanbul pazartesi gününden itibaren "Aile Hekimliği" uygulamasına geçiyor. 1 Kasım'da başlayacak uygulama için vatandaşların aile hekimleri belirlendi. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nün internet sitesinden herkes aile hekimini öğrenebilecek.
Vatandaşlar, hizmet almak istediği herhangi bir hekime başvurabilir. Herhangi bir yerden belge veya dilekçe almasına gerek olmadığı gibi bu işlemler de tamamen ücretsiz.
Başka bir şehirde yaşayan ama İstanbul'da eğitim gören öğrenciler ve sosyal güvencesi olmayan vatandaşlar da bulundukları bölgelerde ‘aile hekimliği’ uygulamasından faydalanabilecekler.
Eğer sitede aile hekiminiz belirtilmemişse, listedeki hekimlerden birini seçerek kayıt olabilirsiniz.
AİLE HEKİMİNİZİ ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN
Aöf ilahiyat Kredili sistem güz döneminda Hangi Ünitelerden Soru Cıkacak
Aöf ilahiyat Kredili sistem güz döneminda Hangi Ünitelerden Soru Cıkacak
Eski sistemde konuların ve ünitelerin sırası
İslâm Dininin Temel Kaynakları
01 - 10
İslâm Dini Esasları
01 - 10
İlk Dönem İslâm Tarihi
01 - 07
Yabancı Dil I (Arapça)
01 - 15
[hide]
Din Hizmetlerinde İletişim ve Halkla İlişkiler
01 - 07
Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar
01 - 05
Temel Bilgi Teknolojileri
01 - 07
2. Sınıf Dersleri
Arasınav Üniteleri
Yabancı Dil II (Arapça)
01 - 13
Ana Konularıyla Kur'ân
01 - 07
İslâm Düşünce Tarihi
01 - 08
Türk Medeniyeti Tarihi
01 - 08
Dinler Tarihi
01 - 06
Dine Yeni Yaklaşımlar
01 - 07
Türk Dili
01 - 08
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi
01 - 15
Eski sistemde konuların ve ünitelerin sırası
İslâm Dininin Temel Kaynakları
01 - 10
İslâm Dini Esasları
01 - 10
İlk Dönem İslâm Tarihi
01 - 07
Yabancı Dil I (Arapça)
01 - 15
[hide]
Din Hizmetlerinde İletişim ve Halkla İlişkiler
01 - 07
Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar
01 - 05
Temel Bilgi Teknolojileri
01 - 07
2. Sınıf Dersleri
Arasınav Üniteleri
Yabancı Dil II (Arapça)
01 - 13
Ana Konularıyla Kur'ân
01 - 07
İslâm Düşünce Tarihi
01 - 08
Türk Medeniyeti Tarihi
01 - 08
Dinler Tarihi
01 - 06
Dine Yeni Yaklaşımlar
01 - 07
Türk Dili
01 - 08
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi
01 - 15
27 Ekim 2010 Çarşamba
Sevgilime Affet Mesajları Sevgilime Affet Videolar
Sevgilime Affet Mesajları Sevgilime Affet Videolar
Sevgilim Beni Affet
Yükleyen meteomannn. - Diğer yaşam ve stil videolarına göz atın.
Sevgilim Beni Affet
Yükleyen meteomannn. - Diğer yaşam ve stil videolarına göz atın.
Gölge haramileri Fon Müziği Sagopa Kajmer Gölge haramileri
Gölge haramileri Fon Müziği Sagopa Kajmer Gölge haramileri
Akarsular Dönmez Geri Tıpkı Gençliğim gibi Gölge Haramiler Şarkı Sözleri
Akarsular Dönmez Geri Tıpkı Gençliğim gibi Gölge Haramiler Şarkı Sözleri
1.Bölüm
Akar sular dönmez geri tıpkı gençliğim gibi,bebekti ceninin ergeni,bir erdi büyümüş meyvesi.
Sakal bıyıkla geride kaldı Yunusun hamlık evresi,sivilce,akne katledildi soldu yüzümün güneşi.
Ve çivisi düşmüş tablolarda bir resimdi kendisi,kükreyen şu gökyüzüde kuşun kilitli kafesi
Tersi döndü güvenin ansızın belirdi dostun hilesi,fincan kahve içtim kursağımda kaldı telvesi.
Kırıştır yalan kahpesi,baştan akıl alır ya cilvesi.Yıkar,geçer bir dostun düşmancasına hamlesi.
İki boy aşmış ihanetin ki kat`i yok bahanesi,hayrından umutsuzum getirme bari şerrini.
Ve hepsi aynı yolda yolcu onca bedenin kellesi,meydan önüne dizilecek ve alınacak ifadesi.
Dualar olmasaydı kim kovardı kalleş iblisi? kalbim ak da pak da desen yüzünden yansır pisliğin.
(Nakarat)
Altın harflerle yaz mahlasımı.Halvetim kasvet,kem gözlere şiş!...
Cadü ya herru!.. ya merru!.. kaf-kef, gölge haramilerine bir selam çak!..
Abile patladı,demlenir simam,nüşinrevandan handan ummmam ben.
Ahu-yi felek mum,ben şamdan.Düşmez kalkmaz bir Allah`tır uyan!..
2.Bölüm
Sago sus!...husus derin çukurda içine sin,pusu kuran huşu içinde gözlerinde kin belirgin.
Vay senin şu kindar halin.Hin pilanların var hin.Cenin büyüdü savaşa girdi silahlarımı bana verin.
Yardan sarkıttığın dostlarından kaçının ipini tuttun ? Onlar güldü,sen somurttun.Kalbinde kaç gül kuruttun?
Hatıralarından yüzde kaçını unuttun? senin adını anmamak şartıdır dostluğumun.
Rap ten olma gökyüzünün güneşi sago bu benim yüzüm.Gölgeme sığınır mana özüm,hicran çölüne düştüm.
Yüz pınar yaş akıtsın gözüm.Kendi başıma öğrendim,kendim büyüdüm.Dudaklarımla gömdüm.
Sanma şâhım herkesi sen sadıkâne yâr olur
Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyâr olur
Sadıkâne belki ol âlem de serdâr olur
Yâr olur ağyâr olur serdâr olur dildâr olur.
(Nakarat)
Altın harflerle yaz mahlasımı.Halvetim kasvet,kem gözlere şiş!...
Cadü ya herru!.. ya merru!.. kaf-kef, gölge haramilerine bir selam çak!..
Abile patladı,demlenir simam,nüşinrevandan handan ummmam ben.
Ahu-yi felek mum,ben şamdan.Düşmez kalkmaz bir Allah`tır uyan!..
1.Bölüm
Akar sular dönmez geri tıpkı gençliğim gibi,bebekti ceninin ergeni,bir erdi büyümüş meyvesi.
Sakal bıyıkla geride kaldı Yunusun hamlık evresi,sivilce,akne katledildi soldu yüzümün güneşi.
Ve çivisi düşmüş tablolarda bir resimdi kendisi,kükreyen şu gökyüzüde kuşun kilitli kafesi
Tersi döndü güvenin ansızın belirdi dostun hilesi,fincan kahve içtim kursağımda kaldı telvesi.
Kırıştır yalan kahpesi,baştan akıl alır ya cilvesi.Yıkar,geçer bir dostun düşmancasına hamlesi.
İki boy aşmış ihanetin ki kat`i yok bahanesi,hayrından umutsuzum getirme bari şerrini.
Ve hepsi aynı yolda yolcu onca bedenin kellesi,meydan önüne dizilecek ve alınacak ifadesi.
Dualar olmasaydı kim kovardı kalleş iblisi? kalbim ak da pak da desen yüzünden yansır pisliğin.
(Nakarat)
Altın harflerle yaz mahlasımı.Halvetim kasvet,kem gözlere şiş!...
Cadü ya herru!.. ya merru!.. kaf-kef, gölge haramilerine bir selam çak!..
Abile patladı,demlenir simam,nüşinrevandan handan ummmam ben.
Ahu-yi felek mum,ben şamdan.Düşmez kalkmaz bir Allah`tır uyan!..
2.Bölüm
Sago sus!...husus derin çukurda içine sin,pusu kuran huşu içinde gözlerinde kin belirgin.
Vay senin şu kindar halin.Hin pilanların var hin.Cenin büyüdü savaşa girdi silahlarımı bana verin.
Yardan sarkıttığın dostlarından kaçının ipini tuttun ? Onlar güldü,sen somurttun.Kalbinde kaç gül kuruttun?
Hatıralarından yüzde kaçını unuttun? senin adını anmamak şartıdır dostluğumun.
Rap ten olma gökyüzünün güneşi sago bu benim yüzüm.Gölgeme sığınır mana özüm,hicran çölüne düştüm.
Yüz pınar yaş akıtsın gözüm.Kendi başıma öğrendim,kendim büyüdüm.Dudaklarımla gömdüm.
Sanma şâhım herkesi sen sadıkâne yâr olur
Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyâr olur
Sadıkâne belki ol âlem de serdâr olur
Yâr olur ağyâr olur serdâr olur dildâr olur.
(Nakarat)
Altın harflerle yaz mahlasımı.Halvetim kasvet,kem gözlere şiş!...
Cadü ya herru!.. ya merru!.. kaf-kef, gölge haramilerine bir selam çak!..
Abile patladı,demlenir simam,nüşinrevandan handan ummmam ben.
Ahu-yi felek mum,ben şamdan.Düşmez kalkmaz bir Allah`tır uyan!..
2010 Kurban Bayramında Kaç Gün tatil Olacak
2010 Kurban Bayramında Kaç Gün tatil Olacak
Kurban Bayramı'nda arefe günü tatil olacak mı?
Kurban Bayramı tatilini 9 gün üzerinden hesaplayarak tur satışlarına başlayan turizm sektörü temsilcileri, arefenin tam gün tatil olması için gözlerini Bakanlar Kurulundan çıkacak karara çevirdi.
9 günlük Kurban Bayramı tatili için gözler Bakanlar Kurulunda..
Yaklaşan Kurban Bayramı tatilini 9 gün üzerinden hesaplayarak tur satışlarına başlayan turizm sektörü temsilcileri, 15 Kasım Pazartesi gününe denk gelen arefenin tam gün tatil olması için gözlerini Bakanlar Kurulundan çıkacak karara çevirdi.
TÜM REZARVASYONLAR 9 GÜN ÜZERİNDEN
Tur Operatörleri Platformu Sözcüsü Cem Polatoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurban bayramı tatilini 9 gün üzerinden hesaplayan sektör temsilcilerinin tüketicilere cazip kampanyalar sunduklarını ve rezervasyonların yüz güldürdüğünü ifade etti.
Sektör temsilcilerinin tur satışlarını 13-21 Kasım tarihlerine göre yaptıklarını belirten Polatoğlu, ''Bu nedenle 15 Kasım Pazartesiye rastlayan arefe gününün tam gün tatil olması için gözlerimizi bakanlar kurulundan çıkacak karara çevirdik'' dedi.
Polatoğlu, uçak kiralama ve otellerdeki konaklama ücreti ödemelerini de 9 gün üzerinden yaptıklarını ifade ederek, ''Bakanlar Kurulundan arefe günü çalışanların idari izinli sayılmasını ve bu kararın biran önce alınmasını bekliyoruz'' diye konuştu.
KAÇAK TURLARA DİKKAT
Polatoğlu, bayram tatili öncesi özelikle internette ''kaçak tur'' organizasyonları yapan kişi, kurum ve kuruluşların sayısında artış yaşandığınını ifade etti.
Vatandaşlardan bu konuda dikkatli olmalarını ve canlarını emanet edecekleri şirketleri çok iyi araştırmalarını isteyen Polatoğlu, ''İnternette ucuz gördükleri turlara rağbet etmesinler. Bu tur şirketlerinin Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'ne (TÜRSAB) bağlı olup olmadığını kontrol etsinler. Olası bir mağduriyetlerinde haklarını koruyacak hiçbir merci yok'' dedi.
Polatoğlu, Kurban Bayramı tatilinde TÜRSAB'a bağlı seyahat acenteleri vasıtası ile yaklaşık 200 bin kişinin yurt dışı, 300 bin kişinin de yurt içinde tatil yapacağını öngördüklerini sözlerine ekledi.
Kurban Bayramı'nda arefe günü tatil olacak mı?
Kurban Bayramı tatilini 9 gün üzerinden hesaplayarak tur satışlarına başlayan turizm sektörü temsilcileri, arefenin tam gün tatil olması için gözlerini Bakanlar Kurulundan çıkacak karara çevirdi.
9 günlük Kurban Bayramı tatili için gözler Bakanlar Kurulunda..
Yaklaşan Kurban Bayramı tatilini 9 gün üzerinden hesaplayarak tur satışlarına başlayan turizm sektörü temsilcileri, 15 Kasım Pazartesi gününe denk gelen arefenin tam gün tatil olması için gözlerini Bakanlar Kurulundan çıkacak karara çevirdi.
TÜM REZARVASYONLAR 9 GÜN ÜZERİNDEN
Tur Operatörleri Platformu Sözcüsü Cem Polatoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurban bayramı tatilini 9 gün üzerinden hesaplayan sektör temsilcilerinin tüketicilere cazip kampanyalar sunduklarını ve rezervasyonların yüz güldürdüğünü ifade etti.
Sektör temsilcilerinin tur satışlarını 13-21 Kasım tarihlerine göre yaptıklarını belirten Polatoğlu, ''Bu nedenle 15 Kasım Pazartesiye rastlayan arefe gününün tam gün tatil olması için gözlerimizi bakanlar kurulundan çıkacak karara çevirdik'' dedi.
Polatoğlu, uçak kiralama ve otellerdeki konaklama ücreti ödemelerini de 9 gün üzerinden yaptıklarını ifade ederek, ''Bakanlar Kurulundan arefe günü çalışanların idari izinli sayılmasını ve bu kararın biran önce alınmasını bekliyoruz'' diye konuştu.
KAÇAK TURLARA DİKKAT
Polatoğlu, bayram tatili öncesi özelikle internette ''kaçak tur'' organizasyonları yapan kişi, kurum ve kuruluşların sayısında artış yaşandığınını ifade etti.
Vatandaşlardan bu konuda dikkatli olmalarını ve canlarını emanet edecekleri şirketleri çok iyi araştırmalarını isteyen Polatoğlu, ''İnternette ucuz gördükleri turlara rağbet etmesinler. Bu tur şirketlerinin Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği'ne (TÜRSAB) bağlı olup olmadığını kontrol etsinler. Olası bir mağduriyetlerinde haklarını koruyacak hiçbir merci yok'' dedi.
Polatoğlu, Kurban Bayramı tatilinde TÜRSAB'a bağlı seyahat acenteleri vasıtası ile yaklaşık 200 bin kişinin yurt dışı, 300 bin kişinin de yurt içinde tatil yapacağını öngördüklerini sözlerine ekledi.
Demet Akalından Küfürlü Tweet
Demet Akalından Küfürlü Tweet
Akalın Twitter'da nasıl küfretti?
Demet Akalın, Twitter'da küfretti. Bir takipçisine bakın nasıl küfretti!
Agresif tavrıyla dikkat çeken ve dobralığıyla tanınan Demet Akalın, kendini kaybetti ve Twitter'da küfür etti. Ünlü popçu, kendisini yazdığı bir tweet ile kızdıran "canguroz" adlı takipçisine "Sen bi ağzını topla, sı.mıyım gagana pislik" diye tweet yazdı. Akalın'ın bu tweet'i herkesi şaşırttı, bu tweet 100 kişi tarafından paylaşıldı. Öfkesine yenik düşen popçu yazdığı tweet'i hâlâ sayfasından da silmedi. Demet Akalın'- ın "AkalinDemet" adlı hesabını Twitter'da 80 bin 479 kişi takip ediyor. Popçu Demet Akalın, daha önce internet yoluyla kendine küfür eden bir genci hapse attırdığını açıklamıştı. Akalın genç için "Annesi bile yalvardı, ama affetmedim" diye açıklama yapmıştı.
Habertürk
Akalın Twitter'da nasıl küfretti?
Demet Akalın, Twitter'da küfretti. Bir takipçisine bakın nasıl küfretti!
Agresif tavrıyla dikkat çeken ve dobralığıyla tanınan Demet Akalın, kendini kaybetti ve Twitter'da küfür etti. Ünlü popçu, kendisini yazdığı bir tweet ile kızdıran "canguroz" adlı takipçisine "Sen bi ağzını topla, sı.mıyım gagana pislik" diye tweet yazdı. Akalın'ın bu tweet'i herkesi şaşırttı, bu tweet 100 kişi tarafından paylaşıldı. Öfkesine yenik düşen popçu yazdığı tweet'i hâlâ sayfasından da silmedi. Demet Akalın'- ın "AkalinDemet" adlı hesabını Twitter'da 80 bin 479 kişi takip ediyor. Popçu Demet Akalın, daha önce internet yoluyla kendine küfür eden bir genci hapse attırdığını açıklamıştı. Akalın genç için "Annesi bile yalvardı, ama affetmedim" diye açıklama yapmıştı.
Habertürk
26 Ekim 2010 Reytingleri - Öyle bir geçer zaman ki ve diger diziler Reytingi
26 Ekim 2010 Reytingleri - Öyle bir geçer zaman ki ve diger diziler Reytingi
Reytingler Henüz yayınlanmadı
Reytingler Henüz yayınlanmadı
26 Ekim 2010 Salı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı konulu Kompozisyon
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı konulu Kompozisyon
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile İlgili Kompozisyon
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı konulu Kompozisyon
Osmanlı İmparatorluğu'nda, ikinci Meşrutiyetin ilanından altı yıl sonra Birinci Dünya Savaşı başladı 1914'te başlayan Birinci Dünya Savaşı'na dünyanın belli öbaşlı devletleri katıldı Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı
Ulusuna inanan, güvenen Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a geldi Erzurum'da, Sıvas'ta kongreler düzenledi Mustafa Kemal Paşa "Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır" diyordu Yurdun dört bir tarafından gelen ulus temsilcileri -milletvekilleri- 23 Nisan 1920 günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nde toplandı Meclis, Mustafa Kemal Paşa'yı başkan seçti Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlattı Bir yandan efeler, dadaşlar, seymenler bulundukları yörede düşmana karşı koydular Öte yandan düzenli ordular İnönü'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da savaştılar Yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı
Tahtını, rahatını düşünen padişah, yenilen düşmanla birlikte yurdumuzdan kaçtı İmzalanan Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet doğdu Bu doğan devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemişti
İkinci dönem Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923'te ilk toplantısını yaptı 13 Ekim 1923'te Ankara Başkent oldu Atatürk ; düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, çoktan beri tasarladığı cumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya'da yemeğe çağırdı Onlara , "Yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz" Dedi
29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verildi Meclis önergeyi kabul etti
Böylece ülkemizde cumhuriyet yönetimi kuruldu Atatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı oldu Cumhuriyet'in ilanı yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı
Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur Cumhuriyet'i korumak, kollamak, yaşatmak her yurttaşın ödevidir
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile İlgili Kompozisyon
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı konulu Kompozisyon
Osmanlı İmparatorluğu'nda, ikinci Meşrutiyetin ilanından altı yıl sonra Birinci Dünya Savaşı başladı 1914'te başlayan Birinci Dünya Savaşı'na dünyanın belli öbaşlı devletleri katıldı Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı
Ulusuna inanan, güvenen Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a geldi Erzurum'da, Sıvas'ta kongreler düzenledi Mustafa Kemal Paşa "Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır" diyordu Yurdun dört bir tarafından gelen ulus temsilcileri -milletvekilleri- 23 Nisan 1920 günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nde toplandı Meclis, Mustafa Kemal Paşa'yı başkan seçti Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlattı Bir yandan efeler, dadaşlar, seymenler bulundukları yörede düşmana karşı koydular Öte yandan düzenli ordular İnönü'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da savaştılar Yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı
Tahtını, rahatını düşünen padişah, yenilen düşmanla birlikte yurdumuzdan kaçtı İmzalanan Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet doğdu Bu doğan devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemişti
İkinci dönem Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923'te ilk toplantısını yaptı 13 Ekim 1923'te Ankara Başkent oldu Atatürk ; düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, çoktan beri tasarladığı cumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya'da yemeğe çağırdı Onlara , "Yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz" Dedi
29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verildi Meclis önergeyi kabul etti
Böylece ülkemizde cumhuriyet yönetimi kuruldu Atatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı oldu Cumhuriyet'in ilanı yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı
Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur Cumhuriyet'i korumak, kollamak, yaşatmak her yurttaşın ödevidir
Küçücük Bir Kalpte Cumhuriyet Aramak KOnulu Kompozisyon
Küçücük Bir Kalpte Cumhuriyet Aramak KOnulu Kompozisyon
İşte, en sonunda aldım avucumun içine yaramazı Yüreği nasıl da çırpıyor bu minicik kuşun Tak tik, tak tik, tak tik, tak tik Elimi gagalamaya çalışıyor şimdi de
Belli ki dayanamadı esarete Hükümdarlığıma karşı koyuyor ve mavi göklerdeki özgürlüğünü istiyor Kanat çırpmak engin denizlerin üstünde ,istediği yere gidebilmek hem de istediği zaman Hissedebiliyordum tüm bunları bu küçücük kalbin çırpınışında Aniden açtım avucumu, önce şaşkınlıktan durakladı sonra uçtu gitti
İnsanlar da aynı o kuş gibi, özgürlük istiyorlar, tek başlarına karar vermek; yöneticilerini, geleceklerini kendileri seçmek istiyorlar Düşüncelerini açıklayabilmek, ideallerine uygun eğitim görmek istiyorlar Ve yüzyıllar buyunca benimsedikleri pek çok rejim ve onların yönetim biçimleri insanları baskı altında tutuyor İnsanların yaşam koşullarını iyileştirecek, onları geliştirecek her şeyi yasaklıyor
Yüzyıllar boyunca bu baskılara boyun eğen, yapılan zulümlere ses çıkarmayan insanoğlu, içine atar pek çok şeyi Ta ki bardağı taşıran son damlaya kadar Fransız İhtilâli bu damlanın en büyük sonucudur Ve bu tarihten sonra yeni bir yönetim biçiminin değeri artmıştır Halk merkezci bu yönetim halen herkesin bildiği en iyi yönetim biçimidir
Cumhuriyet! Halkın egemenliğine dayalı yönetim biçimi Şimdiye kadar ki en mükemmel biçim Çünkü insan düşüncesini, özgürlüğünü ve yaşayış biçimini kısıtlamayan rejim Her şey halkın elinde; halk yöneticisini kendi seçiyor ve bu seçimi hiçbir baskı altında kalmadan yapıyor
Türkiye’de 80 yılı Cumhuriyet’in Her sene olduğu gibi bir 29 Ekim daha coşkuyla; bağıra, çağıra, “Cumhuriyet!” nârâları atarak kutlanacaktır elbette Aksini görmedim henüz ama nedense hiç yeterli gelmiyor bunlar Önemli olanın bilinçli bireyler yetiştirmek olduğuna inanıyorum Cumhuriyetin ayakta kalabilmesi için başkasının düşüncesini kopya eden insanlar yerine; kendi düşünebilen, bu düşündüklerinin doğru olup olmadığını sorgulayabilen, körü körüne hiçbir şeye bağlanmayan insanlar yetiştirebilmek önemli olan 80 yılın sonucunun nereye gittiğini göremeyen, doğruyu yanlışı ayırt edemeyen, kendini geliştirmek bir yana geri geri adımlar atmayı kör sayan bir millet olması olumlu düşünmeme engel oluyor çoğu zaman
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, ufacık bir kıpırtı bile görsem mutlu oluyorum, insanlarım adına “Belki,” diyorum “zamanla yerleşecek ve her alanda en iyi şekilde uygulanacak cumhuriyet” Atatürk’ün olağan üstü çabalarıyla elde ettiğimiz şimdiki cumhuriyetimizi korumak bizlerin elinde Unutmayalım ki bu cumhuriyet ancak bizim çaba ve uğraşlarımızla ilerler Kötü sonuçların sorumlusunu aramasın milletim Tüm olumsuzlukların sorumlusu bizleriz
Sultan Gür 9/A
(Cumhuriyet konulu kompozisyon yarışmasında ilçe birincisi seçilmiştir)
İşte, en sonunda aldım avucumun içine yaramazı Yüreği nasıl da çırpıyor bu minicik kuşun Tak tik, tak tik, tak tik, tak tik Elimi gagalamaya çalışıyor şimdi de
Belli ki dayanamadı esarete Hükümdarlığıma karşı koyuyor ve mavi göklerdeki özgürlüğünü istiyor Kanat çırpmak engin denizlerin üstünde ,istediği yere gidebilmek hem de istediği zaman Hissedebiliyordum tüm bunları bu küçücük kalbin çırpınışında Aniden açtım avucumu, önce şaşkınlıktan durakladı sonra uçtu gitti
İnsanlar da aynı o kuş gibi, özgürlük istiyorlar, tek başlarına karar vermek; yöneticilerini, geleceklerini kendileri seçmek istiyorlar Düşüncelerini açıklayabilmek, ideallerine uygun eğitim görmek istiyorlar Ve yüzyıllar buyunca benimsedikleri pek çok rejim ve onların yönetim biçimleri insanları baskı altında tutuyor İnsanların yaşam koşullarını iyileştirecek, onları geliştirecek her şeyi yasaklıyor
Yüzyıllar boyunca bu baskılara boyun eğen, yapılan zulümlere ses çıkarmayan insanoğlu, içine atar pek çok şeyi Ta ki bardağı taşıran son damlaya kadar Fransız İhtilâli bu damlanın en büyük sonucudur Ve bu tarihten sonra yeni bir yönetim biçiminin değeri artmıştır Halk merkezci bu yönetim halen herkesin bildiği en iyi yönetim biçimidir
Cumhuriyet! Halkın egemenliğine dayalı yönetim biçimi Şimdiye kadar ki en mükemmel biçim Çünkü insan düşüncesini, özgürlüğünü ve yaşayış biçimini kısıtlamayan rejim Her şey halkın elinde; halk yöneticisini kendi seçiyor ve bu seçimi hiçbir baskı altında kalmadan yapıyor
Türkiye’de 80 yılı Cumhuriyet’in Her sene olduğu gibi bir 29 Ekim daha coşkuyla; bağıra, çağıra, “Cumhuriyet!” nârâları atarak kutlanacaktır elbette Aksini görmedim henüz ama nedense hiç yeterli gelmiyor bunlar Önemli olanın bilinçli bireyler yetiştirmek olduğuna inanıyorum Cumhuriyetin ayakta kalabilmesi için başkasının düşüncesini kopya eden insanlar yerine; kendi düşünebilen, bu düşündüklerinin doğru olup olmadığını sorgulayabilen, körü körüne hiçbir şeye bağlanmayan insanlar yetiştirebilmek önemli olan 80 yılın sonucunun nereye gittiğini göremeyen, doğruyu yanlışı ayırt edemeyen, kendini geliştirmek bir yana geri geri adımlar atmayı kör sayan bir millet olması olumlu düşünmeme engel oluyor çoğu zaman
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, ufacık bir kıpırtı bile görsem mutlu oluyorum, insanlarım adına “Belki,” diyorum “zamanla yerleşecek ve her alanda en iyi şekilde uygulanacak cumhuriyet” Atatürk’ün olağan üstü çabalarıyla elde ettiğimiz şimdiki cumhuriyetimizi korumak bizlerin elinde Unutmayalım ki bu cumhuriyet ancak bizim çaba ve uğraşlarımızla ilerler Kötü sonuçların sorumlusunu aramasın milletim Tüm olumsuzlukların sorumlusu bizleriz
Sultan Gür 9/A
(Cumhuriyet konulu kompozisyon yarışmasında ilçe birincisi seçilmiştir)
Serap Sapaz - Serap Sapaz Resimleri - Serap Sapaz Görselleri fotoğrafları
Emre Çolak Resimleri Emre Çolak Foto Emre Çolak Görselleri
Cenk Yüksel Resimleri Cenk Yüksel Foto ve Görselleri Fotoğrafları
25 Ekim 2010 Reytingleri Ezel - Arka Sokaklar ve Dizilerin reytingleri
25 Ekim 2010 Reytingleri Ezel - Arka Sokaklar ve Dizilerin reytingleri 25 Ekim 2010 Reytingleri Ezel - Arka Sokaklar ve Dizilerin reytingleri
TARIH 25/10/2010
HEDEF KITLE TOTAL
S NO PROGRAM ADI KANAL BASLANGIC SURE (R) AMR % SHR %
1 ARKA SOKAKLAR KAND 20:56:13 1:34:10 10,26% 25,84%
2 ARKA SOKAKLAR (OZET.) KAND 20:06:08 0:40:14 7,46% 19,90%
3 EZEL ATV 20:59:55 1:27:05 7,23% 18,19%
4 YER GOK ASK FOX 20:39:52 1:42:11 6,57% 16,37%
5 DENIZ YILDIZI. FOX 19:16:09 0:43:31 4,99% 15,11%
6 EZEL (OZET) ATV 20:00:01 0:48:55 4,98% 13,26%
7 CANLI PARA SHOW 23:00:52 1:59:29 4,85% 23,80%
8 ALI KIRCA ILE ANA HABER SHOW 19:23:43 0:24:41 4,56% 14,05%
9 M.ALI BIRAND''LA KANAL D ANA HABER KAND 19:04:31 0:43:25 4,53% 14,41%
10 TURK MALI SHOW 20:23:37 2:04:53 4,48% 11,29%
TARIH 25/10/2010
HEDEF KITLE TOTAL
S NO PROGRAM ADI KANAL BASLANGIC SURE (R) AMR % SHR %
1 ARKA SOKAKLAR KAND 20:56:13 1:34:10 10,26% 25,84%
2 ARKA SOKAKLAR (OZET.) KAND 20:06:08 0:40:14 7,46% 19,90%
3 EZEL ATV 20:59:55 1:27:05 7,23% 18,19%
4 YER GOK ASK FOX 20:39:52 1:42:11 6,57% 16,37%
5 DENIZ YILDIZI. FOX 19:16:09 0:43:31 4,99% 15,11%
6 EZEL (OZET) ATV 20:00:01 0:48:55 4,98% 13,26%
7 CANLI PARA SHOW 23:00:52 1:59:29 4,85% 23,80%
8 ALI KIRCA ILE ANA HABER SHOW 19:23:43 0:24:41 4,56% 14,05%
9 M.ALI BIRAND''LA KANAL D ANA HABER KAND 19:04:31 0:43:25 4,53% 14,41%
10 TURK MALI SHOW 20:23:37 2:04:53 4,48% 11,29%
25 Ekim 2010 Pazartesi
Çok güzel Hareketler Bunlar Ali Ağaoglu Skeci İzle
Çok güzel Hareketler Bunlar Ali Ağaoglu Skeci İzle
Zekat ve kurban kavramı Hakkında Bilgi
Zekat ve kurban kavramı Hakkında Bilgi
Kurban - Kurban Kavramı
Kurban kavramı, Kur'an'da, sadece kan ve et veya sadece kesmek, boğazlamak anlamlarını taşımıyor Kesmek boğazlamak veya kan ve et, Kur'an'ın tanıttığı Kurban Bayramı'nın yalnız bir boyutudur Ve ilave etmeliyiz ki, en sonda dikkate alınan bir boyutudur
İbranice'den Arapça'ya geçmiş bulunan kurban (korban) kelimesi, "Allah'a yaklaştıran veya kendisiyle Allah'a yaklaşılan şey" demektir Kurban, bu geniş çerçevesiyle, Kur'an'ın, Allah'a yaklaşmak için vesile ve araç kabul edildiği tüm değerleri ifade etmektedir Nitekim Hz Peygamber, bir hadislerinde namazdan bahsederken şöyle buyurmaktadır: "Namaz, bütün takva sahiplerinin kurbanı, yani Allah'a yakınlaşma yoludur" Bir başka hadiste ise şöyle buyuruluyor: "Cuma namazının erken vaktinde hazır bulunan kişi, bir büyükbaş hayvan kurban etmiş gibidir" (Bu konuda bk İbn Manzur, Lisan el - Arab, kurban maddesi)
Görülüyor ki Kur'an; insanlık tarihinde Allah'a yaklaşmanın, dinin en önemli unsuru halinde ele alınmış ve boğazlamak, kan dökmekten ibaret hale getirilmiş kurban kavramını, kökünden değiştirmekte ve onu insanın hür ve samimi bütün niyetlerinin beslediği iyiye yönelik davranışlar halinde sunmaktadır Kur'an, böylece, sadece can almak şeklinde algılanan bir "Allah'a yakınlaşma" anlayışının din gerçeğiyle bağdaştırılamayacağına dikkat çekmektedir
Kur'an bize gösteriyor ki, Allah'a yaklaşmak için, Allah dışında "yakınlık aracı" (kurban) seçilen hiçbir şeyin insana faydası olmayacaktır (bk, Ahkaf, 27)
Allah'a yaklaşmak, yine Allah'ın lütfü ile mümkün olur ki bunun yolu da samimiyet ve aşktır Bunun dışındaki vasıtalar, bizatihi varlıklarıyla sadece insanlararası ilişkilerde bir değer olurlar Onların yararları insanlaradır Bu yararın gereğince elde edilmesi de, Allah'a yakınlaşma şuurunun layıkıyla elde edilmesine ve maddi vasıtaların bu esas payenin yerini almamasına bağlı bulunuyor
Şimdi, Kur'an'ın, kurban kavramı ve kurumunda yarattığı bu psiko sosyolojik devrimi daha yakından tanımak için konuyla ilgili birkaç ayeti görelim:
"Her ümmet için bir ibadet ve kurban yeri yaptık ki, Allah'ın kendilerine rızık, olarak verdiği dört ayaklı hayvanlar üzerine Allah'ın adını ansınlar O halde, sizin ilahınız tek bir ilahtır, yalnız O'na ibadet edin, yalnız O' na teslim olun Ey peygamberim, tevazu ve samimiyet sahibi olanlara müjdeler ver
"Kurbanlık deve ve sığırları da, Allah'ın gösterdiği yolun belirtilerinden kıldık Onlarda sizin için nimet ve bereket vardır O halde, develeri, ön ayaklarından biri bağlı olarak ayakta boğazlarken, üzerlerine Allah'ın ismini anın Yere düşüp canları çıktığı zaman da onlardan yiyin Ve muhtaç olana da verin, durumu iyi olana da İşte böyle! O hayvanları sizin emrinize ve hizmetinize verdik ki, Allah'a şükredesiniz
"Şu bir gerçek ki, kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah'a asla ulaşmaz O'na asla yaramaz Allah'a ulaşıp varacak olan, sizin gönüllerinizdeki takva (Allah korkusu ve sevgisi) olacaktır İşte böyle! Allah, kurbanların et ve kanlarını sizin emrinize ve hizmetinize verdi ki, nimetlerinden ötürü O'nu yüce bilesiniz Ey peygamberim, iyilik ve güzellikler sergileyenlere müjdeler ver" (Hac Suresi 34 - 37)
Bu ayetleri, giriş kısmında verdiğimiz kurban anlayışlarıyla mukayeseli bir biçimde değerlendirirsek, şu sonuçlara varmakta zorluk çekmeyiz
1 Kur'an—ı Kerim, o esrarlı ve mucize üslubuyla, bir yandan kurban kavramı ve kurumunu korurken bir yandan da onu önceki devirlerin şuursuz, insan hayatına zararlı gidişinden uzaklaştırmakta ve ona yepyeni boyutlar ve hedefler tayin etmektedir
2 Kurbanın esprisi Allah'a bir şey vermek veya onun öfkesini durdurmak değil, Allah'ın verdiği nimetlerden yararlanırken onlar üzerine Allah'ın adını anmaktır Allah birdir Ne birçok ilah vardır, ne de bunlara kurban kesmek
3 Allah'ın bir lütfü olan eti yenir hayvanların nimet ve bereketi yalnız bizim içindir Allah, yarattığı şeylerin nimet veya hayrına muhtaç olmaktan yücedir Hal böyle olunca, kurbanın bütün işe yarar unsurlarını insanların istifadesine sunmak, kaçınılmazdır
4 Ne biz kurbanların emrine verilmişizdir, ne de kurbanlar Allah'ın enirine Tam aksine, kurbanlık hayvan lar insanın emir ve istifadesine, bizzat Allah tarafından verilmiştir, (bu, emrine verme ifadesi, hem hayvanlar, hem
de et ve kan için olmak üzere iki kez kullanılıyor) Böylece Kur'an, insanı, emir ve komutasına verilen varlıkların esiri durumuna gelmekten kurtarıp ona, varlık ve oluş üzerinde hâkimiyetin yolunu gösteriyor En basit gibi görünen bir konuyu işlerken en üst seviyede kavramlara yeni boyutlar
getirmek şeklindeki bu esrarlı yaklaşım yalnız Kur'an'da görülen bir kelam mucizesidir
5 Kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşmaz Allah'ın bunlara ihtiyacı yoktur Et ve kanların muhatabı, yeme içme ihtiyacında olan insandır Allah'a ulaşacak olansa, et ve kanı insanın hizmetine sunan ve gönlünde Allah için hizmet sevgisi taşıyan iman sahiplerinin samimiyet ve sevgileridir
Kurban kavramının bu geniş çerçevesi içinde, kurbanın sadece bir boyutu olan kesme boğazlama keyfiyeti de Kur' an'da yer almaktadır Kur'an buna zebh veya nahr demektedir Kur'an ayrıca, kurbanlık hayvana da, zebh kökünden gelmek üzre, zibh diyor (bk Saffat, 107)
Kur'an; zebhi insan üzerinde, oğlu İshak üzerinde uygulamaya kalkan Hz İbrahim'in, oğlunu kesmemek üzre uyarıldığını ve zebhi uygulamak üzre kendisine bir zibh yani kesime konu hayvan gönderildiğini de bize haber veriyor, (bk Saffat, 102, 107)
Böylece Kur'an şunu ilan ediyor: İnsan, zebh (kesme boğazlama) konusu değildir İnsanın zebhinden fayda beklemek, hele bunu Allah'a yaklaşma vesilesi sanmak, korkunç bir hatadır (Zebh deyimi için bk Bakara, 49, 67, 71; Nemi, 21; Kassas,4)
Ne ilginçtir ki, Kur'an, Allah'a ve onun elçilerine en büyük düşmanlıkları yapmakla suçladığı Firavunların, Musa kavminin çocuklarına reva gördükleri öldürmeyi de zebh kelimesiyle ifade etmektedir, (bk Bakara, 49; Kassas, 4) Kur'an böylece Firavun'un, insanları kurbanlık hayvanlar gibi boğazladığını, yine kendine özgü diliyle ifade etmektedir
alıntı
Zekat Nedir, İslamda Zekat Kavramı
ZEKÂT
Namaz dinin direği, zekât da köPage Rankingüsüdür(Aclûnî, Kesfu'l-hafa I/530) İslam'ın beş ana temelinden ikincisi zekâttır Peygamberimiz Islâm'ı anlatmak için gönderdiği davetçilere: "Önce Allah'tan başka bir ilâh, bir otorite olmadığını anlatın, kabul ederlerse, benim Allah'ın kulu ve elçisi olduğumu söyleyin, onu da kabul ederlerse, günde beş defa namaz kılmalarının farz olduğunu ve zenginlerinin malında fakirlerin hakkı bulunduğunu anlatın" (Buharî, zekât 1) buyurdu
Zekât Kur'ân-ı Kerîm'de kırka yakın yerde namazın hemen yanı başında zikredilmiş ve namazdan sonra en önemli temel olduğu vurgulanmıştır
Çünkü zekât Islâm ülkesini düzene koyan, vatandaşlarının sosyal güvenliğini sağlayan en etkili güçtür Zenginlerin varlığından fakirlere doğru sürekli bir akıştır Böylece fakir çok fakir olmaktan kurtulur, zenginin çok zengin olması önlenir Fakirle zengin arasında sevgi bağları oluşturur Zenginin hem günahlarını, hem de malını temizler Toplumu anarşi ortamından kurtarır Dünyayı düzene koyar, böylece âhirete yol açılır
Zekât zenginlerin lütfen verdikleri bir yardım değil, fakirlerin, onların mallarındaki bir haklarıdır Bu yüzden veren minnet bekleyerek vermez, alan da minnet ederek almaz Zekâtı, devlet zorla da olsa alır ve yerine ulaştırır
Vergiler zekât yerine geçmez, çünkü zekâtın alınmasının ve verilmesinin bir takım şartları vardır Yerini bulmayacağı bilinen zekât geçerli değildir
Akıllı, ergin, müslüman, zekât için konmuş en az sınır (nisab) üzerinde çoğalır malı bulunan, yani zengin olan ve bu malı, elinde bir yılını dolduran her mükellef, genel olarak kırkta bir, yani yüzde ikibuçuk servet vergisi verir Zekât denen bu vergi, Kur'ân-ı Kerîm'in belirlediği kimseler dışında bir binaya, bir kuruluşa, bir zengine, ana-baba ve çocuklara, eşine kâfire verilmez
Islâmca zengin sayılan, yani en az sınırın üzerinde malı olan mükellefin bu malının:
l Kendi mülkünde bir yıl bulunmuş olması,
2Bu ölçüye borçlarının dışında sahip olması,
3Bu ölçünün; ev, binek, kapkacak, yiyecek, alet ve edevat dışında gerçekleşmiş olması,
4Bu ölçünün tümüyle kendi mülkü ve artar bir mal olması halinde, zekât vermesi gerekir
Zekâtı gerektiren en az ölçü, yani nisâb; altın için yaklaşık 85 gram, gümüş için 595 gram, diğer paralar için bunların birine eş değer paradır Bu çeşitli değerlerin toplamı; birisinin en az ölçüsüne vardığında, kırkta birini zekât olarak vermesi gerekir Toplamları en az ölçünün (nisabın) altında olursa zekât vermesi gerekmez
Buna göre; kadının kullandığı elbiseleri, altın ve gümüşten başka süs eşyaları, kabı-kacağı dışında hepsinin değerlerinin toplamı 85 gram altının ya da 595 gram gümüşün değerini bulan, altını, gümüşü ve parası olsa ve bunlar onun mülkünde bir yıl kalsa, değerlerinin kırkta birini zekât olarak vermesi gerekir
Zekâtın, zekât niyetiyle verilmesi, yani verirken zekât verdiğini bilerek vermesi şarttır
Zekâtın düşmesi için hilelere başvurmak haramdır
Usul ve furu'a, yani ana-baba ile onların ana-babalarına çocuklar ile onların çocuklarına, eşine, kâfire, zengine zekât verilmez
alıntı
Kurban - Kurban Kavramı
Kurban kavramı, Kur'an'da, sadece kan ve et veya sadece kesmek, boğazlamak anlamlarını taşımıyor Kesmek boğazlamak veya kan ve et, Kur'an'ın tanıttığı Kurban Bayramı'nın yalnız bir boyutudur Ve ilave etmeliyiz ki, en sonda dikkate alınan bir boyutudur
İbranice'den Arapça'ya geçmiş bulunan kurban (korban) kelimesi, "Allah'a yaklaştıran veya kendisiyle Allah'a yaklaşılan şey" demektir Kurban, bu geniş çerçevesiyle, Kur'an'ın, Allah'a yaklaşmak için vesile ve araç kabul edildiği tüm değerleri ifade etmektedir Nitekim Hz Peygamber, bir hadislerinde namazdan bahsederken şöyle buyurmaktadır: "Namaz, bütün takva sahiplerinin kurbanı, yani Allah'a yakınlaşma yoludur" Bir başka hadiste ise şöyle buyuruluyor: "Cuma namazının erken vaktinde hazır bulunan kişi, bir büyükbaş hayvan kurban etmiş gibidir" (Bu konuda bk İbn Manzur, Lisan el - Arab, kurban maddesi)
Görülüyor ki Kur'an; insanlık tarihinde Allah'a yaklaşmanın, dinin en önemli unsuru halinde ele alınmış ve boğazlamak, kan dökmekten ibaret hale getirilmiş kurban kavramını, kökünden değiştirmekte ve onu insanın hür ve samimi bütün niyetlerinin beslediği iyiye yönelik davranışlar halinde sunmaktadır Kur'an, böylece, sadece can almak şeklinde algılanan bir "Allah'a yakınlaşma" anlayışının din gerçeğiyle bağdaştırılamayacağına dikkat çekmektedir
Kur'an bize gösteriyor ki, Allah'a yaklaşmak için, Allah dışında "yakınlık aracı" (kurban) seçilen hiçbir şeyin insana faydası olmayacaktır (bk, Ahkaf, 27)
Allah'a yaklaşmak, yine Allah'ın lütfü ile mümkün olur ki bunun yolu da samimiyet ve aşktır Bunun dışındaki vasıtalar, bizatihi varlıklarıyla sadece insanlararası ilişkilerde bir değer olurlar Onların yararları insanlaradır Bu yararın gereğince elde edilmesi de, Allah'a yakınlaşma şuurunun layıkıyla elde edilmesine ve maddi vasıtaların bu esas payenin yerini almamasına bağlı bulunuyor
Şimdi, Kur'an'ın, kurban kavramı ve kurumunda yarattığı bu psiko sosyolojik devrimi daha yakından tanımak için konuyla ilgili birkaç ayeti görelim:
"Her ümmet için bir ibadet ve kurban yeri yaptık ki, Allah'ın kendilerine rızık, olarak verdiği dört ayaklı hayvanlar üzerine Allah'ın adını ansınlar O halde, sizin ilahınız tek bir ilahtır, yalnız O'na ibadet edin, yalnız O' na teslim olun Ey peygamberim, tevazu ve samimiyet sahibi olanlara müjdeler ver
"Kurbanlık deve ve sığırları da, Allah'ın gösterdiği yolun belirtilerinden kıldık Onlarda sizin için nimet ve bereket vardır O halde, develeri, ön ayaklarından biri bağlı olarak ayakta boğazlarken, üzerlerine Allah'ın ismini anın Yere düşüp canları çıktığı zaman da onlardan yiyin Ve muhtaç olana da verin, durumu iyi olana da İşte böyle! O hayvanları sizin emrinize ve hizmetinize verdik ki, Allah'a şükredesiniz
"Şu bir gerçek ki, kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah'a asla ulaşmaz O'na asla yaramaz Allah'a ulaşıp varacak olan, sizin gönüllerinizdeki takva (Allah korkusu ve sevgisi) olacaktır İşte böyle! Allah, kurbanların et ve kanlarını sizin emrinize ve hizmetinize verdi ki, nimetlerinden ötürü O'nu yüce bilesiniz Ey peygamberim, iyilik ve güzellikler sergileyenlere müjdeler ver" (Hac Suresi 34 - 37)
Bu ayetleri, giriş kısmında verdiğimiz kurban anlayışlarıyla mukayeseli bir biçimde değerlendirirsek, şu sonuçlara varmakta zorluk çekmeyiz
1 Kur'an—ı Kerim, o esrarlı ve mucize üslubuyla, bir yandan kurban kavramı ve kurumunu korurken bir yandan da onu önceki devirlerin şuursuz, insan hayatına zararlı gidişinden uzaklaştırmakta ve ona yepyeni boyutlar ve hedefler tayin etmektedir
2 Kurbanın esprisi Allah'a bir şey vermek veya onun öfkesini durdurmak değil, Allah'ın verdiği nimetlerden yararlanırken onlar üzerine Allah'ın adını anmaktır Allah birdir Ne birçok ilah vardır, ne de bunlara kurban kesmek
3 Allah'ın bir lütfü olan eti yenir hayvanların nimet ve bereketi yalnız bizim içindir Allah, yarattığı şeylerin nimet veya hayrına muhtaç olmaktan yücedir Hal böyle olunca, kurbanın bütün işe yarar unsurlarını insanların istifadesine sunmak, kaçınılmazdır
4 Ne biz kurbanların emrine verilmişizdir, ne de kurbanlar Allah'ın enirine Tam aksine, kurbanlık hayvan lar insanın emir ve istifadesine, bizzat Allah tarafından verilmiştir, (bu, emrine verme ifadesi, hem hayvanlar, hem
de et ve kan için olmak üzere iki kez kullanılıyor) Böylece Kur'an, insanı, emir ve komutasına verilen varlıkların esiri durumuna gelmekten kurtarıp ona, varlık ve oluş üzerinde hâkimiyetin yolunu gösteriyor En basit gibi görünen bir konuyu işlerken en üst seviyede kavramlara yeni boyutlar
getirmek şeklindeki bu esrarlı yaklaşım yalnız Kur'an'da görülen bir kelam mucizesidir
5 Kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşmaz Allah'ın bunlara ihtiyacı yoktur Et ve kanların muhatabı, yeme içme ihtiyacında olan insandır Allah'a ulaşacak olansa, et ve kanı insanın hizmetine sunan ve gönlünde Allah için hizmet sevgisi taşıyan iman sahiplerinin samimiyet ve sevgileridir
Kurban kavramının bu geniş çerçevesi içinde, kurbanın sadece bir boyutu olan kesme boğazlama keyfiyeti de Kur' an'da yer almaktadır Kur'an buna zebh veya nahr demektedir Kur'an ayrıca, kurbanlık hayvana da, zebh kökünden gelmek üzre, zibh diyor (bk Saffat, 107)
Kur'an; zebhi insan üzerinde, oğlu İshak üzerinde uygulamaya kalkan Hz İbrahim'in, oğlunu kesmemek üzre uyarıldığını ve zebhi uygulamak üzre kendisine bir zibh yani kesime konu hayvan gönderildiğini de bize haber veriyor, (bk Saffat, 102, 107)
Böylece Kur'an şunu ilan ediyor: İnsan, zebh (kesme boğazlama) konusu değildir İnsanın zebhinden fayda beklemek, hele bunu Allah'a yaklaşma vesilesi sanmak, korkunç bir hatadır (Zebh deyimi için bk Bakara, 49, 67, 71; Nemi, 21; Kassas,4)
Ne ilginçtir ki, Kur'an, Allah'a ve onun elçilerine en büyük düşmanlıkları yapmakla suçladığı Firavunların, Musa kavminin çocuklarına reva gördükleri öldürmeyi de zebh kelimesiyle ifade etmektedir, (bk Bakara, 49; Kassas, 4) Kur'an böylece Firavun'un, insanları kurbanlık hayvanlar gibi boğazladığını, yine kendine özgü diliyle ifade etmektedir
alıntı
Zekat Nedir, İslamda Zekat Kavramı
ZEKÂT
Namaz dinin direği, zekât da köPage Rankingüsüdür(Aclûnî, Kesfu'l-hafa I/530) İslam'ın beş ana temelinden ikincisi zekâttır Peygamberimiz Islâm'ı anlatmak için gönderdiği davetçilere: "Önce Allah'tan başka bir ilâh, bir otorite olmadığını anlatın, kabul ederlerse, benim Allah'ın kulu ve elçisi olduğumu söyleyin, onu da kabul ederlerse, günde beş defa namaz kılmalarının farz olduğunu ve zenginlerinin malında fakirlerin hakkı bulunduğunu anlatın" (Buharî, zekât 1) buyurdu
Zekât Kur'ân-ı Kerîm'de kırka yakın yerde namazın hemen yanı başında zikredilmiş ve namazdan sonra en önemli temel olduğu vurgulanmıştır
Çünkü zekât Islâm ülkesini düzene koyan, vatandaşlarının sosyal güvenliğini sağlayan en etkili güçtür Zenginlerin varlığından fakirlere doğru sürekli bir akıştır Böylece fakir çok fakir olmaktan kurtulur, zenginin çok zengin olması önlenir Fakirle zengin arasında sevgi bağları oluşturur Zenginin hem günahlarını, hem de malını temizler Toplumu anarşi ortamından kurtarır Dünyayı düzene koyar, böylece âhirete yol açılır
Zekât zenginlerin lütfen verdikleri bir yardım değil, fakirlerin, onların mallarındaki bir haklarıdır Bu yüzden veren minnet bekleyerek vermez, alan da minnet ederek almaz Zekâtı, devlet zorla da olsa alır ve yerine ulaştırır
Vergiler zekât yerine geçmez, çünkü zekâtın alınmasının ve verilmesinin bir takım şartları vardır Yerini bulmayacağı bilinen zekât geçerli değildir
Akıllı, ergin, müslüman, zekât için konmuş en az sınır (nisab) üzerinde çoğalır malı bulunan, yani zengin olan ve bu malı, elinde bir yılını dolduran her mükellef, genel olarak kırkta bir, yani yüzde ikibuçuk servet vergisi verir Zekât denen bu vergi, Kur'ân-ı Kerîm'in belirlediği kimseler dışında bir binaya, bir kuruluşa, bir zengine, ana-baba ve çocuklara, eşine kâfire verilmez
Islâmca zengin sayılan, yani en az sınırın üzerinde malı olan mükellefin bu malının:
l Kendi mülkünde bir yıl bulunmuş olması,
2Bu ölçüye borçlarının dışında sahip olması,
3Bu ölçünün; ev, binek, kapkacak, yiyecek, alet ve edevat dışında gerçekleşmiş olması,
4Bu ölçünün tümüyle kendi mülkü ve artar bir mal olması halinde, zekât vermesi gerekir
Zekâtı gerektiren en az ölçü, yani nisâb; altın için yaklaşık 85 gram, gümüş için 595 gram, diğer paralar için bunların birine eş değer paradır Bu çeşitli değerlerin toplamı; birisinin en az ölçüsüne vardığında, kırkta birini zekât olarak vermesi gerekir Toplamları en az ölçünün (nisabın) altında olursa zekât vermesi gerekmez
Buna göre; kadının kullandığı elbiseleri, altın ve gümüşten başka süs eşyaları, kabı-kacağı dışında hepsinin değerlerinin toplamı 85 gram altının ya da 595 gram gümüşün değerini bulan, altını, gümüşü ve parası olsa ve bunlar onun mülkünde bir yıl kalsa, değerlerinin kırkta birini zekât olarak vermesi gerekir
Zekâtın, zekât niyetiyle verilmesi, yani verirken zekât verdiğini bilerek vermesi şarttır
Zekâtın düşmesi için hilelere başvurmak haramdır
Usul ve furu'a, yani ana-baba ile onların ana-babalarına çocuklar ile onların çocuklarına, eşine, kâfire, zengine zekât verilmez
alıntı
güzel bir dünya için barışın önemi Hakkında Yazı
güzel bir dünya için barışın önemi Hakkında Yazı
Barış insanlar için çok önemli bir unsurdur Barış sağlanamayan bir toplumda huzur olmaz; çünkü huzurlu bir toplumun oluşması için en önemli etkenlerden biri barıştır
Atatürk; barışın sağlanabilmesi için elinden geleni yapmıştır Bunun sonucunda da başarıya ulaşıp bu günlere gelmemizi sağlamıştır Bizler birbirimize destek olup birlik ve beraberliği sağlarsak yurtta ve dünyada barışı sağlayabiliriz El ele verirsek ülkemizi paylaşmak isteyenlere de fırsat vermeyiz İnsani amaçlarla dünyada kalıcı bir barışın koşullarını oluşturmak için elimizden geleni yapmalıyız
Savaş insanlığın yüz karasıdır; çünkü savaş dünyada derin yaralar açıp insanlığın ekonomik ve siyasal anlamda derin çöküntüler içerisinde kalmasına yol açar Örneğin Irak’ta her gün acımasızca yüzlerce kişi katledilmektedir Bu durum, masum insanların bir bir yok olduğunu ve savaşın ne kadar kötü olduğunu gösterir
Dünyanın oluşumundan bu yana insanoğlu barış içerisinde bir arada yaşamanın yollarını aramıştır İlk çağlardan bu yana insanlar bir araya gelerek bir takım tehlikelere karşı kendilerini korumak istemişledir Bunu da başarmışlardır Hani, karanlığın ardından doğacak bir güneş vardır ya, işte barış bence budur; çünkü ancak barış karanlık ortamlara ışık verebilir
Atamızın önderliğinde bizim mutluluğumuz, huzurumuz ve bugünkü barış dolu hayatımıza sahip olmamızı sağlayan genç yaşlarında canlarını feda eden Mehmetçiklerimizi unutmamalıyız
Dünyadaki canlı hayatının devamı için, insanların barış ve huzur içinde yaşamaları için bütün ülkeler kendilerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir Daima barış içerisinde olmak, her zaman mutlu olmak demektir; çünkü mutluluk ancak barış içinde yaşanabilir
Barış insanlar için çok önemli bir unsurdur Barış sağlanamayan bir toplumda huzur olmaz; çünkü huzurlu bir toplumun oluşması için en önemli etkenlerden biri barıştır
Atatürk; barışın sağlanabilmesi için elinden geleni yapmıştır Bunun sonucunda da başarıya ulaşıp bu günlere gelmemizi sağlamıştır Bizler birbirimize destek olup birlik ve beraberliği sağlarsak yurtta ve dünyada barışı sağlayabiliriz El ele verirsek ülkemizi paylaşmak isteyenlere de fırsat vermeyiz İnsani amaçlarla dünyada kalıcı bir barışın koşullarını oluşturmak için elimizden geleni yapmalıyız
Savaş insanlığın yüz karasıdır; çünkü savaş dünyada derin yaralar açıp insanlığın ekonomik ve siyasal anlamda derin çöküntüler içerisinde kalmasına yol açar Örneğin Irak’ta her gün acımasızca yüzlerce kişi katledilmektedir Bu durum, masum insanların bir bir yok olduğunu ve savaşın ne kadar kötü olduğunu gösterir
Dünyanın oluşumundan bu yana insanoğlu barış içerisinde bir arada yaşamanın yollarını aramıştır İlk çağlardan bu yana insanlar bir araya gelerek bir takım tehlikelere karşı kendilerini korumak istemişledir Bunu da başarmışlardır Hani, karanlığın ardından doğacak bir güneş vardır ya, işte barış bence budur; çünkü ancak barış karanlık ortamlara ışık verebilir
Atamızın önderliğinde bizim mutluluğumuz, huzurumuz ve bugünkü barış dolu hayatımıza sahip olmamızı sağlayan genç yaşlarında canlarını feda eden Mehmetçiklerimizi unutmamalıyız
Dünyadaki canlı hayatının devamı için, insanların barış ve huzur içinde yaşamaları için bütün ülkeler kendilerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir Daima barış içerisinde olmak, her zaman mutlu olmak demektir; çünkü mutluluk ancak barış içinde yaşanabilir
24 Ekim 2010 Pazar
24 Ekim Galatasaray - Fenerbahçe Maç Özeti Maçın Özeti golleri İzle
24 Ekim Galatasaray - Fenerbahçe Maç Özeti Maçın Özeti golleri İzle 24 Ekim Galatasaray - Fenerbahçe Maç Özeti Maçın Özeti golleri İzle
Maçtan hemen sonra maçın golleri ve geniş özeti buradan izleyebilirsiniz.
Maçtan hemen sonra maçın golleri ve geniş özeti buradan izleyebilirsiniz.
23 Ekim 2010 Cumartesi
22 Eylül 2010 Reytingleri Hanımın Çiftliği - GönülÇelen Reytingleri
22 Eylül reytingler, 2010 Reytingleri ,Hanımın Çiftliği Reytingleri, GönülÇelen Reytingleri
Reytingler Henüz Yayınlanmadı
Reytingler Henüz Yayınlanmadı
22 Ekim 2010 Cuma
Beren Saat Kıvanç Tatlıtuğ Aşkı Gerçek mi? Kıvanç Beren Gerçekten Sevgilimi
Beren Saat Kıvanç Tatlıtuğ Aşkı Gerçek mi? Kıvanç Beren Gerçekten Sevgilimi
BEYOĞLU BAHANE DOĞUM GÜNÜ ŞAHANE
Senarist Ece Yörenç’in Ece Bar’da yapılan doğum günü partisi, sokağı hareketlendirdi. Beren Saat’ten Kıvanç Tatlıtuğ’a onlarca tanıdık simanın gelmesiyle Asmalımescit dizi setine döndü
- ’Aşk-ı Memnu’, ‘Dudaktan Kalbe’, ‘Yaprak Dökümü’ ve ‘Menekşe ile Halil’ dizilerini Melek Gençoğlu ile birlikte yazan senarist Ece Yörenç, önceki gece 48’inci yaş gününü kutladı.
- Oyuncu arkadaşlarının tam kadro partiye katıldığı gecede izdiham vardı. Beren Saat’ten Kıvanç Tatlıtuğ’a, Zafer Algöz’den Ali Sunal-Gökçe Bahadır çiftine onlarca oyuncu Yörenç’i yalnız bırakmadı.
- Kameraların devreye girmesiyle iyice hareketlenen gecede, diğer mekanlarda oturanlar da ne olup bittiğini anlamaya çalışırken, özellikle Beren Saat ile Kıvanç Tatlıtuğ’u görenler kendinden geçti.
BEYOĞLU BAHANE DOĞUM GÜNÜ ŞAHANE
Senarist Ece Yörenç’in Ece Bar’da yapılan doğum günü partisi, sokağı hareketlendirdi. Beren Saat’ten Kıvanç Tatlıtuğ’a onlarca tanıdık simanın gelmesiyle Asmalımescit dizi setine döndü
- ’Aşk-ı Memnu’, ‘Dudaktan Kalbe’, ‘Yaprak Dökümü’ ve ‘Menekşe ile Halil’ dizilerini Melek Gençoğlu ile birlikte yazan senarist Ece Yörenç, önceki gece 48’inci yaş gününü kutladı.
- Oyuncu arkadaşlarının tam kadro partiye katıldığı gecede izdiham vardı. Beren Saat’ten Kıvanç Tatlıtuğ’a, Zafer Algöz’den Ali Sunal-Gökçe Bahadır çiftine onlarca oyuncu Yörenç’i yalnız bırakmadı.
- Kameraların devreye girmesiyle iyice hareketlenen gecede, diğer mekanlarda oturanlar da ne olup bittiğini anlamaya çalışırken, özellikle Beren Saat ile Kıvanç Tatlıtuğ’u görenler kendinden geçti.
Askerliğe 5 Alternatif İşte Sunulan 5 Alternatif
Askerliğe 5 Alternatif İşte Sunulan 5 Alternatif
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığı sunumda askerlik sisteminin, TSK’nın ihtiyaçları doğrultusunda yenilenmesine yönelik yaptıkları çalışmaları çeşitli alternatiflerle aktardı. “Eşit süreli askerlik hizmeti” dahil tüm alternatiflerin getirileri ve götürüleri anlatıldı. Görüşmede getirileri ve götürüleriyle masaya yatırılan alternatiflerden en çok üzerinde durulanın uzun dönem askerliğin 12 ay, kısa dönem askerliğin ise 8 ay olarak düzenlemesi olduğu öğrenildi. Diğer alternatiflerin ise şu şekilde oluştuğu iddia edildi:
* Tüm yükümlüler için 12 ay,
* Tüm yükümlüler için 9 ay,
* Uzun dönem askerler için 10, kısa dönem askerler için 8 ay,
* Uzun dönem askerler için 9, kısa dönem askerler için 6 ay.
Görüşmelerde hükümetin çalışması olarak gündeme gelen “9 ay uzun dönem ve 4 ay kısa dönem” uygulamasının artı ve eksilerinin de hükümete anlatıldığı kaydedildi.
Erken terhis
Bu çalışmalardan herhangi birinin yasalaşması durumunda halen silah altındaki uzun dönem askerler erken terhis olacaklar. Askerin en çok üzerinde durduğu üniversite mezunu olmayan askerler için 12 ay seçeneğinin yasalaşması durumunda ise, silah altındaki “uzun dönem” askerler 3 ay daha az askerlik yapacak. Çalışmanın aynen yasalaşması durumunda üniversite mezunu olmayan 100 bini biraz aşkın sayıdaki erbaşın, yasanın çıktığı anda derhal terhis olması gündeme gelecek.
Kısa dönemler
Kısa dönem askerlik seçeneklerinden herhangi birinin yasalaşması durumunda askerdeki üniversite mezunu yükümlülerin süre uzatımından etkilenmemesi için ek bir madde konulacağı belirtiliyor. Bu durumda silah altında bulunan 335. kısa dönem askerler ve aralıkta silah altına alınacak 337. kısa dönem askerlerin görev süresinde bir değişiklik olmayacağı ifade ediliyor.
Yedek subaylık
Tüm alternatiflerde, yedek subaylık kapsamının daraltılması öngörülüyor. Silah altında yaklaşık 75 bin yedek subayın bulunduğu belirtiliyor. Yeni uygulamayla TSK’nın ihtiyaç duyduğu tıp ile bazı mühendisliklerden mezun olanların yedek subay olması öngörülüyor.
Erdoğan: Güzel çalışma oldu
Koşaner, Genelkurmay’ın asker ihtiyacını karşılayamadığı gerekçesiyle “bedelli” uygulamasına soğuk baktığını iletti. Son sözün hükümette olduğuna ancak, dünkü açıklamada “bedelli askerliğe” vurgu yapılmadığına dikkat çekiliyor.
Yunanistan’da düzenlenecek “Akdeniz İklim Değişikliği Zirvesi”ne katılmak için Atina’ya gelen Erdoğan, Org. Koşaner’den aldığı brifingle ilgili, “Güzel bir çalışma, devam edecek” dedi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığı sunumda askerlik sisteminin, TSK’nın ihtiyaçları doğrultusunda yenilenmesine yönelik yaptıkları çalışmaları çeşitli alternatiflerle aktardı. “Eşit süreli askerlik hizmeti” dahil tüm alternatiflerin getirileri ve götürüleri anlatıldı. Görüşmede getirileri ve götürüleriyle masaya yatırılan alternatiflerden en çok üzerinde durulanın uzun dönem askerliğin 12 ay, kısa dönem askerliğin ise 8 ay olarak düzenlemesi olduğu öğrenildi. Diğer alternatiflerin ise şu şekilde oluştuğu iddia edildi:
* Tüm yükümlüler için 12 ay,
* Tüm yükümlüler için 9 ay,
* Uzun dönem askerler için 10, kısa dönem askerler için 8 ay,
* Uzun dönem askerler için 9, kısa dönem askerler için 6 ay.
Görüşmelerde hükümetin çalışması olarak gündeme gelen “9 ay uzun dönem ve 4 ay kısa dönem” uygulamasının artı ve eksilerinin de hükümete anlatıldığı kaydedildi.
Erken terhis
Bu çalışmalardan herhangi birinin yasalaşması durumunda halen silah altındaki uzun dönem askerler erken terhis olacaklar. Askerin en çok üzerinde durduğu üniversite mezunu olmayan askerler için 12 ay seçeneğinin yasalaşması durumunda ise, silah altındaki “uzun dönem” askerler 3 ay daha az askerlik yapacak. Çalışmanın aynen yasalaşması durumunda üniversite mezunu olmayan 100 bini biraz aşkın sayıdaki erbaşın, yasanın çıktığı anda derhal terhis olması gündeme gelecek.
Kısa dönemler
Kısa dönem askerlik seçeneklerinden herhangi birinin yasalaşması durumunda askerdeki üniversite mezunu yükümlülerin süre uzatımından etkilenmemesi için ek bir madde konulacağı belirtiliyor. Bu durumda silah altında bulunan 335. kısa dönem askerler ve aralıkta silah altına alınacak 337. kısa dönem askerlerin görev süresinde bir değişiklik olmayacağı ifade ediliyor.
Yedek subaylık
Tüm alternatiflerde, yedek subaylık kapsamının daraltılması öngörülüyor. Silah altında yaklaşık 75 bin yedek subayın bulunduğu belirtiliyor. Yeni uygulamayla TSK’nın ihtiyaç duyduğu tıp ile bazı mühendisliklerden mezun olanların yedek subay olması öngörülüyor.
Erdoğan: Güzel çalışma oldu
Koşaner, Genelkurmay’ın asker ihtiyacını karşılayamadığı gerekçesiyle “bedelli” uygulamasına soğuk baktığını iletti. Son sözün hükümette olduğuna ancak, dünkü açıklamada “bedelli askerliğe” vurgu yapılmadığına dikkat çekiliyor.
Yunanistan’da düzenlenecek “Akdeniz İklim Değişikliği Zirvesi”ne katılmak için Atina’ya gelen Erdoğan, Org. Koşaner’den aldığı brifingle ilgili, “Güzel bir çalışma, devam edecek” dedi.
Öyle bir Geçer Zaman ki Osman Resimleri Osman Kim öyle bir geçer zaman ki
Öyle bir Geçer Zaman ki Osman Resimleri Osman Kim öyle bir geçer zaman kiÖyle Bir Geçer Zamanki Osman Karakteri Resimleri, Fotoları – Emir Berke Zincidi Görselleri, Fotoğrafları, Biyografisi, Hakkında
Öyle Bir Geçer Zamanki Osman Karakteri Resimleri, Fotoları – Emir Berke Zincidi Görselleri, Fotoğrafları, Biyografisi, Hakkında
Kanal D’nin yeni dizisi “Öyle Bir Zaman Geçer Ki”de evin küçük çocuğu ‘Osman’ı oynayan beş yaşındaki ‘Emir Berke Zincidi’, dizide oldukça önemli bir role sahip. Öyle ki uzun bir zaman aralığına yayılacak olan dizi, Osman’ın gözünden anlatılacak.
Bu küçük yetenek, tam 200 çocuk arasından seçilmiş. Daha önce pek çok reklam filminde oynayan Emir, 5.5 yaşında. İlk kez bir dizi de yer alan minik oyuncu, sette 2 oyuncu koçu ve bir pedagog ile birlikte çalışıyor.
19 Ekim 2010 Salı
Duyu organları İle İlgili Bilmeceler,Duyu Organları Bilmeceleri
duyu organları ile ilgili bilmeceler
bİlmeceler
güneş girmeyen eve
o seve seve girer(doktor )
göz ile görülmez
el ile tutulmaz
ondan uzak duranlar
saglamdır hasta olmaz (mikrop) Yuvarehberim:
bİlmeceler
her yeri görür
kendini görmez(göz)
altı mermer
üstü mermer
içinde bir bülbül öter(agız)
kökü yukarı
dalları aşağı(saclar)
iki pencerem var
etrafı etten duvar
sabahları acarım
geceleri kapatırım(göz)
karnı şişik
kafası yapışık(burun)
uzun sırık,
beli kırık(kaş)
yedi delikli tokmak,
bilmiyorsan aynaya bak(baş)
çarşıdan alınmaz
mendile konulmaz
bundan tatlı şey olmaz(uyku)
ben giderim o gider
kah benden önce
kah arkamdan emekler(gölge)
dört köşelidir beş degil,
başı sudan hoş degil(sabun
bİlmeceler
güneş girmeyen eve
o seve seve girer(doktor )
göz ile görülmez
el ile tutulmaz
ondan uzak duranlar
saglamdır hasta olmaz (mikrop) Yuvarehberim:
bİlmeceler
her yeri görür
kendini görmez(göz)
altı mermer
üstü mermer
içinde bir bülbül öter(agız)
kökü yukarı
dalları aşağı(saclar)
iki pencerem var
etrafı etten duvar
sabahları acarım
geceleri kapatırım(göz)
karnı şişik
kafası yapışık(burun)
uzun sırık,
beli kırık(kaş)
yedi delikli tokmak,
bilmiyorsan aynaya bak(baş)
çarşıdan alınmaz
mendile konulmaz
bundan tatlı şey olmaz(uyku)
ben giderim o gider
kah benden önce
kah arkamdan emekler(gölge)
dört köşelidir beş degil,
başı sudan hoş degil(sabun
Duyu organları ile ilgili tekerlemeler -Duyu Organları Tekerlemeleri
duyu organları ile ilgili tekerlemeler -Duyu Organları Tekerlemeleri
duyu organları ile ilgili bilmeceler
bİlmeceler
güneş girmeyen eve
o seve seve girer(doktor )
göz ile görülmez
el ile tutulmaz
ondan uzak duranlar
saglamdır hasta olmaz (mikrop) Yuvarehberim:
bİlmeceler
her yeri görür
kendini görmez(göz)
altı mermer
üstü mermer
içinde bir bülbül öter(agız)
kökü yukarı
dalları aşağı(saclar)
iki pencerem var
etrafı etten duvar
sabahları acarım
geceleri kapatırım(göz)
karnı şişik
kafası yapışık(burun)
uzun sırık,
beli kırık(kaş)
yedi delikli tokmak,
bilmiyorsan aynaya bak(baş)
çarşıdan alınmaz
mendile konulmaz
bundan tatlı şey olmaz(uyku)
ben giderim o gider
kah benden önce
kah arkamdan emekler(gölge)
dört köşelidir beş degil,
başı sudan hoş degil(sabun
duyu organları ile ilgili bilmeceler
bİlmeceler
güneş girmeyen eve
o seve seve girer(doktor )
göz ile görülmez
el ile tutulmaz
ondan uzak duranlar
saglamdır hasta olmaz (mikrop) Yuvarehberim:
bİlmeceler
her yeri görür
kendini görmez(göz)
altı mermer
üstü mermer
içinde bir bülbül öter(agız)
kökü yukarı
dalları aşağı(saclar)
iki pencerem var
etrafı etten duvar
sabahları acarım
geceleri kapatırım(göz)
karnı şişik
kafası yapışık(burun)
uzun sırık,
beli kırık(kaş)
yedi delikli tokmak,
bilmiyorsan aynaya bak(baş)
çarşıdan alınmaz
mendile konulmaz
bundan tatlı şey olmaz(uyku)
ben giderim o gider
kah benden önce
kah arkamdan emekler(gölge)
dört köşelidir beş degil,
başı sudan hoş degil(sabun
16 Ekim 2010 Cumartesi
Berivan Özyigit Foto ve Görselleri - Berivan Özyiğit Resimleri
Berivan Özyiğit,Berivan Özyiğit Resimleri ,Berivan Özyigit Foto , Berivan Özyiğit Görselleri ,Berivan Özyiğit facebook,Berivan Özyiğit beni unutma,beni unutma Berivan Özyiğit,unutma beni emine,unutma beni emine kim,unutma beni kim emine kim
Fatmagül ün Suçu Ne 21 Ekim Fragman Fatmagülün Suçune 6.bölüm Fragmanı İzle
Fatmagül ün Suçu Ne,Fatmagül ün Suçu Ne 21 Ekim fragman, Fatmagül ün Suçu Ne 6.bölüm Fragmanı ,21 ekim Fatmagül ün Suçu Ne fragmanı İzle ,Fatmagül ün Suçu Ne 6.bölümü fragmanı,Fatmagül ün Suçu Ne son bölüm fragmanı,Fatmagül ün Suçu Ne fragmanını izle ,21 Fatmagül ün Suçu Ne fragman yeni
Kv Pusu 21 Ekim Fragman İzle Kurtlar Vadisi Pusu 98.bölüm Fragmanı Seyret
Kurtlar Vadisi Pusu,Kurtlar Vadisi Pusu 21 Ekim,Kurtlar Vadisi Pusu 21 ekim Fragmanı ,Kv Pusu 98.Bölüm Fragmanı,Kurtlar Vadisi Pusu 98.bölüm fragman İzle,Kv Pusu 21 ekim fragman izle,21 ekim Kurtlar Vadisi Pusu fragmanı,
YEni Fragman Henüz Yayınlanmadı
2011 Memur maaşları 2011 Memur Zamları Ne Kadar
2011, Memur maaşları, 2011 Memur Zamları,memur zam Ne Kadar ,2011 memura zam ne kadar
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2011 bütçesinde devlet memurları aylıklarının, Ocak ayında yüzde 4, Temmuz ayında da yüzde 4, denge tazminatının da 80 lira artırılmasının öngörüldüğünü bildirdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2011 yılında ortalama devlet memuru aylığında yüzde 13,7 oranında artış yapılmış olacağını belirtti.
Şimşek, aile yardımı ödeniğinin de bir yenilik olarak 2011’de sözleşmeli personele de verilmeye başlanacağını bildirdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2011 yılı merkezi yönetim bütçesinde, bütçe giderlerinin 312,5 milyar lira, bütçe gelirlerinin 279 milyar lira, bütçe açığının 33,5 milyar lira, faiz dışı fazlanın da 14 milyar lira olarak öngörüldüğünü bildirdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2011 bütçesinde devlet memurları aylıklarının, Ocak ayında yüzde 4, Temmuz ayında da yüzde 4, denge tazminatının da 80 lira artırılmasının öngörüldüğünü bildirdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2011 yılında ortalama devlet memuru aylığında yüzde 13,7 oranında artış yapılmış olacağını belirtti.
Şimşek, aile yardımı ödeniğinin de bir yenilik olarak 2011’de sözleşmeli personele de verilmeye başlanacağını bildirdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2011 yılı merkezi yönetim bütçesinde, bütçe giderlerinin 312,5 milyar lira, bütçe gelirlerinin 279 milyar lira, bütçe açığının 33,5 milyar lira, faiz dışı fazlanın da 14 milyar lira olarak öngörüldüğünü bildirdi.
15 Ekim 2010 Reytingleri Hanımın Çiftliği - Gönülçelen
15 Ekim reytingleri, Reytingleri, Hanımın Çiftliği Reytingleri, Gönülçelen Reytingleri,15 ekim günün Reytingleri,15 ekim dizi reytingleri,
TARIH 15/10/2010
HEDEF KITLE TOTAL
S NO PROGRAM ADI KANAL SURE (R) AMR % SHR %
1 HANIMIN CIFTLIGI KAND 1:32:44 11,09% 27,52%
2 GENIS AILE STAR 1:43:44 8,12% 19,74%
3 KAVAK YELLERI KAND 1:32:42 7,29% 22,32%
4 GONULCELEN ATV 1:33:12 6,91% 16,79%
5 DENIZ YILDIZI. FOX 0:44:24 5,22% 15,09%
6 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER STAR 0:28:21 5,16% 15,21%
7 KANAL D ANA HABER BULTENI KAND 0:42:48 4,93% 15,06%
8 ATV ANA HABER BULTENI ATV 0:27:43 4,92% 14,61%
9 UNUTMA BENI FOX 0:44:00 4,61% 27,96%
10 MUGE ANLI ILE TATLI SERT ATV 2:09:44 4,32% 28,13%
Hanımın Çiftliği 22 ekim Fragman Hanımın Çİftliği 40.bölüm Fragmanı İzle Hanımın Çiftligi
Hanımın Çiftliği 22 ekim Fragman Hanımın Çİftliği 40.bölüm Fragmanı İzle Hanımın Çiftligi
Hanımın Çiftliği,Hanımın Çiftliği 22 ekim,Hanımın Çiftliği 40.bölüm,Hanımın Çiftliği Fragmanı ,Hanımın Çiftliği İzle, Hanımın Çiftligi 22 ekim fragman,22 ekim Hanımın Çiftliği fragmanı,
Yeni fragman henüz yayınlanmadı
Hanımın Çiftliği,Hanımın Çiftliği 22 ekim,Hanımın Çiftliği 40.bölüm,Hanımın Çiftliği Fragmanı ,Hanımın Çiftliği İzle, Hanımın Çiftligi 22 ekim fragman,22 ekim Hanımın Çiftliği fragmanı,
Yeni fragman henüz yayınlanmadı
14 Ekim 2010 Perşembe
Ramiz Dayının Gençliğini Oynayan Oyuncu Kim Ezel Dizisi Ramiz in Gençliği
Ramiz Dayının Gençliği,ramiz dayınını gençliğini Oynayan, ramiz dayınını gençliği Kim ,Ufuk Bayraktar ,Ufuk Bayraktar kimdir,Ufuk Bayraktar resimleri,Ufuk Bayraktar uynadığı diziler,ezel dizisi Ufuk Bayraktar ,ezel dizisinde ufuk bayraktar
Ezel dizisinde Ramiz Karaeski'nin gençliğini oynayan Ufuk Bayraktar, izleyenleri kendisine hayran bırakıyor.
Hakkında "Bu Ramiz'in gençliğini oynayan adam Hollywood yıldızı resmen. Böyle birşey görmedım süper tek kelimeyle", "Hikayenin 1971 yılındaki kısımlarda Ufuk Bayraktar oyunculuğu ile adeta büyülüyor", "Ramiz Karaeski'nin gençliğindeki eleman süper oynuyor" gibi yorumlar yapılan genç yeteneğin keşfedilme öyküsü ise bir hayli ilginç.
KAHVECİ ÇIRAĞI OYUNCULUK ÖDÜLÜ ALDI
Zeki Demirkubuz'un keşfettiği Ufuk Bayraktar'ın oyunculuk öyküsü diğerlerinden çok farklı.
Demirkubuz, Bayraktar'ı babasının Cihangir'deki kahvesinde çalışırken fark etti.
Bir gün kahvede otururken de genç adamı yanına çağırıp "Seninle konuşmak istiyorum" dedi. O sırada askerde olan ancak hava değişimi için geldiği İstanbul'da kalıp askerliğinin son bir haftasını da öyle "geçiştirmeye" çalışan Bayraktar; önce korktu hiç tanımadığı Demirkubuz'dan, "Beni zorla kışlaya geri götürecekler" diye.
Ama sonra Demirkubuz'un oyunculuk teklifini duşunca şaşırdı.
Hayatında kamera bile görmeyen, mahallenin 'bıçkın' delikanlısı uzun uzun düşündü ve sonunda rolü kabul etti. Babası başlarda oun oyuncu olmasını istemese de sonunda Demirkubuz onu da ikna etti. Böylece Ufuk Bayraktar Zeki Demirkubuz'un yönettiği Bekleme Odası'yla kariyerine başladı. Sonra yine Demirkubuz'un Kader filminde bu kez başrolü oynadı. Ardından da Semih Kaplanoğlu'nun Yumurta filminde rol aldı. Şimdi ise Ezel dizisinde Ramiz Karaeski'nin gençliğini başarılı bir şekilde oynuyor.
Ufuk Bayraktar Biyografisi ve Hayatı - Ufuk Bayraktar Kimdir
Ramiz Dayının Gençliği,ramiz dayınını gençliğini Oynayan, ramiz dayınını gençliği Kim ,Ufuk Bayraktar ,Ufuk Bayraktar kimdir,Ufuk Bayraktar resimleri,Ufuk Bayraktar uynadığı diziler,ezel dizisi Ufuk Bayraktar ,ezel dizisinde ufuk bayraktar ,ufuk bayraktar resimleri,ufuk bayraktar resim,ufuk bayraktar foto,ufuk bayraktar facebook,facebook Ufuk Bayraktar
Ezel dizisinde Ramiz Karaeski'nin gençliğini oynayan Ufuk Bayraktar, izleyenleri kendisine hayran bırakıyor.
Hakkında "Bu Ramiz'in gençliğini oynayan adam Hollywood yıldızı resmen. Böyle birşey görmedım süper tek kelimeyle", "Hikayenin 1971 yılındaki kısımlarda Ufuk Bayraktar oyunculuğu ile adeta büyülüyor", "Ramiz Karaeski'nin gençliğindeki eleman süper oynuyor" gibi yorumlar yapılan genç yeteneğin keşfedilme öyküsü ise bir hayli ilginç.
KAHVECİ ÇIRAĞI OYUNCULUK ÖDÜLÜ ALDI
Zeki Demirkubuz'un keşfettiği Ufuk Bayraktar'ın oyunculuk öyküsü diğerlerinden çok farklı.
Demirkubuz, Bayraktar'ı babasının Cihangir'deki kahvesinde çalışırken fark etti.
Bir gün kahvede otururken de genç adamı yanına çağırıp "Seninle konuşmak istiyorum" dedi. O sırada askerde olan ancak hava değişimi için geldiği İstanbul'da kalıp askerliğinin son bir haftasını da öyle "geçiştirmeye" çalışan Bayraktar; önce korktu hiç tanımadığı Demirkubuz'dan, "Beni zorla kışlaya geri götürecekler" diye.
Ama sonra Demirkubuz'un oyunculuk teklifini duşunca şaşırdı.
Hayatında kamera bile görmeyen, mahallenin 'bıçkın' delikanlısı uzun uzun düşündü ve sonunda rolü kabul etti. Babası başlarda oun oyuncu olmasını istemese de sonunda Demirkubuz onu da ikna etti. Böylece Ufuk Bayraktar Zeki Demirkubuz'un yönettiği Bekleme Odası'yla kariyerine başladı. Sonra yine Demirkubuz'un Kader filminde bu kez başrolü oynadı. Ardından da Semih Kaplanoğlu'nun Yumurta filminde rol aldı. Şimdi ise Ezel dizisinde Ramiz Karaeski'nin gençliğini başarılı bir şekilde oynuyor.
Aöf 2010 -2011 İlahiyat Önlisans Yeni Kredili Sistemi Yeni Sistem Hakkında
Aöf 2010 -2011 İlahiyat,2010 -2011 İlahiyat Önlisans kayıt yenileme,aöf ilahiyat Yeni Kredili Sistemi, Hakkında Bilgi
Dönemlik sistem 1 ve 2.sınıfta güz ve bahar olmak üzere 4 yarı yıldan oluşacaktır.Kredi sistem ise ders seçiminde ögrenciye özgürlük getirerek ögrencinin egitim takvimini aksatmamayı amaçlayan derslerin programda katladıkları süreye ve gerektirdiği cabaya göre kredilendirildiği ve zorunlu kredi meteoman miktarının tamamlanmasıyla mezun olunan egitim ögretim sistemidir
Programdaki dersler tamamen yenilenmiş olup güncel ve zengin(yani kazık) bir program içeriği sizlere sunulmuştıur .Her yarı yılda bir ara sınav bir dönem sonu sınavı gerçekleştirilecektir.Bütünleme sınavı sistemden kaldırılmış olup 2009 2010 ögretim yılında son kez gerçekleştirilmiştir.2009 2010 ögretim yılı yılsonu ve bütünleme sınav sonuçlarına göre sorumlu oldugunu derslere ilişikin ders intibakları gerçekleştirilmiş olup 18 ekim 2010 tarihinden itibaren güz dönemi meteoman.net kayıt yenileme işlemlerini gerçekleştireceginiz aöf nin kayıt yenileme adresinden ögrenilecektir.
Kayıt Yenileme Tarihleri 18 Ekim 2010 - 23 Ekim 2010 tarihleri arasında yapılacaktır.(yani kayıt ücretinizi vakıfbank atm lerinden yapacaksınız.
Dönemlik sistem 1 ve 2.sınıfta güz ve bahar olmak üzere 4 yarı yıldan oluşacaktır.Kredi sistem ise ders seçiminde ögrenciye özgürlük getirerek ögrencinin egitim takvimini aksatmamayı amaçlayan derslerin programda katladıkları süreye ve gerektirdiği cabaya göre kredilendirildiği ve zorunlu kredi meteoman miktarının tamamlanmasıyla mezun olunan egitim ögretim sistemidir
Programdaki dersler tamamen yenilenmiş olup güncel ve zengin(yani kazık) bir program içeriği sizlere sunulmuştıur .Her yarı yılda bir ara sınav bir dönem sonu sınavı gerçekleştirilecektir.Bütünleme sınavı sistemden kaldırılmış olup 2009 2010 ögretim yılında son kez gerçekleştirilmiştir.2009 2010 ögretim yılı yılsonu ve bütünleme sınav sonuçlarına göre sorumlu oldugunu derslere ilişikin ders intibakları gerçekleştirilmiş olup 18 ekim 2010 tarihinden itibaren güz dönemi meteoman.net kayıt yenileme işlemlerini gerçekleştireceginiz aöf nin kayıt yenileme adresinden ögrenilecektir.
Kayıt Yenileme Tarihleri 18 Ekim 2010 - 23 Ekim 2010 tarihleri arasında yapılacaktır.(yani kayıt ücretinizi vakıfbank atm lerinden yapacaksınız.
2011 Aöf Önlisans İlahiyat Yeni Kredi Sistem Kayıt Yenileme Tarihleri
2011 Aöf Önlisans,aöf İlahiyat Kayıt Yenileme 2011,2011 aöf önlisans kayıt yenileme tarihleri ,aöf ilahiyat güz dönemi kayıt yenileme,aöf önlisans bahar dönemi kayıt yenileme
2010 -2011 Ögretim Yılı Güz Dönemi :
1.Kayıt Yenileme tarihleri : 18-23 Ekim 2010
2.Ara Sınav Tarihi :11 - 12 Aralık 2010
3.Dönem Sonu Sınav Tarihi :22 23 Ocak 2011
2010 - 2011 Ögretim YIlı bahar dönemi :
1.kayıt yenilem tarihleri :7 11 Şubat 2011
2.Ara Sınav Tarihi meteoman :2 - 3 Nisan 2011
3.Dönem sonu SInav Tarihi :28 29 Mayıs 2011
2010 -2011 Ögretim Yılı Güz Dönemi :
1.Kayıt Yenileme tarihleri : 18-23 Ekim 2010
2.Ara Sınav Tarihi :11 - 12 Aralık 2010
3.Dönem Sonu Sınav Tarihi :22 23 Ocak 2011
2010 - 2011 Ögretim YIlı bahar dönemi :
1.kayıt yenilem tarihleri :7 11 Şubat 2011
2.Ara Sınav Tarihi meteoman :2 - 3 Nisan 2011
3.Dönem sonu SInav Tarihi :28 29 Mayıs 2011
2011 Aof Önlisans İlahiyat Sınav Tarihleri Yeni Sisteme Göre Kredi Sistem
2011 Aöf Önlisans,aöf İlahiyat Kayıt Yenileme 2011,2011 aöf önlisans kayıt yenileme tarihleri ,aöf ilahiyat güz dönemi kayıt yenileme,aöf önlisans bahar dönemi kayıt yenileme ,2011 aöf önlisans ilahiyat sınav tarihleri
2010 -2011 Ögretim Yılı Güz Dönemi :
1.Kayıt Yenileme tarihleri : 18-23 Ekim 2010
2.Ara Sınav Tarihi :11 - 12 Aralık 2010
3.Dönem Sonu Sınav Tarihi :22 23 Ocak 2011
2010 - 2011 Ögretim YIlı bahar dönemi :
1.kayıt yenilem tarihleri :7 11 Şubat 2011
2.Ara Sınav Tarihi meteoman :2 - 3 Nisan 2011
3.Dönem sonu SInav Tarihi :28 29 Mayıs 2011
2010 -2011 Ögretim Yılı Güz Dönemi :
1.Kayıt Yenileme tarihleri : 18-23 Ekim 2010
2.Ara Sınav Tarihi :11 - 12 Aralık 2010
3.Dönem Sonu Sınav Tarihi :22 23 Ocak 2011
2010 - 2011 Ögretim YIlı bahar dönemi :
1.kayıt yenilem tarihleri :7 11 Şubat 2011
2.Ara Sınav Tarihi meteoman :2 - 3 Nisan 2011
3.Dönem sonu SInav Tarihi :28 29 Mayıs 2011
2011 aöf İlahiyat Önlisans Yeni Eklenen Dersler Yeni Dersler
2011 aöf İlahiyat,aöf İlahiyat Önlisans ,aöf İlahiyat Önlisans Yeni Dersler ,aöf İlahiyat Önlisans dersleri yeni
İslam sanatları tarihi 1.yarıyıla eklendi
Türk islam edebiyatı 2.yarıyıla eklendi
Hadis tarihi ve Usulu 2.yarı yıla eklendi
İslam Mezhepleri tarihi 3.yarı yıla eklendi
Günümüz Fıkıh Problemleri 3.yarı yıla eklendi
Kelama Giriş dersi 4.yarı yıla eklendi
İslam sanatları tarihi 1.yarıyıla eklendi
Türk islam edebiyatı 2.yarıyıla eklendi
Hadis tarihi ve Usulu 2.yarı yıla eklendi
İslam Mezhepleri tarihi 3.yarı yıla eklendi
Günümüz Fıkıh Problemleri 3.yarı yıla eklendi
Kelama Giriş dersi 4.yarı yıla eklendi
2011 Siyaset Meydanı Tanıtım Müziği Yeni Siyaset Meydanı Müzik
2011 Siyaset Meydanı ,2011 Siyaset Meydanı Tanıtım, 2011 Siyaset Meydanı tanıtım Müziği, 2011 Siyaset Meydanı müzik yeni Dinle ,
13 Ekim 2010 Reytingleri Günlük Dizi Reytingleri
13 Ekim, 2010 Reytingleri, Yaprak dökümü , Unutulmaz diger diziler
TARIH 13/10/2010
HEDEF KITLE TOTAL
S NO PROGRAM ADI KANAL SURE (R) AMR % SHR %
1 YAPRAK DOKUMU KAND 1:27:25 16,80% 41,28%
2 COCUKLAR DUYMASIN ATV 1:40:00 8,85% 21,44%
3 YAPRAK DOKUMU (OZET) KAND 0:45:09 8,84% 22,51%
4 M.ALI BIRAND''LA KANAL D ANA HABER KAND 0:46:02 5,75% 17,47%
5 UNUTULMAZ ATV 1:16:42 5,46% 20,78%
6 DENIZ YILDIZI. FOX 0:43:55 5,18% 15,05%
7 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER STAR 0:32:09 5,08% 15,11%
8 FOX ANA HABER BULTENI FOX 0:18:29 5,04% 18,98%
9 ATV ANA HABER BULTENI ATV 0:27:01 4,73% 14,41
TARIH 13/10/2010
HEDEF KITLE A/B
S NO PROGRAM ADI KANAL SURE (R) AMR % SHR %
1 YAPRAK DOKUMU KAND 1:27:25 16,41% 43,35%
2 YAPRAK DOKUMU (OZET) KAND 0:45:09 8,58% 25,04%
3 COCUKLAR DUYMASIN ATV 1:40:00 8,46% 22,47%
4 KOMEDI DUKKANI STAR 1:38:05 5,69% 15,07%
5 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER STAR 0:32:09 5,40% 18,54%
6 COCUKLAR DUYMASIN (OZET) ATV 0:17:14 5,03% 15,97%
7 UNUTULMAZ ATV 1:16:42 4,88% 18,54%
8 M.ALI BIRAND''LA KANAL D ANA HABER KAND 0:46:02 4,75% 16,79%
9 SPOR GUNDEMI KAND 0:02:58 4,71% 15,14%
10 GUNUN OLAYI STAR 0:35:52 4,58% 18,09%
TARIH 13/10/2010
HEDEF KITLE TOTAL
S NO PROGRAM ADI KANAL SURE (R) AMR % SHR %
1 YAPRAK DOKUMU KAND 1:27:25 16,80% 41,28%
2 COCUKLAR DUYMASIN ATV 1:40:00 8,85% 21,44%
3 YAPRAK DOKUMU (OZET) KAND 0:45:09 8,84% 22,51%
4 M.ALI BIRAND''LA KANAL D ANA HABER KAND 0:46:02 5,75% 17,47%
5 UNUTULMAZ ATV 1:16:42 5,46% 20,78%
6 DENIZ YILDIZI. FOX 0:43:55 5,18% 15,05%
7 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER STAR 0:32:09 5,08% 15,11%
8 FOX ANA HABER BULTENI FOX 0:18:29 5,04% 18,98%
9 ATV ANA HABER BULTENI ATV 0:27:01 4,73% 14,41
TARIH 13/10/2010
HEDEF KITLE A/B
S NO PROGRAM ADI KANAL SURE (R) AMR % SHR %
1 YAPRAK DOKUMU KAND 1:27:25 16,41% 43,35%
2 YAPRAK DOKUMU (OZET) KAND 0:45:09 8,58% 25,04%
3 COCUKLAR DUYMASIN ATV 1:40:00 8,46% 22,47%
4 KOMEDI DUKKANI STAR 1:38:05 5,69% 15,07%
5 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER STAR 0:32:09 5,40% 18,54%
6 COCUKLAR DUYMASIN (OZET) ATV 0:17:14 5,03% 15,97%
7 UNUTULMAZ ATV 1:16:42 4,88% 18,54%
8 M.ALI BIRAND''LA KANAL D ANA HABER KAND 0:46:02 4,75% 16,79%
9 SPOR GUNDEMI KAND 0:02:58 4,71% 15,14%
10 GUNUN OLAYI STAR 0:35:52 4,58% 18,09%
Adanalı Dizisi Ne zaman Bitecek- Adanalı Dizisi Neden Bitti -Adanalı Dizisi Final
Adanalı Dizisi Bitti, Adanalı Dizisi niye Bitti ,adanalı dizisi bitecek mi?,adanalı dizisi final,adanalı dizisi bitti,
Yeni sezonda beklenen başarıyı gösteremeyen dizi final yapmaya hazırlanıyor.Yeni oyuncuları da kadrosuna katan Adanalı ekibi beklenen reytingleri alamayınca yayından kaldırılmaya karar verildi.meteoman.net
ATV'nin beğenilen polisiye dizisi Adanalı'nın ekranlara ne zaman veda edeceği kesinleşti.
Başrollerinde Oktay Kaynarca, Mehmet Akif Alakurt, Cemal Hünal, Ekin Türkmen, Zeynep Özder gibi başarılı oyuncuların yer aldığı Adanalı 4 Aralık'ta final yapacak.
Hanzade Durmuş Resimleri Hanzade Durmuş Kimdir - Hanzade Durmuş Biyografi
Hanzade Durmuş,Hanzade Durmuş Kimdir , Hanzade Durmuş Biyografi ,Hanzade Durmuş hayatı,Hanzade Durmuş resimleri,Facebook Hanzade Durmuş,Yok böyle bir dans,Yok böyle bir dans hanzade Durmuş
22 yaşında ve İzmir doğumlu olan Hanzade Durmuş, ilköğretim ve liseyi İzmir'de okudu. Koç Üniversitesi İşletme mezunu olan Durmuş'un hayatı Acun Ilıcalı'nın teklifiyle değişti
detaylı bilgi ve görsel Eklenecek
13 Ekim 2010 Çarşamba
Öyle Bir Geçer Zamanki 19 Ekim Fragmanı Öylebir Geçer Zamanki 6.Bölüm Fragmanı İzle
Öyle Bir Geçer Zamanki, 19 Ekim Öyle Bir Geçer Zamanki fragmanı,Öyle Bir Geçer Zamanki 6.Bölüm Fragmanı, Öyle Bir Geçer Zamanki İzle ,Öyle Bir Geçer Zamanki yeni fragmanı,Öyle Bir Geçer Zamanki son bölüm fragmanını izle,Öyle Bir Geçer Zamanki 19 ekim fragmanını izle
12 Ekim 2010 Salı
2011 Emekli Maaşı Zam Oranları 2011 Emekli Maaşı Zamları Yeni
2011 Emekli Maaşı Zamları Yeni Emekli Maaşı Zam Oranları
Düşük aylık alanlara artış temini için Ocak ayında en düşük aylıklara en az 60 TL olmak üzere artı yüzde 4 oranında artış yapıyoruz. İlk altı aydaki enflasyona bakılmadan Yüzde 4 oranındaki artış aynen geçerli. 2011 yılının tamamında yüzde 21.7 ile yüzde 4 arasında artırıyoruz. Rakamsal olarak söylersek yıllık 98 ile 91 TL arasında artış sağlıyoruz. En düşük Bağ-Kur emekli aylığı ocak ayında 371 TL’den 430 TL, Temmuz ayında ise 451 TL’ye çıkıyor. En düşük Bağkur emekli aylığına 2011 yılında 80 TL yıllık yüzde 21.7 oranında artış yapmış oluyoruz.
SSK tarım emeklisini en düşük aylığı 492 TL’den Ocak ayında 555 TL’ye Temmuz ayı ile birlikte 577 TL’ye ulaşıyor. SSK tarım emeklisi aylığı yıllık 85 TL yani yüzde 17.3 oranında artıyor. Bağ-kur esnaf emekli aylığı Ocak ayında 511 TL’den 574 TL’ye, Temmuz ayı artışı ile birlikte ise 597 TL’ye ulaşıyor. Esnaf emeklisinin aylığına böylece 86 TL yani yüzde 16.8 oranında artış yapıyoruz. En düşük SSK emekli aylığı 648 TL’den 710 TL’ye, Temmuz ayında 739 TL’ye çıkıyor. SSK işiçi emeklisinin aylığı 91 TL yani yüzde 14 oranında artıyor
Düşük aylık alanlara artış temini için Ocak ayında en düşük aylıklara en az 60 TL olmak üzere artı yüzde 4 oranında artış yapıyoruz. İlk altı aydaki enflasyona bakılmadan Yüzde 4 oranındaki artış aynen geçerli. 2011 yılının tamamında yüzde 21.7 ile yüzde 4 arasında artırıyoruz. Rakamsal olarak söylersek yıllık 98 ile 91 TL arasında artış sağlıyoruz. En düşük Bağ-Kur emekli aylığı ocak ayında 371 TL’den 430 TL, Temmuz ayında ise 451 TL’ye çıkıyor. En düşük Bağkur emekli aylığına 2011 yılında 80 TL yıllık yüzde 21.7 oranında artış yapmış oluyoruz.
SSK tarım emeklisini en düşük aylığı 492 TL’den Ocak ayında 555 TL’ye Temmuz ayı ile birlikte 577 TL’ye ulaşıyor. SSK tarım emeklisi aylığı yıllık 85 TL yani yüzde 17.3 oranında artıyor. Bağ-kur esnaf emekli aylığı Ocak ayında 511 TL’den 574 TL’ye, Temmuz ayı artışı ile birlikte ise 597 TL’ye ulaşıyor. Esnaf emeklisinin aylığına böylece 86 TL yani yüzde 16.8 oranında artış yapıyoruz. En düşük SSK emekli aylığı 648 TL’den 710 TL’ye, Temmuz ayında 739 TL’ye çıkıyor. SSK işiçi emeklisinin aylığı 91 TL yani yüzde 14 oranında artıyor
Sindirim Organları ile ilgili Şiir Sindirim Organlarıyla İlgili Akrostiş Şiir
Sindirim Organları ile ilgili Şiir Sindirim Organlarıyla İlgili Akrostiş Şiir
Sanki Bir Mucizedir,
İşleyişi Vucudumuzun.
Nasıl da Atar Kabimiz
Dolaşımdaki Tüm Kanı
İnce Bağırsaklarımız Uzundur.
Rotası meteoman Karnımızda.
İşler Tüm Yediklerimizi,
Mükemmel Bir Hamaratlıkla
Organlarımız Yerleşmiştir.
Rahatlıkla Vücudumuza
Gezdirir Kasları,Kemiklerimiz
Ayaklarımızın Üstünde Kolayca
Narin Bir Cildimiz
Lekelenir Güneşten
Ağrır Midemiz meteoman.net
Rahatsızlanır Fazla Yemekten
Izdırap Çekeriz Gerçekten.
Şule Yolcu
böyle saçma ödev mi olur ya.böyle saçma Ödeve böyle saçma şiir.aynen yazın verin hocanıza.Şiir bizzat tarafımdan itina ile yazıldı.Hayatında hiç şiir yazmamış biri .:D
Siz benim güzel vucudumun
İnce zarif olmazsa olmazlarısınız
Ne güzel yediklerimi eritirsiniz
Daha cok yesem bile hiç üşenmezsiniz
İvediyle çalışır hazmedersiniz
Rahat ettirir bize güzel saglık
İle mutluluk vermek için çalışır durursunuz
Maden suyu içmeye gerek bırakmazsınız :D
O yüzel organımız midemiz
Ribozomları ile ne güzel çalışır
Gelip kalın tutelimi.net bagırsaktan
Aşagı dogru iner yavaş yavaş
Nasılda cok çalışır bi bilseniz
Laktoz asiti cok sever midemiz
Ancak yediklerimize dikkat etmeliyiz
Rahatımız için ne demişler tutelimi
Insan yediğiyle içtiğine dikkat etmeli.
Sanki Bir Mucizedir,
İşleyişi Vucudumuzun.
Nasıl da Atar Kabimiz
Dolaşımdaki Tüm Kanı
İnce Bağırsaklarımız Uzundur.
Rotası meteoman Karnımızda.
İşler Tüm Yediklerimizi,
Mükemmel Bir Hamaratlıkla
Organlarımız Yerleşmiştir.
Rahatlıkla Vücudumuza
Gezdirir Kasları,Kemiklerimiz
Ayaklarımızın Üstünde Kolayca
Narin Bir Cildimiz
Lekelenir Güneşten
Ağrır Midemiz meteoman.net
Rahatsızlanır Fazla Yemekten
Izdırap Çekeriz Gerçekten.
Şule Yolcu
böyle saçma ödev mi olur ya.böyle saçma Ödeve böyle saçma şiir.aynen yazın verin hocanıza.Şiir bizzat tarafımdan itina ile yazıldı.Hayatında hiç şiir yazmamış biri .:D
Siz benim güzel vucudumun
İnce zarif olmazsa olmazlarısınız
Ne güzel yediklerimi eritirsiniz
Daha cok yesem bile hiç üşenmezsiniz
İvediyle çalışır hazmedersiniz
Rahat ettirir bize güzel saglık
İle mutluluk vermek için çalışır durursunuz
Maden suyu içmeye gerek bırakmazsınız :D
O yüzel organımız midemiz
Ribozomları ile ne güzel çalışır
Gelip kalın tutelimi.net bagırsaktan
Aşagı dogru iner yavaş yavaş
Nasılda cok çalışır bi bilseniz
Laktoz asiti cok sever midemiz
Ancak yediklerimize dikkat etmeliyiz
Rahatımız için ne demişler tutelimi
Insan yediğiyle içtiğine dikkat etmeli.
11.10.2010 Reytingleri - 11 Ekim 2010 Günlük Dizi Reytingleri
11 Ekim reytingleri,11.10.2010 Reytingleri , Günlük Dizi Reytingleri ,
Reytingler Henüz Yayınlanmadı
Ezel 18 Ekim Bölümü Fragmanı - Ezel 38.bölüm Fragmanı İzle Ezel yeni Fragman
Ezel, Ezel 18 EKim,Ezel Fragmanı, Ezel 38.bölüm,ezel 38 Fragmanı İzle,
Yeni Fragman Henüz Yayınlanmadı
youtube giremiyormusun
10 Ekim 2010 Pazar
9 Ekim 2010 Reytingleri Küçük Sırlar - Yahşi Cazibe Dizisi Reytingleri
9 Ekim reytingleri,09.10.2010 Reytingleri ,Adanalı Reytingleri, Küçük Sırlar Reytingleri, Yahşi Cazibe Reytingleri
TARIH 09/10/2010
HEDEF KITLE TOTAL
S NO PROGRAM ADI KANAL SURE (R) AMR % SHR %
1 AKASYA DURAGI KAND 1:27:04 9,10% 25,46%
2 YAHSI CAZIBE ATV 1:34:42 7,14% 21,71%
3 KUCUK KADINLAR. STAR 1:31:40 6,29% 17,17%
4 ATV ANA HABER BULTENI ATV 0:26:16 5,89% 18,67%
5 VAR MISIN YOK MUSUN SHOW 0:46:22 5,42% 16,47%
6 KUCUK SIRLAR KAND 1:40:07 5,31% 16,15%
7 ADANALI ATV 1:22:18 5,21% 14,44% meteoman.net
8 KANAL D HAFTASONU HABERLERI KAND 0:29:52 4,96% 16,35%
9 SON DURAK 3 (Y.S) STAR 1:21:35 4,19% 15,49%
10 STAR ANA HABER BULTENI STAR 0:24:55 3,95% 12,43%
11 OGRETMEN KEMAL FOX 1:42:32 3,89% 10,67%
12 SICAK GELISME KAND 0:21:09 3,78% 13,35%
13 KORCAN KARAR ILE ANA HABER SHOW 0:21:55 3,78% 11,83%
14 OGRETMEN KEMAL (OZET) FOX 0:20:04 3,60% 10,99%
15 KUCUK KADINLAR. (OZET) STAR 0:29:45 3,42% 9,90%
8 Ekim 2010 Cuma
2010 Almanya Türkiye Online İzle Almanya Türkiye Maçı Canlı İzle İnternetten izle
2010 Almanya Türkiye ,Almanya Türkiye Maçı, Almanya Türkiye Canlı İzle, Almanya Türkiye Online İzle,Almanya Türkiye internetten izle,
2010 Almanya -Türkiye Maçı Hangi Kanalda 2010
Almanya Türkiye Maçı ,Almanya Türkiye maç Hangi Kanalda, 2010 Almanya Türkiye maçı hangi kanalda
Türkiye, Euro 2012 eleme grubunun en önemli maçında Almanya ile oynarken, tüm futbolseverlerin merak ettiği konu ise bu kritik maçın hangi televizyon kanalında canlı yayınlanacağı. Almanya ve Türkiye, Euro 2012 finallerine giden eleme yolunda A grubunun belki de en önemli maçında karşı karşıya geliyor.
Türkiye, Almanya ile Berlin Olimpiyat Stadı'nda oynarken, on binlerce gurbetçi vatandaşımız stadta, milyonlar ise ekranları başında olacak. Tüm Türkiye'nin nefesini tutacağı, on milyonlarca kişinin ekranları başına kilitleneceği karşılaşma Berlin Olimpiyat Stadı'nda TSİ 21:45'te başlıyor. Türkiye'nin, Almanya karşısındaki bu önemli maçının canlı yayınına ilişkin tüm bilgiler şöyle.
Almanya-Türkiye maçını naklen canlı yayınlayacak televizyon kanalı NTV. NTV Türkiye kanalı karşılaşmaya ilişkin canlı yayınına maç öncesi yorumlarıyla TSİ 20:30'ta başlayacak. Karşılaşmayı canlı yayında Rıdvan Dilmen yorumlayacak. Almanya maçı öncesi Türkiye A milli futbol takımımıza ilişkin son haberleri ise aşağıdaki haberde bulabilirsiniz.
7 Ekim 2010 Reytingleri Dizi Reytingleri İzlenme Oranları
7 Ekim reytingleri,07.10.2010 Reytingleri,7 ekim Kurtlar Vadisi Reytingleri,7 ekim Fatmagül ün Suçu ne Reyting,Kurtlar Vadisi Reytingleri,Fatmagül ün Suçu ne Reyting
Reytingler henüz Yayınlanmadı
Fatmagül ün Suçu Ne 14 Ekim Fragmanı Fatma gülün Suçu Ne 5.bölüm Fragmanı İzle
Fatmagül ün Suçu Ne,Fatmagül ün Suçu Ne 14 Ekim fragman, Fatmagül ün Suçu Ne5.bölüm Fragmanı ,14 ekim Fatmagül ün Suçu Ne fragmanı İzle ,Fatmagül ün Suçu Ne 5.bölümü fragmanı,Fatmagül ün Suçu Ne son bölüm fragmanı,Fatmagül ün Suçu Ne fragmanını izle ,14 Fatmagül ün Suçu Ne fragman yeni
Kv Pusu 97.Bölüm 14 ekim Fragmanı İzle Kurtlar Vadisi Pusu 14 Ekim Fragman
Kurtlar Vadisi Pusu,Kurtlar Vadisi Pusu 14 Ekim,Kurtlar Vadisi Pusu 14 ekim Fragmanı ,Kv Pusu 97.Bölüm Fragmanı,Kurtlar Vadisi Pusu 97.bölüm fragman İzle,Kv Pusu 14 ekim fragman izle,14 ekim Kurtlar Vadisi Pusu fragmanı,
7 Ekim 2010 Perşembe
Yunus Emre ve mevlananın hoşgörü ile ilgili yazı ve sözleri
Yunus emre ve mevlananın hoşgörü ile ilgili yazı ve sözleri
mevlananın hoşgörü sözleri
mevlananın hoşgörü sözleri
Gel, gel, ne olursan ol yine gel İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel"
"Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol"
"Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok"
"Her gün bir yerden bir yere göçmek ne iyi Her gün bir yere konmak ne güzel Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait Şimdi yeni şeyler söylemek lazım"
"Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir"
Hz Mevlana der: Beni benden alan gözlerin nerde Yurdumu saran çiçeklerin nerde Onca memleketler gezdim Beni ahirete götüren yolun nerde Hz Mevlana söyler herkes onu dinler İşte derler: Gözlerimizi açan çiçek burda
Aslında bu güzel eserleri her gün kapıdan cıkmadan önce okumak lazım ki dünyada artık iyi şeyler olsun kötülükler çirkinlikler kalksındua edelim hepberaber İnşaAllah
mevlananın hoşgörü sözleri
mevlananın hoşgörü sözleri
Gel, gel, ne olursan ol yine gel İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel"
"Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol"
"Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok"
"Her gün bir yerden bir yere göçmek ne iyi Her gün bir yere konmak ne güzel Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait Şimdi yeni şeyler söylemek lazım"
"Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir"
Hz Mevlana der: Beni benden alan gözlerin nerde Yurdumu saran çiçeklerin nerde Onca memleketler gezdim Beni ahirete götüren yolun nerde Hz Mevlana söyler herkes onu dinler İşte derler: Gözlerimizi açan çiçek burda
Aslında bu güzel eserleri her gün kapıdan cıkmadan önce okumak lazım ki dünyada artık iyi şeyler olsun kötülükler çirkinlikler kalksındua edelim hepberaber İnşaAllah
süngerlerde boşaltım sistemi - böceklerde boşaltım sistemi - solucanlarda boşaltım sistemiOmurgasız Hayvanlarda Boşaltım
Omurgasız Hayvanlarda Boşaltım - süngerlerde boşaltım sistemi - böceklerde boşaltım sistemi - solucanlarda boşaltım sistemi
Sünger ve sölenterlerde boşaltım vücut yüzeyinden difüzyonla olur
• Yassı solucanlardan planaryada boşaltım organı alev hücreleridir(protonefridyum)Alev hücresi içerisinde titrek siller bulunan boşluk vardırAlev hücrelerindeki sillerin hareketi ile hücreye gire su boşaltım kanallarına itilir ve boşaltım deliğinden dışarı atılırAlev hücrelerinin esas görevi vücudun su dengesini sağlamaktırNH3 ve CO2 in bir kısmı vücut yüzeyinden difüzyonla atılır
• Toprak solucanındaki boşaltım organı nefridyumdurVücudun her halkasında bir çift bulunurNefridyumun vücut içine bakan ucunda kirpikli huni bulunurKirpikli huniden ayrılan kanal vücut boşluğunda çok sayıda kıvrımlar yaparak bir sonraki halkadan dışarı açılır yani nefridyumlar arasında bir bağlantı yokturKanalların üzerleri kılcal damarlarla çevrilidirKılcal damarlarda glikoz gibi yararlı maddeler ve suyun bir kısmı geri emilerek idrar oluşturulur ve bu boşaltım artığı dışarı atılır
• Böceklerde boşaltım organı malpighi tüpleridirBu tüplerin kapalı olan serbest uçları organlar arasındaki boşluklara uzanırDiğer uçları ise sindirim kanalının son kısmına bağlanırBu organlar vücut boşluğundaki kanda bulunan boşaltım maddelerini difüzyon ve aktif taşıma ile alır Ve kasların kasılması ile bağırsağı boşaltırFazla su bağırsaktan geri emilirBöcekler azotlu artıkları ürik asit kristalleri şeklinde atarak fazla su kaybını önler
Sünger ve sölenterlerde boşaltım vücut yüzeyinden difüzyonla olur
• Yassı solucanlardan planaryada boşaltım organı alev hücreleridir(protonefridyum)Alev hücresi içerisinde titrek siller bulunan boşluk vardırAlev hücrelerindeki sillerin hareketi ile hücreye gire su boşaltım kanallarına itilir ve boşaltım deliğinden dışarı atılırAlev hücrelerinin esas görevi vücudun su dengesini sağlamaktırNH3 ve CO2 in bir kısmı vücut yüzeyinden difüzyonla atılır
• Toprak solucanındaki boşaltım organı nefridyumdurVücudun her halkasında bir çift bulunurNefridyumun vücut içine bakan ucunda kirpikli huni bulunurKirpikli huniden ayrılan kanal vücut boşluğunda çok sayıda kıvrımlar yaparak bir sonraki halkadan dışarı açılır yani nefridyumlar arasında bir bağlantı yokturKanalların üzerleri kılcal damarlarla çevrilidirKılcal damarlarda glikoz gibi yararlı maddeler ve suyun bir kısmı geri emilerek idrar oluşturulur ve bu boşaltım artığı dışarı atılır
• Böceklerde boşaltım organı malpighi tüpleridirBu tüplerin kapalı olan serbest uçları organlar arasındaki boşluklara uzanırDiğer uçları ise sindirim kanalının son kısmına bağlanırBu organlar vücut boşluğundaki kanda bulunan boşaltım maddelerini difüzyon ve aktif taşıma ile alır Ve kasların kasılması ile bağırsağı boşaltırFazla su bağırsaktan geri emilirBöcekler azotlu artıkları ürik asit kristalleri şeklinde atarak fazla su kaybını önler
omurgalılarda böbrek tipleri - omurgalı hayvanlarda boşaltım sistemi Omurgalı Hayvanlarda Boşaltım
Omurgalı Hayvanlarda Boşaltım - omurgalılarda böbrek tipleri - omurgalı hayvanlarda boşaltım sistemi
• Canlılardaki azotlu artık ürünleri amonyak ,üre,ürik asittirAmonyağa göre üre,üreye göre de ürik asit daha az zehirlidirSuda yaşayan canlılar amonyağı fazla enerji harcamadan kolayca suya verebilirKarada yaşayan canlılar da ise amonyak daha az zehirli olan üre veya ürik asite daha fazla enerji harcanarak dönüştürülürÜre suda kolayca çözünebilir ve böbreklerden atılıncaya kadar vücutta kalabilirÜrenin vücuttan atılması su ile olurMemeliler üreyi bol su ile dışarı atarlarKarada yaşayan fakat vücuduna fazla su almayan böcekler sürüngenler ve kuşlarda üre suda çözünmeyen ürik asit kristalleri şeklinde atılırBöylece vücuttan aşırı derecede su kaybı önlenmiş olur
• Omurgalıların boşaltım organına böbrek denir ve 3 tiptir
Pronefroz
Balık ve kurbağaların embriyo devreleri ile köpek balıklarında görülürEsasını nefridyumlar teşkil ederNefridyumlar omurganın iki yanında uzanan kanala bağlanırlarNefridyumların önünde aorttan ayrılan kan damarlarının meydan getirdiği glomerulus denilen kılcal damarlar yumağı bulunurGlomerulustan kirpikli hunilere süzülen artık maddeler ortak bir kanalla taşınarak kloaka getirilir ve oradan dışarı atılır
Mezonefroz
Sürüngen,kuş ve memelilerin embriyoları ile balık ve kurbağaların erginlerinde görülürPronefroz tipi böbreğe benzerAncak kirpikli hunilerin yerini bowman kapsülleri almıştırBowman kapsülleri glomerulusu sararBowman kapsülleri ayrı ayrı kanallara açılır
Metanefroz
Sürüngen kuş ve memelilerin erginlerinde görülürHer bir bowman kapsülü ortak bir kanalla boşaltım kanalına ulaşır
• Omurgalılarda üreme sistemi ile boşaltım sistemi birbirleri ile bağlantılı yapı gösterir(ürogenetal sistem)Müller kanalı ile dişi üreme sisteminin kanallarını oluştururWolf kanalı erkeklerde üreme sisteminin kanallarını oluştururWolf kanalı sürüngen,kuş ve memelilerde yanlızca üreme sisteminin kanalını oluştururMemelilerin ürogenital sistemi,sindirim sistemi ile ilgili değildirDiğer omurgalılarda ürogenital sistemle sindirim açıklığı ortaktırBu tür canlılara tek delikliler denir
• Canlılardaki azotlu artık ürünleri amonyak ,üre,ürik asittirAmonyağa göre üre,üreye göre de ürik asit daha az zehirlidirSuda yaşayan canlılar amonyağı fazla enerji harcamadan kolayca suya verebilirKarada yaşayan canlılar da ise amonyak daha az zehirli olan üre veya ürik asite daha fazla enerji harcanarak dönüştürülürÜre suda kolayca çözünebilir ve böbreklerden atılıncaya kadar vücutta kalabilirÜrenin vücuttan atılması su ile olurMemeliler üreyi bol su ile dışarı atarlarKarada yaşayan fakat vücuduna fazla su almayan böcekler sürüngenler ve kuşlarda üre suda çözünmeyen ürik asit kristalleri şeklinde atılırBöylece vücuttan aşırı derecede su kaybı önlenmiş olur
• Omurgalıların boşaltım organına böbrek denir ve 3 tiptir
Pronefroz
Balık ve kurbağaların embriyo devreleri ile köpek balıklarında görülürEsasını nefridyumlar teşkil ederNefridyumlar omurganın iki yanında uzanan kanala bağlanırlarNefridyumların önünde aorttan ayrılan kan damarlarının meydan getirdiği glomerulus denilen kılcal damarlar yumağı bulunurGlomerulustan kirpikli hunilere süzülen artık maddeler ortak bir kanalla taşınarak kloaka getirilir ve oradan dışarı atılır
Mezonefroz
Sürüngen,kuş ve memelilerin embriyoları ile balık ve kurbağaların erginlerinde görülürPronefroz tipi böbreğe benzerAncak kirpikli hunilerin yerini bowman kapsülleri almıştırBowman kapsülleri glomerulusu sararBowman kapsülleri ayrı ayrı kanallara açılır
Metanefroz
Sürüngen kuş ve memelilerin erginlerinde görülürHer bir bowman kapsülü ortak bir kanalla boşaltım kanalına ulaşır
• Omurgalılarda üreme sistemi ile boşaltım sistemi birbirleri ile bağlantılı yapı gösterir(ürogenetal sistem)Müller kanalı ile dişi üreme sisteminin kanallarını oluştururWolf kanalı erkeklerde üreme sisteminin kanallarını oluştururWolf kanalı sürüngen,kuş ve memelilerde yanlızca üreme sisteminin kanalını oluştururMemelilerin ürogenital sistemi,sindirim sistemi ile ilgili değildirDiğer omurgalılarda ürogenital sistemle sindirim açıklığı ortaktırBu tür canlılara tek delikliler denir
Kanın Temizlenmesi - Akciğerlerde Kanın Temizlenmesi - Küçük Kan Dolaşımı
Kan Nasıl Temizlenir ? - Kanın Temizlenmesi - Akciğerlerde Kanın Temizlenmesi - Küçük Kan Dolaşımı - Kan Nasıl Temizlenir - Küçük Kan Dolaşımı Hakkında
Alyuvarın yolculuğa başlayıp bütün vücudu katetmesinin ardından yaklaşık 40 saniye geçmiştir Alyuvar hücresi artık başladığı yerde yani kalptedir Bu defa karbondioksit dolu kirli bir kan içinde dolaşmaktadır Ancak bu kanın temizlenmesi şarttır İşte bu nedenle alyuvar hücresi “küçük kan dolaşımı” adı verilen bu yeni yolculuğa başlamak üzere sağ kulakçıktaki yerini alır
BakımlıyızCom - Kanın Temizlenmesi ve Küçük Kan Dolaşımı
Yolculuğunun daha ilk başında yaşadıklarını bu defa da kalbin sağ tarafında yaşamak zorundadır Sağ kulakçıktaki kapağın açılması ile birlikte yanındaki diğer arkadaşlarıyla sağ karıncığa geçer Sağ karıncığa geçmesiyle üzerindeki kapak artık kapanmıştır Geri dönmesi imkansızdır Sağ karıncığın içinde oldukça kısa bir süre kalır ve hemen ardından ikinci kapak akciğerlere doğru giden anayolu açar İkinci yolculuk başlamıştır Ancak bu diğerinden daha kısadır İşte bu nedenle “küçük dolaşım” olarak isimlendirilir
Dolaşım sistemi içinde oksijen akciğerlerden dokulara taşınır Karbondioksit ise dokulardan akciğerlere taşınır Glikoz bağırsaklar tarafından emilir ve geçici olarak karaciğerde glikojen olarak depo edilir Daha sonra buradan dokulara gönderilir Bu kusursuz iş bölümü Allah’ın eserlerindeki kusursuzluğu bir kez daha göstermektedir
Sağ kulakçıktan pompalanan kan akciğer atardamarına ulaşır Akciğer atardamarı kalpten çıktıktan sonra ikiye ayrılarak sağ ve sol akciğere kollar gönderir Akciğerlere giren bu damarlar akciğerlerin içinde oksijen ile karbondioksitin yer değiştirdiği hava kesecikleri olan alveollerin çeperinde çeşitli kılcal damarlara ayrılır Burada kirli kandaki karbondioksit alveollere alveollerdeki oksijen ise kana geçer Temizlenen kan akciğer toplardamarı ile kalbin sol kulakçığına yani yolculuğun ilk başladığı yere getirilir Bir toplardamarın ilk defa olarak temiz kan taşıması durumu bu şekilde gerçekleşmektedir
Dışarıdan gelen hava akciğerlere bronşlar yolu ile dolar Bronşlar akciğere girdiklerinde ise çeşitli kollara ayrılırlar Alveoller işte bu kollardır Akciğerlerin içinde hava ile dolu olarak 300 milyon alveol bulunmaktadır Bunların tümünün çeperi oksijen-karbondioksit alışverişini gerçekleştirecek kılcal damarlarla çevrilidir Buradan yola çıkarak sadece akciğerlerdeki kılcal damarların çapını tahmin etmek zor değildir Alveollerin yüzey alanları yaklaşık 230 m2′dir Bu miktar bir tenis kortunun büyüklüğüne eşit bir büyüklüktür Milimetrenin milyonda biri kalınlığındaki duvarları ile kılcal damarlar ve alveoller bizler için hayati öneme sahip görevlerini yerine getirirler116
Akciğerlerde gerçekleştirilen bu gaz alışverişi gerçekten de mucizevidir Akciğer her dakika 56×1021 (56 sayısının yanına 21 sıfır getirilmesi ile oluşan sayı - 56 septrilyon) oksijen atomunu hücrelere ulaştırır117 Yapmamız gereken tek şey nefes almaktır Günlük hayatımızı devam ettirirken içimize çektiğimiz bir miktar hava ile akciğerlerimizde bu muazzam gaz değişimi müthiş bir hızla gerçekleşir Bu alışveriş sonrasında artık oksijen yüklenmiş olan küçük alyuvar hücremiz yolculuğunun ilk başına dönmüş dokulara oksijen taşımak için sol kulakçıktaki yerini almıştır Sayfalardır sadece genel hatları ile anlattığımız bu muazzam yolculuk ise bir dakikadan daha az sürmüştür
Alveoller hava ile kılcal damarlardaki kan arasındaki bariyerin toplam kalınlığı 4 mikrometredir Bu kalınlık tek bir alyuvar hücresinin yarıçapı kadardır Bu bariyerdeki aşırı incelik iki yöne doğru gerçekleşen gaz alışverişinin oldukça hızlı ve etkili olduğunu göstermektedir
Şu önemli detayı hatırlatmakta fayda vardır Eğer kılcal damarlar alveollerden bir miktar uzak olsalar bu önemli alışverişin gerçekleşmesi imkansızlaşır Onların hemen alveollerin yakınında yer almaları satırlardır defalarca karşılaştığımız ve hayranlık duyduğumuz mükemmel bir tasarım örneğinden başka bir şey değildir Değil bir tesadüfi olay planlar yapabilen düşünüp tasarlayan aklını kullanabilen bir insan bile bedenin her noktasında varlığını açıkça gösteren bu kusursuz tasarımı gerçekleştirebilme yeteneğine sahip değildir Bu eser müthiş bir Aklın büyük ve Yüce bir Kudretin eseridir İşte Allah bize Kendisi’ni bu önemli yaratılış delilleriyle tanıtır Düşünüp anlayabilen bir insan için Allah’ın eserlerini görmek oldukça kolaydır Allah
Kuran’da bu önemli gerçeği şöyle bildirmiştir:
Allah herşeyin Yaratıcısı’dır O herşey üzerinde Vekil’dir Göklerin ve yerin anahtarları O’nundur Allah’ın ayetlerine (karşı) inkar edenler ise; işte onlar hüsrana uğrayanlardır (Zümer Suresi 62-63)
Alyuvarın yolculuğa başlayıp bütün vücudu katetmesinin ardından yaklaşık 40 saniye geçmiştir Alyuvar hücresi artık başladığı yerde yani kalptedir Bu defa karbondioksit dolu kirli bir kan içinde dolaşmaktadır Ancak bu kanın temizlenmesi şarttır İşte bu nedenle alyuvar hücresi “küçük kan dolaşımı” adı verilen bu yeni yolculuğa başlamak üzere sağ kulakçıktaki yerini alır
BakımlıyızCom - Kanın Temizlenmesi ve Küçük Kan Dolaşımı
Yolculuğunun daha ilk başında yaşadıklarını bu defa da kalbin sağ tarafında yaşamak zorundadır Sağ kulakçıktaki kapağın açılması ile birlikte yanındaki diğer arkadaşlarıyla sağ karıncığa geçer Sağ karıncığa geçmesiyle üzerindeki kapak artık kapanmıştır Geri dönmesi imkansızdır Sağ karıncığın içinde oldukça kısa bir süre kalır ve hemen ardından ikinci kapak akciğerlere doğru giden anayolu açar İkinci yolculuk başlamıştır Ancak bu diğerinden daha kısadır İşte bu nedenle “küçük dolaşım” olarak isimlendirilir
Dolaşım sistemi içinde oksijen akciğerlerden dokulara taşınır Karbondioksit ise dokulardan akciğerlere taşınır Glikoz bağırsaklar tarafından emilir ve geçici olarak karaciğerde glikojen olarak depo edilir Daha sonra buradan dokulara gönderilir Bu kusursuz iş bölümü Allah’ın eserlerindeki kusursuzluğu bir kez daha göstermektedir
Sağ kulakçıktan pompalanan kan akciğer atardamarına ulaşır Akciğer atardamarı kalpten çıktıktan sonra ikiye ayrılarak sağ ve sol akciğere kollar gönderir Akciğerlere giren bu damarlar akciğerlerin içinde oksijen ile karbondioksitin yer değiştirdiği hava kesecikleri olan alveollerin çeperinde çeşitli kılcal damarlara ayrılır Burada kirli kandaki karbondioksit alveollere alveollerdeki oksijen ise kana geçer Temizlenen kan akciğer toplardamarı ile kalbin sol kulakçığına yani yolculuğun ilk başladığı yere getirilir Bir toplardamarın ilk defa olarak temiz kan taşıması durumu bu şekilde gerçekleşmektedir
Dışarıdan gelen hava akciğerlere bronşlar yolu ile dolar Bronşlar akciğere girdiklerinde ise çeşitli kollara ayrılırlar Alveoller işte bu kollardır Akciğerlerin içinde hava ile dolu olarak 300 milyon alveol bulunmaktadır Bunların tümünün çeperi oksijen-karbondioksit alışverişini gerçekleştirecek kılcal damarlarla çevrilidir Buradan yola çıkarak sadece akciğerlerdeki kılcal damarların çapını tahmin etmek zor değildir Alveollerin yüzey alanları yaklaşık 230 m2′dir Bu miktar bir tenis kortunun büyüklüğüne eşit bir büyüklüktür Milimetrenin milyonda biri kalınlığındaki duvarları ile kılcal damarlar ve alveoller bizler için hayati öneme sahip görevlerini yerine getirirler116
Akciğerlerde gerçekleştirilen bu gaz alışverişi gerçekten de mucizevidir Akciğer her dakika 56×1021 (56 sayısının yanına 21 sıfır getirilmesi ile oluşan sayı - 56 septrilyon) oksijen atomunu hücrelere ulaştırır117 Yapmamız gereken tek şey nefes almaktır Günlük hayatımızı devam ettirirken içimize çektiğimiz bir miktar hava ile akciğerlerimizde bu muazzam gaz değişimi müthiş bir hızla gerçekleşir Bu alışveriş sonrasında artık oksijen yüklenmiş olan küçük alyuvar hücremiz yolculuğunun ilk başına dönmüş dokulara oksijen taşımak için sol kulakçıktaki yerini almıştır Sayfalardır sadece genel hatları ile anlattığımız bu muazzam yolculuk ise bir dakikadan daha az sürmüştür
Alveoller hava ile kılcal damarlardaki kan arasındaki bariyerin toplam kalınlığı 4 mikrometredir Bu kalınlık tek bir alyuvar hücresinin yarıçapı kadardır Bu bariyerdeki aşırı incelik iki yöne doğru gerçekleşen gaz alışverişinin oldukça hızlı ve etkili olduğunu göstermektedir
Şu önemli detayı hatırlatmakta fayda vardır Eğer kılcal damarlar alveollerden bir miktar uzak olsalar bu önemli alışverişin gerçekleşmesi imkansızlaşır Onların hemen alveollerin yakınında yer almaları satırlardır defalarca karşılaştığımız ve hayranlık duyduğumuz mükemmel bir tasarım örneğinden başka bir şey değildir Değil bir tesadüfi olay planlar yapabilen düşünüp tasarlayan aklını kullanabilen bir insan bile bedenin her noktasında varlığını açıkça gösteren bu kusursuz tasarımı gerçekleştirebilme yeteneğine sahip değildir Bu eser müthiş bir Aklın büyük ve Yüce bir Kudretin eseridir İşte Allah bize Kendisi’ni bu önemli yaratılış delilleriyle tanıtır Düşünüp anlayabilen bir insan için Allah’ın eserlerini görmek oldukça kolaydır Allah
Kuran’da bu önemli gerçeği şöyle bildirmiştir:
Allah herşeyin Yaratıcısı’dır O herşey üzerinde Vekil’dir Göklerin ve yerin anahtarları O’nundur Allah’ın ayetlerine (karşı) inkar edenler ise; işte onlar hüsrana uğrayanlardır (Zümer Suresi 62-63)
6 Ekim 2010 Çarşamba
Balkan İlahi Balkan İlahisi Dinle Balkan İlahileri video
Balkan İlahi Balkan İlahisi Dinle Balkan İlahileri video
Cumhuriyet Bayramı İle İlgili skeç Piyes 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Piyes
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Piyes
SAHNE I
ANLATICI: Mustafa Kemal, uzun zamandır açığa çıkarmak için uğraştığı Cumhuriyet düşüncesini uygulamaya sokabilmek için İsmet Paşa hükümetinin istifa etmesini istemiştir. İsmet Paşa hükümeti istifa etmiştir. 29 Ekim’de yeni hükümetin seçimi yapılacaktır.
(Bir masa etrafında birkaç arkadaşı vardır)
28 Ekim 1923 Pazar akşamı M. Kemal ve arkadaşları yemektedir. M. Kemal, bir ara arkadaşlarına şöyle der:
M. KEMAL: Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz.
(Onaylama sözleri duyulur).
1. KİŞİ: Çok yerinde bir karar Paşam.
2. KİŞİ: Bu önemli karar için en uygun zamandır Paşam.
1. KİŞİ: Peki Paşam, nasıl bir yol izleyeceğiz. Bu düşünceye karşı çıkanlar olacaktır.
M. KEMAL: Arkadaşlar, bu konuyu daha önce sizlerle konuşmaya lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü sizlerin de benim gibi düşündüğünüzden asla şüphe etmedim. Milletimizin refahı ve huzuru için her türlü güçlüğe karşı durmasını bildik. Şimdi aynı millet için belki de en büyük iyiliği yapacağız. Bu konuda sonuna kadar yanımda olacağınızı biliyorum.
1. KİŞİ: Elbette Paşam.
M. KEMAL: Şimdi nasıl hareket edeceğimizi planlayalım.
(sahne kararır)
ANLATICI: Arkadaşları o gece köşkten ayrılırlar; yalnızca İsmet Paşa kalır. O akşam Mustafa Kemal ve İsmet Paşa müsvedde bir kanun tasarısı hazırlarlar. İlk kez o akşam kağıt üzerine dökülen şu maddeler, Cumhuriyetimizin en büyük nitelikleri olarak kurallaşır.
M. KEMAL: İsmet, öncelikle 1921 anayasamızın devlet şeklini tespit eden maddelerinde değişiklikler yapmalıyız.Birinci maddeye kesinlikle ” Türkiye devletinin hükümet şekli Cumhuriyettir.” Maddesini eklemeliyiz.
İSMET PAŞA:”Türkiye devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur.” Şeklinde bir maddeyi de ekleyelim. Ayrıca devlet başkanı ile ilgili de bir madde eklemeliyiz..
M. KEMAL: Bu konuda şöyle bir madde ekleyelim: Türkiye Cumhurbaşkanı Büyük Millet Meclisi tarafından bir seçim dönemi için seçilir. Cumhurbaşkanı devletin başıdır.
İSMET PAŞA: Bunlar yeni Türkiye Devleti için çok büyük ve önemli kararlar Paşam. Umarım muvaffak oluruz.
M. KEMAL: Bundan asla şüphe etmedim Paşam, asla şüphe etmedim.
(Perde kapanır)
SAHNE II
(Meclis sahnesi oluşturulur)
ANLATICI:29 Ekim 1923 Pazartesi günü saat 10.00’da milletvekilleri yeni hükümeti seçmek için Fethi Beyin başkanlığında toplanırlar.Bu sırada M:Kemal Çankaya köşkündedir.Ancak bakanlar kurulu için verilen yeni liste yüzünden tartışmalar başlar.
BAŞKAN FETHİ BEY: Yönetim kurulu hazırlık niteliğinde olmak üzere bir bakanlar kurulu listesi hazırladı. Yönetim kurulu, kesin bir şey tespit etmiş değildir. Karar saygıdeğer kurulumuzundur. Bu listeyi genel kurulumuza sunuyorum.
CELAL BEY: Bu listedeki isimler çekilen hükümetten daha kuvvetli değildir. Bizden refah ve yenilikler isteyen bir millet var, seçimde acele etmeyelim.Özellikle hükümet başkanını seçerken iyi düşünelim.
SAİP BEY:Meclis başkanlığına Fethi Beyi, başbakanlığa İsmet Paşa’yı seçilmelidir..
EKREM BEY: Yeni hükümet, eski hükümetin boşluğunu doldurabilecek mi?M. Kemal Paşa Hazretleri mümkünse bu konudaki görüşlerini açıklasın, aydınlanalım.
ZÜLFÜ BEY:Yetki parti meclisinindir, yönetim kurulunun değildir..Parti meclisi toplanmalıdır.
MEHMET EFENDİ: Seçilecek hükümet ancak bir ay dayanabilir. Hükümetlerin sık sık değişmesi memleketimiz ve milletimiz için kötü ve güç bir durumdur. Hükümet istifa sebebini açıkça anlatmazsa herhangi bir seçime katılmam.
VASIF BEY: İsmet Paşa bu millet için çok büyük işler başarmıştır; ancak memleketi ve milleti niçin bırakmıştır.Liderlerimiz bizi aydınlatmamıştır.İsmet Paşa niçin görevi bırakmıştır?
NECATİ BEY: Memleketin güvendiği kimselerin bizi bırakıp ayrılmalarını kabul edemeyiz.İçeriye ve dışarıya karşı kuvvetli bir hükümete ihtiyacımız var. Mustafa Kemal Paşa bizi aydınlatmalıdır..
BAŞKAN FETHİ BEY: Arkadaşlar, bu liste ne Paşanın, ne de yönetim kurulumuzundur.
FİKRİ BEY: Vasıf ve Necati Beyin düşüncelerine katılıyorum. Memleket sütliman değildir. Memleket idaresi gelişigüzel yapılacak bir seçime terk edilemez. Kuvvetli şahıslardan oluşması lazım.
İLYAS SAMİ BEY:.. Bunalımın doğduğu gün giderilmesi gerekir. Bir hükümet başkanı seçelim, bu kişi arkadaşlarını toplasın ve bir hükümet kurulsun.
ŞEREF BEY: Arkadaşlar telaş etmeyelim, bu her memlekette görülen şeydir. Hepimiz vatanın saadetini düşünüyoruz. Önce hükümetin görevini belli edelim, meclis görüşlerini söylesin, sonra da Reis Paşa düşüncelerini açıklasın. Bir sonuca varalım.
EYÜP SABRİ EFENDİ: Bir seçim zorunlu gibi görünüyor.
RECEP BEY: Arkadaşlar, üç esaslı noktaya dokunacağım: Birincisi şekil, ikincisi çalışma eksikliği, üçüncüsü manevi birliğimizde açılan gediktir. Şekillerde eksiklik olursa iyi sonuç vermez. Eldeki listede yer alan arkadaşlar hangi zamanda, hangi şartlar altında çalışacaklar? Bu belli değil. Kuvvetli bir şahıs, kendi arkadaşları arasından bir hükümet kurmalı.
TALAT BEY: Hükümet başkanın görevi nedir? Önce bu gibi sorunları halletmeliyiz. Gazi Paşa bizi aydınlatmalıdır.
BAŞKAN FETHİ BEY: Arkadaşlar, bu görüşmeler yeterlidir. Kemalettin Sami Paşa meselenin çözümü için Gazi Paşa’yı görevlendiren bir önerge sunmuştur. Şimdi bunu oyluyorum.
(Oylama yapar).
-Önergeyi kabul edenler,
-Kabul edilmiştir.
(Perde kapanır)
SAHNE III
ANLATICI: Önergenin kabul edilmesi sonucu Mustafa Kemal Paşa toplantıya davet edilir. Mustafa Kemal, toplantı salonuna girer girmez kürsüye çıkar ve şu teklifi ortaya koyar.
MUSTAFA KEMAL: Efendiler, hükümet üyelerinin seçimi konusunda görüş birliğine varılamadığı anlaşılmıştır. Bana bir saat kadar müsaade buyurun, bir çözüm getireceğim.
BAŞKAN FETHİ BEY: Mustafa Kemal Paşa’nın bu teklifini kabul edenler.(Eller kalkar) Kabul edilmiştir Paşam.
ANLATICI: Mustafa Kemal Paşa, bu bir saat içinde gerekli kişileri odasına çağırır ve 28 Ekim gecesi İsmet Paşa ile hazırladıkları kanun tasarısını gösterir. Meclis saat 13.30’da yeniden toplanır. İlk söz Mustafa Kemal’ indir.
MUSTAFA KEMAL: Saygıdeğer arkadaşlar, üzerinde durduğumuz meselenin çözümünde karşılaşılan güçlüklerin sebebi anlaşılmıştır sanırım.Eksiklik ve yanlışlık uygulamakta olduğumuz usul ve şekildedir.Şu andaki anayasamıza göre hükümet seçmek için bütün arkadaşlar bakanları ve hükümeti seçmek zorunda kalıyor.Artık bu güçlüğün giderilmesi zamanı gelmiştir.Bu meselenin çözümü için görevlendirildim.Ben de düşündüğüm şekli tespit ettim.Onu teklif edeceğim.Teklifim kabul edilirse kuvvetli ve kendi içinde uyumlu bir hükümet kurmak mümkün olacaktır.Devletimizin şekil ve niteliğini tespit eden ve hepimiz için bir gaye olan anayasamızın bazı noktalarına açıklık getirmek gerekiyor.Teklifim şudur:
ANLATICI: Mustafa Kemal Paşa kanun tasarısını katiplerden birine verir, tasarı okunur. Mustafa Kemal Paşa’nın teklifinin özünde Cumhuriyet düşüncesi olduğu anlaşılınca tartışmalar başlar.
SABİT BEY: Hükümetin bu şekilde kurulması fikrini kabul ediyorum; ancak anayasa değişikliğiyle meseleyi çözmek mümkün değildir.Biz şimdi sadece başbakan seçelim, anayasa değişikliğini sonra düşünürüz.
HAZIM BEY:Anayasa değişikliğini biz burada yapamayız.Milletin varlığını ilgilendiren kanunların burada kesin bir şekilde tespit edilmesine taraftar değilim.Biz sadece hükümet bunalımına çare bulalım.
YUNUS NADİ BEY:Hazım Beye şunu söylemek istiyorum: Hangi memleket ilk defa anayasa kanunu yaparsa o iş için kurucu meclis oluşturulur ; ancak bizde bununla ilgili bir düzenleme bulunmuyor.Biz de bu gibi değişiklikler olmuştur.Buna yetkimiz vardır.Kararsızlığa gerek yoktur.Biz çözümü paşa’ya bıraktık, o da bize bu teklifi getirdi.Teklif edilen şekil zaten vardır, şimdi yalnızca adını koyacağız.
HALİL BEY:Anayasa değişikliğine yetkimiz vardır.Fakat yapılacak değişiklikler, vatan ve milletimizin saadetini sağlayabilecek mi?Bunu hukukçu arkadaşlar açıklasınlar.Açıklama yapılmazsa bu değişikliklere taraftar değilim.
HAMDULLAH SUPHİ:Gazi Paşa’nın teklifi yeni değildir.Dört yıl önce yapılan kanunun daha açık ifadesidir.Bunun aleyhinde söz söyleyecekler zaman kaybına yol açarlar.Teklif derhal görüşülmelidir.
SEYİT BEY: Kanunların en iyisi şartlardan ve ihtiyaçtan doğmuş olanıdır.İhtiyaç ise meydandadır.Teklif edilen şekilde bir yenilik yoktur.Zaten yürürlükte olan şeklin daha açık ifadesidir.
İSMET PAŞA: Parti Başkanının teklifini kabule ihtiyaç kesindir.Bütün dünya bizim hükümet şeklini görüştüğümüzü biliyor. Bu görüşlerimizin açıklamamak karışıklığı sürdürmek demektir. Avrupa diplomatları “Sizin devlet başkanınız yok.” Diyorlar. “Hükümetin başkanı devlet başkanınızsa idare şekliniz ne?” diyorlar. İdare şeklimizin ne olduğunu soruyorlar. Arkadaşlar cumhurbaşkanı olmadan başbakan seçilmesini teklif etmek kanunsuzluk olur, karışıklık doğurur. Başbakanın seçilebilmesi için Gazi Paşa Hazretlerinin teklifinin kanunlaşmazsı gerekir.
ŞEREF BEY: Hükümet şekillerinin teker teker sayılmasına gerek yoktur. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Kime sorarsanız sorunuz, bu Cumhuriyettir. Doğan çocuğun adıdır.Ama bu ad bazılarına hoş gelmezmiş, varsın gelmesin.
YUSUF KEMAL BEY: Kanun kabul edilmelidir. Bu konuda gerekli işlemin tamamlanmasını teklif ederim.
ANLATICI: Saat 18.00’dir. Bazı milletvekillerinin itirazlarına rağmen ; kanun teklifi hazırlanır .
BAŞKAN FETHİ BEY: Tasarının öncelikli ve derhal görüşülmesini teklif ediyorum.
(Kabul sesleri duyulur).
Arkadaşlar Gazi Paşa tarafından hazırlanan kanun tasarısını kabul edenler?
(Kabul ve Yaşasın Cumhuriyet! Sesleri duyulur).
ANLATICI:Cumhuriyetin kabulünün ardından cumhurbaşkanı seçimine geçilir ve sonuç şöyle bildirilir:
BAŞKAN FETHİ BEY: Türkiye cumhurbaşkanlığı için yapılan oylamaya 158 kişi katılmış ve cumhurbaşkanlığına 158 üye, oybirliğiyle Ankara milletvekili Mustafa Kemal Paşa Hazretlerini seçmişlerdir.
Şimdi kendisini kürsüye davet ediyorum.
M. KEMAL:Saygıdeğer arkadaşlar, dünya çapında önemli ve olağanüstü olaylar karşısında, saygıdeğer milletimizin gerçek uyanıklılığının ve şuurunun bir belgesi olan anayasamızın bazı maddelerini açıklığa kavuşturmak için kurulan heyetinize sunulan kanun tasarısının kabulü dolayısıyla Türkiye Devletinin zaten bütün dünyaca bilinen, bilinmesi gereken mahiyeti milletlerarası adıyla adlandırıldı.Bunun tabi bir gereği olmak üzere bugüne kadar meclis başkanlığında bulundurduğunuz arkadaşınıza cumhurbaşkanı ünvanı vermiş bulunuyorsunuz.Bu münasebetle şimdiye kadar hakkımda gösterdiğiniz sevgi, samimiyet ve güveni bir defa daha göstermekle yüksek değerbilirliğinizi ispat etmiş oluyorsunuz.Bundan dolayı yüce heyetinize gönlümün bütün samimiyeti ile teşekkürlerimi arz ederim.
Efendiler, asırlardan beri Doğuda haksızlığa ve zulme uğramış milletimiz, Türk milleti gerçekte soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu.
Son yıllarda milletimizin fiili olarak gösterdiği kabiliyet, tutarlılık ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak , görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti..Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri , hiükumetin yeni adıyla medeniyet dünyasına çok daha kolaylıkla gösterebilecektir.Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.
Arkadaşlar, bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son 4 yıl içinde kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç misli olarak kendini gösterecektir. Bendeniz çok önemli gördüğüm bir noktadaki ihtiyacı arz etmek zorundayım. O ihtiyaç, yüce heyetinizin şahsıma gösterdiği sevgi, güven ve desteğin devamıdır. Ancak bu sayede ve Tanrı’ nın yardımıyla bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri en iyi şekilde yapabileceğimi ümit ediyorum.
Daima sayın arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir şekilde yapışarak kendimi onların şahıslarından bir an bile uzak görmeyerek çalışacağım. Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır.
(Perde kapanır)
ANLATICI: Cumhuriyet kararı 29 Ekim 1923 Pazartesi günü saat 20. 30’da verildi. 20.45’te Cumhurbaşkanı seçildi. Durum aynı gece bütün memlekete bildirildi ve her tarafta gece yarısından sonra 101 pare top atılarak ilan edildi.
(Fonda 10.Yıl Marşı çalar).
HAZIRLAYAN: ÖMÜR SAĞKAL
SAHNE I
ANLATICI: Mustafa Kemal, uzun zamandır açığa çıkarmak için uğraştığı Cumhuriyet düşüncesini uygulamaya sokabilmek için İsmet Paşa hükümetinin istifa etmesini istemiştir. İsmet Paşa hükümeti istifa etmiştir. 29 Ekim’de yeni hükümetin seçimi yapılacaktır.
(Bir masa etrafında birkaç arkadaşı vardır)
28 Ekim 1923 Pazar akşamı M. Kemal ve arkadaşları yemektedir. M. Kemal, bir ara arkadaşlarına şöyle der:
M. KEMAL: Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz.
(Onaylama sözleri duyulur).
1. KİŞİ: Çok yerinde bir karar Paşam.
2. KİŞİ: Bu önemli karar için en uygun zamandır Paşam.
1. KİŞİ: Peki Paşam, nasıl bir yol izleyeceğiz. Bu düşünceye karşı çıkanlar olacaktır.
M. KEMAL: Arkadaşlar, bu konuyu daha önce sizlerle konuşmaya lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü sizlerin de benim gibi düşündüğünüzden asla şüphe etmedim. Milletimizin refahı ve huzuru için her türlü güçlüğe karşı durmasını bildik. Şimdi aynı millet için belki de en büyük iyiliği yapacağız. Bu konuda sonuna kadar yanımda olacağınızı biliyorum.
1. KİŞİ: Elbette Paşam.
M. KEMAL: Şimdi nasıl hareket edeceğimizi planlayalım.
(sahne kararır)
ANLATICI: Arkadaşları o gece köşkten ayrılırlar; yalnızca İsmet Paşa kalır. O akşam Mustafa Kemal ve İsmet Paşa müsvedde bir kanun tasarısı hazırlarlar. İlk kez o akşam kağıt üzerine dökülen şu maddeler, Cumhuriyetimizin en büyük nitelikleri olarak kurallaşır.
M. KEMAL: İsmet, öncelikle 1921 anayasamızın devlet şeklini tespit eden maddelerinde değişiklikler yapmalıyız.Birinci maddeye kesinlikle ” Türkiye devletinin hükümet şekli Cumhuriyettir.” Maddesini eklemeliyiz.
İSMET PAŞA:”Türkiye devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur.” Şeklinde bir maddeyi de ekleyelim. Ayrıca devlet başkanı ile ilgili de bir madde eklemeliyiz..
M. KEMAL: Bu konuda şöyle bir madde ekleyelim: Türkiye Cumhurbaşkanı Büyük Millet Meclisi tarafından bir seçim dönemi için seçilir. Cumhurbaşkanı devletin başıdır.
İSMET PAŞA: Bunlar yeni Türkiye Devleti için çok büyük ve önemli kararlar Paşam. Umarım muvaffak oluruz.
M. KEMAL: Bundan asla şüphe etmedim Paşam, asla şüphe etmedim.
(Perde kapanır)
SAHNE II
(Meclis sahnesi oluşturulur)
ANLATICI:29 Ekim 1923 Pazartesi günü saat 10.00’da milletvekilleri yeni hükümeti seçmek için Fethi Beyin başkanlığında toplanırlar.Bu sırada M:Kemal Çankaya köşkündedir.Ancak bakanlar kurulu için verilen yeni liste yüzünden tartışmalar başlar.
BAŞKAN FETHİ BEY: Yönetim kurulu hazırlık niteliğinde olmak üzere bir bakanlar kurulu listesi hazırladı. Yönetim kurulu, kesin bir şey tespit etmiş değildir. Karar saygıdeğer kurulumuzundur. Bu listeyi genel kurulumuza sunuyorum.
CELAL BEY: Bu listedeki isimler çekilen hükümetten daha kuvvetli değildir. Bizden refah ve yenilikler isteyen bir millet var, seçimde acele etmeyelim.Özellikle hükümet başkanını seçerken iyi düşünelim.
SAİP BEY:Meclis başkanlığına Fethi Beyi, başbakanlığa İsmet Paşa’yı seçilmelidir..
EKREM BEY: Yeni hükümet, eski hükümetin boşluğunu doldurabilecek mi?M. Kemal Paşa Hazretleri mümkünse bu konudaki görüşlerini açıklasın, aydınlanalım.
ZÜLFÜ BEY:Yetki parti meclisinindir, yönetim kurulunun değildir..Parti meclisi toplanmalıdır.
MEHMET EFENDİ: Seçilecek hükümet ancak bir ay dayanabilir. Hükümetlerin sık sık değişmesi memleketimiz ve milletimiz için kötü ve güç bir durumdur. Hükümet istifa sebebini açıkça anlatmazsa herhangi bir seçime katılmam.
VASIF BEY: İsmet Paşa bu millet için çok büyük işler başarmıştır; ancak memleketi ve milleti niçin bırakmıştır.Liderlerimiz bizi aydınlatmamıştır.İsmet Paşa niçin görevi bırakmıştır?
NECATİ BEY: Memleketin güvendiği kimselerin bizi bırakıp ayrılmalarını kabul edemeyiz.İçeriye ve dışarıya karşı kuvvetli bir hükümete ihtiyacımız var. Mustafa Kemal Paşa bizi aydınlatmalıdır..
BAŞKAN FETHİ BEY: Arkadaşlar, bu liste ne Paşanın, ne de yönetim kurulumuzundur.
FİKRİ BEY: Vasıf ve Necati Beyin düşüncelerine katılıyorum. Memleket sütliman değildir. Memleket idaresi gelişigüzel yapılacak bir seçime terk edilemez. Kuvvetli şahıslardan oluşması lazım.
İLYAS SAMİ BEY:.. Bunalımın doğduğu gün giderilmesi gerekir. Bir hükümet başkanı seçelim, bu kişi arkadaşlarını toplasın ve bir hükümet kurulsun.
ŞEREF BEY: Arkadaşlar telaş etmeyelim, bu her memlekette görülen şeydir. Hepimiz vatanın saadetini düşünüyoruz. Önce hükümetin görevini belli edelim, meclis görüşlerini söylesin, sonra da Reis Paşa düşüncelerini açıklasın. Bir sonuca varalım.
EYÜP SABRİ EFENDİ: Bir seçim zorunlu gibi görünüyor.
RECEP BEY: Arkadaşlar, üç esaslı noktaya dokunacağım: Birincisi şekil, ikincisi çalışma eksikliği, üçüncüsü manevi birliğimizde açılan gediktir. Şekillerde eksiklik olursa iyi sonuç vermez. Eldeki listede yer alan arkadaşlar hangi zamanda, hangi şartlar altında çalışacaklar? Bu belli değil. Kuvvetli bir şahıs, kendi arkadaşları arasından bir hükümet kurmalı.
TALAT BEY: Hükümet başkanın görevi nedir? Önce bu gibi sorunları halletmeliyiz. Gazi Paşa bizi aydınlatmalıdır.
BAŞKAN FETHİ BEY: Arkadaşlar, bu görüşmeler yeterlidir. Kemalettin Sami Paşa meselenin çözümü için Gazi Paşa’yı görevlendiren bir önerge sunmuştur. Şimdi bunu oyluyorum.
(Oylama yapar).
-Önergeyi kabul edenler,
-Kabul edilmiştir.
(Perde kapanır)
SAHNE III
ANLATICI: Önergenin kabul edilmesi sonucu Mustafa Kemal Paşa toplantıya davet edilir. Mustafa Kemal, toplantı salonuna girer girmez kürsüye çıkar ve şu teklifi ortaya koyar.
MUSTAFA KEMAL: Efendiler, hükümet üyelerinin seçimi konusunda görüş birliğine varılamadığı anlaşılmıştır. Bana bir saat kadar müsaade buyurun, bir çözüm getireceğim.
BAŞKAN FETHİ BEY: Mustafa Kemal Paşa’nın bu teklifini kabul edenler.(Eller kalkar) Kabul edilmiştir Paşam.
ANLATICI: Mustafa Kemal Paşa, bu bir saat içinde gerekli kişileri odasına çağırır ve 28 Ekim gecesi İsmet Paşa ile hazırladıkları kanun tasarısını gösterir. Meclis saat 13.30’da yeniden toplanır. İlk söz Mustafa Kemal’ indir.
MUSTAFA KEMAL: Saygıdeğer arkadaşlar, üzerinde durduğumuz meselenin çözümünde karşılaşılan güçlüklerin sebebi anlaşılmıştır sanırım.Eksiklik ve yanlışlık uygulamakta olduğumuz usul ve şekildedir.Şu andaki anayasamıza göre hükümet seçmek için bütün arkadaşlar bakanları ve hükümeti seçmek zorunda kalıyor.Artık bu güçlüğün giderilmesi zamanı gelmiştir.Bu meselenin çözümü için görevlendirildim.Ben de düşündüğüm şekli tespit ettim.Onu teklif edeceğim.Teklifim kabul edilirse kuvvetli ve kendi içinde uyumlu bir hükümet kurmak mümkün olacaktır.Devletimizin şekil ve niteliğini tespit eden ve hepimiz için bir gaye olan anayasamızın bazı noktalarına açıklık getirmek gerekiyor.Teklifim şudur:
ANLATICI: Mustafa Kemal Paşa kanun tasarısını katiplerden birine verir, tasarı okunur. Mustafa Kemal Paşa’nın teklifinin özünde Cumhuriyet düşüncesi olduğu anlaşılınca tartışmalar başlar.
SABİT BEY: Hükümetin bu şekilde kurulması fikrini kabul ediyorum; ancak anayasa değişikliğiyle meseleyi çözmek mümkün değildir.Biz şimdi sadece başbakan seçelim, anayasa değişikliğini sonra düşünürüz.
HAZIM BEY:Anayasa değişikliğini biz burada yapamayız.Milletin varlığını ilgilendiren kanunların burada kesin bir şekilde tespit edilmesine taraftar değilim.Biz sadece hükümet bunalımına çare bulalım.
YUNUS NADİ BEY:Hazım Beye şunu söylemek istiyorum: Hangi memleket ilk defa anayasa kanunu yaparsa o iş için kurucu meclis oluşturulur ; ancak bizde bununla ilgili bir düzenleme bulunmuyor.Biz de bu gibi değişiklikler olmuştur.Buna yetkimiz vardır.Kararsızlığa gerek yoktur.Biz çözümü paşa’ya bıraktık, o da bize bu teklifi getirdi.Teklif edilen şekil zaten vardır, şimdi yalnızca adını koyacağız.
HALİL BEY:Anayasa değişikliğine yetkimiz vardır.Fakat yapılacak değişiklikler, vatan ve milletimizin saadetini sağlayabilecek mi?Bunu hukukçu arkadaşlar açıklasınlar.Açıklama yapılmazsa bu değişikliklere taraftar değilim.
HAMDULLAH SUPHİ:Gazi Paşa’nın teklifi yeni değildir.Dört yıl önce yapılan kanunun daha açık ifadesidir.Bunun aleyhinde söz söyleyecekler zaman kaybına yol açarlar.Teklif derhal görüşülmelidir.
SEYİT BEY: Kanunların en iyisi şartlardan ve ihtiyaçtan doğmuş olanıdır.İhtiyaç ise meydandadır.Teklif edilen şekilde bir yenilik yoktur.Zaten yürürlükte olan şeklin daha açık ifadesidir.
İSMET PAŞA: Parti Başkanının teklifini kabule ihtiyaç kesindir.Bütün dünya bizim hükümet şeklini görüştüğümüzü biliyor. Bu görüşlerimizin açıklamamak karışıklığı sürdürmek demektir. Avrupa diplomatları “Sizin devlet başkanınız yok.” Diyorlar. “Hükümetin başkanı devlet başkanınızsa idare şekliniz ne?” diyorlar. İdare şeklimizin ne olduğunu soruyorlar. Arkadaşlar cumhurbaşkanı olmadan başbakan seçilmesini teklif etmek kanunsuzluk olur, karışıklık doğurur. Başbakanın seçilebilmesi için Gazi Paşa Hazretlerinin teklifinin kanunlaşmazsı gerekir.
ŞEREF BEY: Hükümet şekillerinin teker teker sayılmasına gerek yoktur. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Kime sorarsanız sorunuz, bu Cumhuriyettir. Doğan çocuğun adıdır.Ama bu ad bazılarına hoş gelmezmiş, varsın gelmesin.
YUSUF KEMAL BEY: Kanun kabul edilmelidir. Bu konuda gerekli işlemin tamamlanmasını teklif ederim.
ANLATICI: Saat 18.00’dir. Bazı milletvekillerinin itirazlarına rağmen ; kanun teklifi hazırlanır .
BAŞKAN FETHİ BEY: Tasarının öncelikli ve derhal görüşülmesini teklif ediyorum.
(Kabul sesleri duyulur).
Arkadaşlar Gazi Paşa tarafından hazırlanan kanun tasarısını kabul edenler?
(Kabul ve Yaşasın Cumhuriyet! Sesleri duyulur).
ANLATICI:Cumhuriyetin kabulünün ardından cumhurbaşkanı seçimine geçilir ve sonuç şöyle bildirilir:
BAŞKAN FETHİ BEY: Türkiye cumhurbaşkanlığı için yapılan oylamaya 158 kişi katılmış ve cumhurbaşkanlığına 158 üye, oybirliğiyle Ankara milletvekili Mustafa Kemal Paşa Hazretlerini seçmişlerdir.
Şimdi kendisini kürsüye davet ediyorum.
M. KEMAL:Saygıdeğer arkadaşlar, dünya çapında önemli ve olağanüstü olaylar karşısında, saygıdeğer milletimizin gerçek uyanıklılığının ve şuurunun bir belgesi olan anayasamızın bazı maddelerini açıklığa kavuşturmak için kurulan heyetinize sunulan kanun tasarısının kabulü dolayısıyla Türkiye Devletinin zaten bütün dünyaca bilinen, bilinmesi gereken mahiyeti milletlerarası adıyla adlandırıldı.Bunun tabi bir gereği olmak üzere bugüne kadar meclis başkanlığında bulundurduğunuz arkadaşınıza cumhurbaşkanı ünvanı vermiş bulunuyorsunuz.Bu münasebetle şimdiye kadar hakkımda gösterdiğiniz sevgi, samimiyet ve güveni bir defa daha göstermekle yüksek değerbilirliğinizi ispat etmiş oluyorsunuz.Bundan dolayı yüce heyetinize gönlümün bütün samimiyeti ile teşekkürlerimi arz ederim.
Efendiler, asırlardan beri Doğuda haksızlığa ve zulme uğramış milletimiz, Türk milleti gerçekte soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu.
Son yıllarda milletimizin fiili olarak gösterdiği kabiliyet, tutarlılık ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak , görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti..Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri , hiükumetin yeni adıyla medeniyet dünyasına çok daha kolaylıkla gösterebilecektir.Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.
Arkadaşlar, bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son 4 yıl içinde kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç misli olarak kendini gösterecektir. Bendeniz çok önemli gördüğüm bir noktadaki ihtiyacı arz etmek zorundayım. O ihtiyaç, yüce heyetinizin şahsıma gösterdiği sevgi, güven ve desteğin devamıdır. Ancak bu sayede ve Tanrı’ nın yardımıyla bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri en iyi şekilde yapabileceğimi ümit ediyorum.
Daima sayın arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir şekilde yapışarak kendimi onların şahıslarından bir an bile uzak görmeyerek çalışacağım. Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır.
(Perde kapanır)
ANLATICI: Cumhuriyet kararı 29 Ekim 1923 Pazartesi günü saat 20. 30’da verildi. 20.45’te Cumhurbaşkanı seçildi. Durum aynı gece bütün memlekete bildirildi ve her tarafta gece yarısından sonra 101 pare top atılarak ilan edildi.
(Fonda 10.Yıl Marşı çalar).
HAZIRLAYAN: ÖMÜR SAĞKAL
Arkadaşlık ve dayanışma ile ilgili şiir Arkadaşlık ve dayanışma ile ilgili şiirler
Arkadaşlık ve dayanışma ile ilgili şiir
ARKADAŞLIK SONSUZLUK DEMEK
Arkadaşlık sonsuzluk demek,
İşte işte benimde öyle arkadaşım var
Gözleri ışıl ışıl parlayan
Her derdime deva olan
Sonsuz arkadaşım
Sevinçli günlerimde
Sevincimi kızgın günde
Öfkemi herşeyimi paylaşır o
Arkadaşlık sonsuzluk demek
Bi arkadaşım vardı
Bİ ARKADAŞIM VARDI,
GÖZLERİ HASRET BAKAN,
BAKIŞLARIYLA YÜREKLERİ YAKAN,
ÇARESİZCE YALNIZ KALAN
YALNIZ DEĞİLSİN ARKADAŞIM,
BEN SENİNLE YOLUNDAYIM
AŞIKSAN SUÇ SENDEMİ,
SENİN GİBİ BENDE SEVDALIYIM
ÜZÜLSENDE FAYDASI OLMAZ
GÜLMEK LAZIM,AĞLAMAK OLMAZ
HUZUR LAZIM,ÖFKE OLMAZ,
SEVMEK LAZIM,KALPSİZLERİ SEVMEK OLMAZ
ARKADAŞLIK SONSUZLUK DEMEK
Arkadaşlık sonsuzluk demek,
İşte işte benimde öyle arkadaşım var
Gözleri ışıl ışıl parlayan
Her derdime deva olan
Sonsuz arkadaşım
Sevinçli günlerimde
Sevincimi kızgın günde
Öfkemi herşeyimi paylaşır o
Arkadaşlık sonsuzluk demek
Bi arkadaşım vardı
Bİ ARKADAŞIM VARDI,
GÖZLERİ HASRET BAKAN,
BAKIŞLARIYLA YÜREKLERİ YAKAN,
ÇARESİZCE YALNIZ KALAN
YALNIZ DEĞİLSİN ARKADAŞIM,
BEN SENİNLE YOLUNDAYIM
AŞIKSAN SUÇ SENDEMİ,
SENİN GİBİ BENDE SEVDALIYIM
ÜZÜLSENDE FAYDASI OLMAZ
GÜLMEK LAZIM,AĞLAMAK OLMAZ
HUZUR LAZIM,ÖFKE OLMAZ,
SEVMEK LAZIM,KALPSİZLERİ SEVMEK OLMAZ
Yangın söndürmede kullanılan maddeler ve maddeler halinde açıklamaları
Yangın söndürmede kullanılan maddeler ve maddeler halinde açıklamaları
SU
Yangınların söndürülmesinde en çok kullanılan maddelerden birisidirYangın ortamına tatbik edildiğinde kendi ısısını artırabilmek için,sıcaklığı absorbe eder ve temas ettiği maddeleri soğuturYanan maddenin üzerine tatbik edildiği gibi,yanmamış olan maddelere de tatbik edilerek,madde serinletilerek yanması önlenir
Su ateşe tatbik edildiğinde stim-su buharı- meydana getirirBöylelikle ortamdaki oksijeni azaltarak boğma etkisi yaparAncak,sudan hafif maddeler ve yanarken oksijen çıkaran maddelerde etkisiz kalır
Diğer bir husus ta,su yanan maddenin üzerine tatbik edildiğinde ısısını emer fakat,emilen ısı belli bir düzeyi aştığında suyun absorbe özelliği doyuma ulaşacağından,yanma tekrar başlarBu nedenle soğutma çalışmaları süreklilik arzetmelidir
Su ile söndürme elektrikli makinaların olduğu alanlarda ve B tipi yangınlarda kullanılmamalıdır
KARBONDİOKSİT
Kimyevi olup,iletkenliği bulunan maddelerde rahatlıkla kullanılabilirYanıcı olmayıp,kimyevi maddelerle pek kolay birleşmezGaz halinde olduğu için ateşin üzerine kolayca dağılarak,yanıcı maddenin üzerini kaplar
Karbondioksitin söndürücü özelliği ateşi boğmasından kaynaklanırTatbik edildiğinde aniden sıvı halden gaz haline geçeceğinden,beyaz kar gibi bir madde görülürHavadan ağır olduğundan doğrudan maddenin üzerini kaplar,hava ile ateşin birleşmesini engelleyerek,boğma etkisini gösterir
Normal şartlarda gaz halindedirSoğutularak sıvı,hatta katı hale gelebilirYüksek basınçlı tüpler içinde saklanırTüpteyken sıvı haldedirÇıkarken gaz haline dönüşürKullanım için öncelikle CO2 vanasının açılarak tüp içine boşalması sağlanmalıdırBu işlem yapılırken oluşacak basınç tehlikesi nedeniyle tüpün başlık kısmından uzak durmakta fayda vardırBu tür söndürücüler sıcak ortamlardan uzak tutulmalıdırYanıcı madde üzerine kendi basıncı ile püskürür,yalıtkandır Zehirli olduğundan kapalı ortamlarda kullanılması tehlikelidir Benzin, akaryakıt,elektrik yangınlarında kullanılır
KURU KİMYEVİ TOZ
Bir çok yangın türünde kullanılabilirÖzellikle akaryakıt yangınlarında ve elektrikli makinaların yangınlarında,araçlarda rahatlıkla kullanılabilirZehirli değildir ancak,kapalı ortamlarda kullanılması durumunda solunum güçlüğüne neden olabilirSis gibi havaya dağıldığından görüş etkilenebilirHava içindeki rutubeti emme özelliği vardırBunun yanında,yangın esnasında oluşan ısı nedeniyle bileşiklerine ayrılarak,değişik maddeler halinde -su,karbondioksit, sodyum bikarbonat- ateşi söndürür
Kuru kimyevi tozlar hava ile yanıcı madde arasında tampon oluşturarak yanmayı engellerAteşin maddeye ulaşmasını engellediği gibi,zincirleme reaksıyonu da önlerlerAteşi soğutma ve boğma özelliği vardır
Kuru kimyevi tozlar kullanım alanlarında güvenle saklanabilirBu özelliği nedeniyle her türlü binada bulundurulurlar Uygulanması için, içinde bulunduğu tüpün mandalının sıkılması yeterlidirHortumu direkt olarak ateşin başlangıç kısmına yöneltilir
KÖPÜK-foam-
Kimyasal bir bileşiktirBasınçlı su ile karıştığında ,karışım köpük yapıcıdan tazyikle geçerken hava ile karışır ve köpüğü meydana getirirKöpük,yangın yüzeyini bir battaniye gibi örterek,hava ile teması keserAyrıca soğutma özelliği de vardırKöpükler seçilirken yangındaki maddelere uygun, değişik kimyasal özelliklere göre seçilmelidir
TOPRAK-KUM
Özellikle katı ve sıvı yangınlarda ateş ile yanıcı madde arasında tampon oluşturarak örtme ve boğma özelliği nedeniyle kullanılmaktadır Ancak,düzlemsel alanlarda kullanılabilme sınırlılığı vardır
Büyük yangınlarda itfaiye tarafından gerekli müdehale yapılmaktadırAncak,özellikle evlerde ve bulunduğumuz ortamlarda olabilecek basit yangınlarda müdehalede bulunmamız,durumun kötüleşmesini engelleyecektirBaşlangıç yangınlarında eğer hiçbir malzememiz yoksa,battaniye gibi çeşitli nesneleri ıslatarak,ateşi örtme,boğma usulüne başvurulabilirEvlerimizde kullandığımız tüpgazların güvenli olmasına,korsan üretilmiş tüpleri ev ve kullanma ortamlarına sokmamaya özen göstermeliyiz
Özellikle toplu yaşam-çalışma ortamlarında olası yangın tehlikelerine karşı önlem almak,müdehale için gerekli araç ve gereçleri bulundurmak,bunların kullanımı için kişileri eğitmek bir zorunluluktur
Yangın söndürme cihaz ve malzemelerinin düzenli olarak bakım ve kontrolünü yapmak,olası kötü sürprizlerle karşılaşmamak için gereklidirBu amaçla cihazların bakım kartlarını üzerinde bulundurarak,bakım-dolum tarihlerini kontrol etmekte fayda vardır
SU
Yangınların söndürülmesinde en çok kullanılan maddelerden birisidirYangın ortamına tatbik edildiğinde kendi ısısını artırabilmek için,sıcaklığı absorbe eder ve temas ettiği maddeleri soğuturYanan maddenin üzerine tatbik edildiği gibi,yanmamış olan maddelere de tatbik edilerek,madde serinletilerek yanması önlenir
Su ateşe tatbik edildiğinde stim-su buharı- meydana getirirBöylelikle ortamdaki oksijeni azaltarak boğma etkisi yaparAncak,sudan hafif maddeler ve yanarken oksijen çıkaran maddelerde etkisiz kalır
Diğer bir husus ta,su yanan maddenin üzerine tatbik edildiğinde ısısını emer fakat,emilen ısı belli bir düzeyi aştığında suyun absorbe özelliği doyuma ulaşacağından,yanma tekrar başlarBu nedenle soğutma çalışmaları süreklilik arzetmelidir
Su ile söndürme elektrikli makinaların olduğu alanlarda ve B tipi yangınlarda kullanılmamalıdır
KARBONDİOKSİT
Kimyevi olup,iletkenliği bulunan maddelerde rahatlıkla kullanılabilirYanıcı olmayıp,kimyevi maddelerle pek kolay birleşmezGaz halinde olduğu için ateşin üzerine kolayca dağılarak,yanıcı maddenin üzerini kaplar
Karbondioksitin söndürücü özelliği ateşi boğmasından kaynaklanırTatbik edildiğinde aniden sıvı halden gaz haline geçeceğinden,beyaz kar gibi bir madde görülürHavadan ağır olduğundan doğrudan maddenin üzerini kaplar,hava ile ateşin birleşmesini engelleyerek,boğma etkisini gösterir
Normal şartlarda gaz halindedirSoğutularak sıvı,hatta katı hale gelebilirYüksek basınçlı tüpler içinde saklanırTüpteyken sıvı haldedirÇıkarken gaz haline dönüşürKullanım için öncelikle CO2 vanasının açılarak tüp içine boşalması sağlanmalıdırBu işlem yapılırken oluşacak basınç tehlikesi nedeniyle tüpün başlık kısmından uzak durmakta fayda vardırBu tür söndürücüler sıcak ortamlardan uzak tutulmalıdırYanıcı madde üzerine kendi basıncı ile püskürür,yalıtkandır Zehirli olduğundan kapalı ortamlarda kullanılması tehlikelidir Benzin, akaryakıt,elektrik yangınlarında kullanılır
KURU KİMYEVİ TOZ
Bir çok yangın türünde kullanılabilirÖzellikle akaryakıt yangınlarında ve elektrikli makinaların yangınlarında,araçlarda rahatlıkla kullanılabilirZehirli değildir ancak,kapalı ortamlarda kullanılması durumunda solunum güçlüğüne neden olabilirSis gibi havaya dağıldığından görüş etkilenebilirHava içindeki rutubeti emme özelliği vardırBunun yanında,yangın esnasında oluşan ısı nedeniyle bileşiklerine ayrılarak,değişik maddeler halinde -su,karbondioksit, sodyum bikarbonat- ateşi söndürür
Kuru kimyevi tozlar hava ile yanıcı madde arasında tampon oluşturarak yanmayı engellerAteşin maddeye ulaşmasını engellediği gibi,zincirleme reaksıyonu da önlerlerAteşi soğutma ve boğma özelliği vardır
Kuru kimyevi tozlar kullanım alanlarında güvenle saklanabilirBu özelliği nedeniyle her türlü binada bulundurulurlar Uygulanması için, içinde bulunduğu tüpün mandalının sıkılması yeterlidirHortumu direkt olarak ateşin başlangıç kısmına yöneltilir
KÖPÜK-foam-
Kimyasal bir bileşiktirBasınçlı su ile karıştığında ,karışım köpük yapıcıdan tazyikle geçerken hava ile karışır ve köpüğü meydana getirirKöpük,yangın yüzeyini bir battaniye gibi örterek,hava ile teması keserAyrıca soğutma özelliği de vardırKöpükler seçilirken yangındaki maddelere uygun, değişik kimyasal özelliklere göre seçilmelidir
TOPRAK-KUM
Özellikle katı ve sıvı yangınlarda ateş ile yanıcı madde arasında tampon oluşturarak örtme ve boğma özelliği nedeniyle kullanılmaktadır Ancak,düzlemsel alanlarda kullanılabilme sınırlılığı vardır
Büyük yangınlarda itfaiye tarafından gerekli müdehale yapılmaktadırAncak,özellikle evlerde ve bulunduğumuz ortamlarda olabilecek basit yangınlarda müdehalede bulunmamız,durumun kötüleşmesini engelleyecektirBaşlangıç yangınlarında eğer hiçbir malzememiz yoksa,battaniye gibi çeşitli nesneleri ıslatarak,ateşi örtme,boğma usulüne başvurulabilirEvlerimizde kullandığımız tüpgazların güvenli olmasına,korsan üretilmiş tüpleri ev ve kullanma ortamlarına sokmamaya özen göstermeliyiz
Özellikle toplu yaşam-çalışma ortamlarında olası yangın tehlikelerine karşı önlem almak,müdehale için gerekli araç ve gereçleri bulundurmak,bunların kullanımı için kişileri eğitmek bir zorunluluktur
Yangın söndürme cihaz ve malzemelerinin düzenli olarak bakım ve kontrolünü yapmak,olası kötü sürprizlerle karşılaşmamak için gereklidirBu amaçla cihazların bakım kartlarını üzerinde bulundurarak,bakım-dolum tarihlerini kontrol etmekte fayda vardır
Trafik levhalarının anlamını bilmenin yararları nelerdir
Trafik ortamında sürekli hareket halinde olan, bu hareketleriyle birbirlerini etkileyen araçlar ve insanlar birbirleri için çok önemlidir Birbirlerinin nasıl hareket edeceğini, belli bir yerde nasıl davranabileceğini tahmin edebilmek isterler Acaba bu yolda dönüş yapar mı? Durabilir mi? Sağa mı dönecek? Neden yavaşladı?
Trafik işaretleri bizim için önemli olabilecek bu tür soruları doğru cevaplamamızı sağlarlar “Kırmızı ışık yandı, şimdi tüm araçlar duracak sağa sinyal veren araç birazdan yavaşlayacak ve ilerideki kavşaktan sağa dönecek gibi
Bu işaretler sayesinde trafik ortamındaki belirsizlikten büyük ölçüde kurtulur, tehlikeli olabilecek durumlar için önceden önlem alabiliriz Trafik işaretlerine uymamak diğer sürücü ve yayaların tehlikeli durumlar için önlem almasını güçleştirebilir
Trafik işaretleri, trafik ortamında bulunan sürücü, yaya ve yolcuların ortak dilidir Bu yüzden trafik işaretlerinden oluşan bu ortak dili doğru ve yerinde kullanmak trafik güvenliği açısından çok önemlidir
Trafik işaretleri bizim için önemli olabilecek bu tür soruları doğru cevaplamamızı sağlarlar “Kırmızı ışık yandı, şimdi tüm araçlar duracak sağa sinyal veren araç birazdan yavaşlayacak ve ilerideki kavşaktan sağa dönecek gibi
Bu işaretler sayesinde trafik ortamındaki belirsizlikten büyük ölçüde kurtulur, tehlikeli olabilecek durumlar için önceden önlem alabiliriz Trafik işaretlerine uymamak diğer sürücü ve yayaların tehlikeli durumlar için önlem almasını güçleştirebilir
Trafik işaretleri, trafik ortamında bulunan sürücü, yaya ve yolcuların ortak dilidir Bu yüzden trafik işaretlerinden oluşan bu ortak dili doğru ve yerinde kullanmak trafik güvenliği açısından çok önemlidir
Yalçın Seyhan Fotoğrafları ve Görselleri - Yalçın Seyhan Resimleri
Öğretmen Kemal,Öğretmen Kemal Dizisi ,Öğretmen Kemal Yiğit ,Öğretmen Kemal yigit Resimleri ,Yigit Foto ,ve ,yalçın seyhan Görselleri ,yalçın seyhan ,yalçın seyhan kimdir,yalçın seyhan resimleri,yalçın seyhan görselleri
Daha Fazla görsel ve Bilgi Eklenecektir.meteoman.net
Öğretmen Kemal Dizisi Yiğit Resimleri Yigit Foto ve Görselleri
Öğretmen Kemal,Öğretmen Kemal Dizisi ,Öğretmen Kemal Yiğit ,Öğretmen Kemal yigit Resimleri ,Yigit Foto ,ve ,yalçın seyhan Görselleri ,yalçın seyhan ,yalçın seyhan kimdir,yalçın seyhan resimleri,yalçın seyhan görselleri
Daha Fazla görsel ve Bilgi Eklenecektir.meteoman.net
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)